Bilim insanları açıkladı: Bazı insanlar nasıl 4 saat uykuyla yetinebiliyor?

Uykusu daha hafif kişilerin de daha iyimser ve zinde olduğu açığa çıktı

Yeni keşif uykusuzluk sorunlarının üstesinden gelecek yeni ilaçların geliştirilmesine ön ayak olabilir (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz iş adamı Richard Branson ve Almanya Şansölyesi Angela Merkel gibi kişilerin hepsi, her gün sadece 4 saat uyuyarak hayatlarını sürdürebiliyor. Bilim insanları bunun nedenini keşfetmiş olabilir.

Henüz keşfedilen nadir bir gen mutasyonu, neden bazı insanların çoğumuzun hedeflediği gibi 8 saat uykuya ihtiyaç duymadığını açıklıyor.

Şimdiye kadar 50'den fazla ailede tespit edilen, ADRB1 geninin mutasyona uğramış formuna sahip kişiler günde ortalamadan iki saat daha az uyuyor.

Ayrıca bu kişiler daha iyimser, daha zinde ve aynı anda birkaç işi birlikte yapmak konusunda daha başarılı. Bir araştırmaya göre bu kişiler daha yüksek ağrı eşiğine sahip, saat farkından kaynaklı rahatsızlıktan etkilenmiyor ve hatta daha uzun ömürlü olabiliyor.

Tüm bunların nasıl gerçekleşebildiğiyse, belirsizliğini hala koruyor.

Yeni araştırmanın ortak yazarlarından ve Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco'dan (UCSF) nörolog Louis Ptáček, "Ortalama bir insan, yaşamının üçte birini uykuda geçiriyor. Buna rağmen uykuyla ilgili bu kadar az bilgi sahibi olmamız gerçekten şaşırtıcı" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ptáček, "Bu yeni çalışma beynin karmaşık devrelerini ve farklı sinir hücrelerinin uyku veya uyanıklığa nasıl etki ettiğini ayrıntılı şekilde incelemeye imkan veren heyecan verici, yeni, öncü bir araştırma" ifadelerini kullandı.

Bilimsel yayın Neuron'da yayımlanan makaleye göre bu gen mutasyonu, insanların hem uyanıkken hem de uykunun REM evresinde daha aktif olmasını sağlıyor. Farelerle gerçekleştiren deneyde bilim insanları, insanda tespit edilen bu mutasyonu farelere uygulandığında farelerin günde ortalama 55 dakika daha az uykuya ihtiyaç duyduklarını tespit etti.

Çalışmanın yazarlarından, UCSF'den nöroloji profesörü Ying-Hui Fu, "Biz ilk kısa uyku genini tespit etmeden önce, insanlar gerçekten uyku süresi üzerine genetik bağlamda düşünmüyordu" diye belirtti.

İnsan genetiğinin araçlarını kullanarak uykuyu incelemek zor olabilir çünkü insanlar alarm, kahve ve ilaç kullanımıyla doğal uyku döngülerini değiştiriyor.

Uykuyu aksatan bu tür etkenler, doğalında daha az uyuyanlarla bunu yapay uyaranlar aracılığıyla gerçekleştirenleri ayırt etmeyi zorlaştırıyor.

Bilim insanları 2009'da, DEC2 isimli gende belirli bir mutasyonu taşıyan insanların günde ortalama 6,25 saat uyuduğunu keşfetmişti. Bu mutasyona sahip olmayanlar ortalama 8,06 saat uyuyor.

Bu çalışma en azından bazı vakalarda doğal kısa uyku süresinin genetik olduğuna dair ilk kanıtı ortaya koydu. Fakat keşfedilen ilk mutasyon o kadar nadir ki daha az uykuya ihtiyaç duyan insanlarla ilgili tüm vakaları açıklamakta yetersiz kalıyordu.

 

 

Son keşfe dair ilk adım araştırmacıların üç nesil boyunca doğal kısa uyku süresine sahip ve hiç biri DEC2 geninde mutasyon taşımayan bir aileyi tespit etmesiyle atıldı. Bilim insanları ailenin genomunu araştırdı ve yeni ADRB1 mutasyonunu ortaya çıkardı.

Fareler ile yapılan deneylerde, bilim insanları mutasyonun doğal kısa uyku süresini desteklediğini çünkü daha kolay harekete geçen ve aynı zamanda uzun süre uyanık kalan beynin oluşmasına yardım ettiğini keşfetti. Doğal kısa uyku süresine sahip olanlar, uyku yoksunluğunun yol açtığı olumsuz sağlık etkilerini yaşamıyor.

Bilim insanları bu keşfin yetersiz uykuyla bağlantılı sağlık sıkıntılarıyla mücadele edecek ilaçların geliştirilmesine yardım edebileceğini düşünüyor.

Profesör Fu, “Bugün çoğu insan kronik uyku yoksunluğu yaşıyor. (...) Eğer 8 ila 9 saat uykuya ihtiyacınız varsa ama sadece yedi saat uyuyorsanız, bu uyku yoksunluğunuzun olduğu anlamına gelir" dedi. 

Bunun sağlık açısından uzun vadeli sonuçları iyi biliniyor. Kalp ve damar hastalıkları, kanser, bunama, metabolik sorunlar ve zayıf bir bağışıklık sisteminden muzdarip olma ihtimaliniz daha yüksek. 

Araştırmacılar bu keşfin iyi uykuyla genel sağlık durumu arasındaki bağlantıyı kavramak açısından da bir ilk adım olduğunu ekledi.

Profesör Fu, “Doğal kısa uykuya sahip olanlar daha yüksek uyku kalitesine ve uyku verimliliğine sahip" diye belirtti. 

Bu kişileri araştırarak, neyin iyi bir uyku ortaya çıkardığını öğrenmeyi umuyoruz, böylece hepimiz daha iyi bir uykuya ve dolayısıyla daha mutlu, sağlıklı yaşamlara sahip olabiliriz.

Araştırmacılar şimdi ADRB1 proteinin beynin farklı kısımlarındaki işlevini araştırmak istiyor. Aynı zamanda daha az uyuyan ama farklı genetik çeşitliliklere sahip diğer aileleri de inceliyorlar.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/science

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU