Umutsuzluk, İran toplumunu göçe sürüklüyor

Radikal bir hükümet altında kayda değer bir değişiklik olmadığına kanaat getiren vatandaşlar göç ediyor

Baskı ve enflasyon, İran sokaklarına yansıyor / Fotoğraf: Reuters

İranlıların, İslam Devrimi'nin ardından başlayan ve kırk yıldan fazla bir süredir devam eden dış göçü, geçtiğimiz yıl daha geniş boyutlara ulaştı.

Gözlemcilerin yürüttüğü araştırmalara göre ortada doğrudan hükümetle ve onun politikalarıyla bağlantılı birtakım faktörlerin toplumun farklı kesimlerini ülkeden ayrılmaya zorladığına dair gerçeklik var. 

İran'daki Sosyoloji Derneği Başkanı Said Moidfar, aşırı umutsuzluğun, kendilerini hiçbir şekilde dinlemek istemeyen, aksine politikalarına karşı çıktıkları için onları cezalandırmak isteyen bir hükümetle karşı karşıya olduklarını hisseden seçkinler başta olmak üzere, tüm İran toplumunu sardığını söyleyerek geçen yılki göç dalgası konusunda uyardı. 


Ufukta bir değişiklik yok

Sosyoloji Derneği Başkanı, göstericilerin tutuklanmasını, fiziksel işkenceye uğratılmasını ve yargılanmasını rejimin protestolar karşısındaki tek pratik uygulaması olarak niteledi ve ekledi:

Tüm bunlar, genç neslin ve pek çok İran vatandaşının değişim imkânını tamamen yitirdikleri sonucuna varmasına neden oldu. Moidfar'ın ifadesine göre birçok insanda hiçbir şeyin değişmeyeceği ve durumun her geçen gün daha da kötüleşeceği yönünde genel bir izlenim var. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Jamaran (Cemârân) internet sitesinin kendisiyle yaptığı röportajda Moidfar, İran sokaklarının yaşadığı birtakım sorunlara dikkat çekerek, ekonomik sorunların yanı sıra siyasi başka sorunların olduğunu söyledi.

Ona göre en önemli sorun, hâkim siyasi rejimin katı ve esneklik özelliğinden yoksun olması. O kadar ki rejim ne seçkinlerin ne de kamuoyunun karar sürecine ortak olmasını istemiyor. 


Umutsuzluk topluma etki ediyor

Moidfar, mevcut durumun devam etmesi halinde ülkenin yakın gelecekte 'derin toplumsal hasarlara' sürüklenebileceği ve toplumsal ve ahlaki değerlerin kaçınılmaz olarak çökeceği uyarısında bulundu.

Ardından bu mesajın toplumun birçok kesimine ulaştığını ve insanların gelecekte bir değişim ihtimalinin olmadığının farkına vardıklarını söyleyerek ekledi:

Bir sosyolog olarak nereye gitsem umutsuzluğun ülkedeki hayata hâkim olduğunu görüyorum. Dolayısıyla böyle bir durum; canınızı ve malınızı tehdit eden tehlikelerin var olduğuna ve bir şekilde bu vaziyetten kurtulmanız gerektiğine işaret eder.


Devam eden göç dalgaları

Ekonomik krizin, siyasi krizle aynı zamana denk geldiği bir dönemde göç dalgasının devam ettiğine dikkat çekiliyor.

Yani toplum öyle bir noktaya geldi ki hükümetin ve iktidardaki siyasi rejimin ekonomik krizin üstesinden gelemeyeceğini düşünüyor.

Siyasi sistemin yapısında, kayırmacılık ve hükümet görevlerinde kifayetsiz kişilerin istihdamı gibi derin yapısal sorunlar da cabası. 

İran'daki Sosyoloji Derneği Başkanı, tüm bu toplumsal etkenlerin ve sebeplerin göçü hızlandırdığını düşünüyor.

Hatta insanlar göçü, kaçınılmaz bir zorunluluk olarak görüyor. Zira onlara göre idari ve siyasi liyakatsizliğe ek olarak, sivil katılım da artık mümkün değil.

Ayrıca ülkede siyasi, ekonomik ve toplumsal kararların bağımsız alınmadığını da düşünüyorlar. 

Moidfar, kültürel koşulların göçe etki eden etkenler arasında olduğunu düşünüyor.

Ona göre ülkede kültürel krizler yaşanıyor ve rejimin uyguladığı 'kültürel hegemonya', vatandaşları arzuladıkları şekilde yaşayamaz hale getiriyor. 

Sosyolog; hırsızlık, rüşvet, bağımlılık, yolsuzluk, güven ve emniyet yokluğu gibi toplumsal zararları da göçün meydana gelmesine etki eden faktörler arasında saydı ve ekledi:

Bir topluluk krizlere tepki göstermek ve mevcut durumu protesto etmek istediğinde insanlar, seslerine kulak verilmek yerine öldürülüyor ya da tutuklanıp hapsediliyor. Nihayetinde ülkede her şeyin kontrol altında olduğu ilan edilecek. Tüm bunlar, kaçınılmaz olarak yurtdışına büyük bir göç dalgasının meydana gelmesine yol açacaktır.  


Moidfar'ın ifadesiyle "Doğru ilkelerle idare edilmeyen ve vatandaşların karar sürecine ortak edilmediği bir ülkede vatandaşların umutsuzluğu artar, aralarındaki ortak paydalar ve duygular kaybolur, hatta birbirlerinin kurdu haline gelirler. Bunlar ister istemez insanı, 'Bu ülkede artık yaşanmaz; en yakın zamanda burayı terk etmeli' diyecek noktaya getirir."
 


Görüntünün karartılması

Bu noktada şunu kaydedelim ki İranlı yetkililer, her ne kadar İranlıların göçüne ilişkin istatistikleri gizlemek için yoğun çaba sarf etseler de seçkinlere ilişkin göç dalgasının üzerini örtemedi. Ancak bu konuda sorumluluk da kabul etmediler.  

Rejimin Maslahatını Belirleme Konseyi Üyesi Gulam Rıza Misbahi Mukaddem, yaptığı en son açıklamada, seçkinlerin ve internet üzerinden faaliyet yürüten ticari şirketlerin göç etmesinin asıl sebebinin geçen yıl meydana gelen halk protestoları olduğunu iddia etti. 

İran Göç Gözlemevi Müdür Behram Salavati ise seçmenlerin ve genç akademisyenlerin göç etmesinin esas nedeninin hükümet yetkililerinin 'liyakatsizliği' olduğunu söyledi.

Ona göre seçkinlerin faaliyetlerine taş atanlar var ve bazı hükümet yetkilileri 'uygunsuz davranışları ve eylemleriyle' seçkinleri ve genç akademisyenleri ülkeden göç etmeye itti. 


Milyonlarca İranlı yurt dışında

Salavati, seçkinlerin göçünü 'insani sermayenin kitlesel kıyımı' olarak nitelendirdi ve açıklanan istatistiklere göre Dâniş Bünyân (Bilgi-Düşünce Kuruluşu) şirketlerinde uzman işgücünün yüzde 67'sinin yurtdışına göç sürecine girdiklerini söyledi.

Ayrıca resmî istatistiklere göre yurtdışında yaklaşık 4 milyon İranlı varken, resmî olmayan istatistiklere göre de yaklaşık 7 milyon İranlı ülkeden göç etti. 

İran Göç Gözlemevi'nin 2022 yılında yurtdışındaki İranlılar arasında yaptığı ankete göre hükümet yetkililerinin verdiği sözlere rağmen İranlıların yüzde 14'ü ülkeye dönmek isterken yüzde 62'si kesinlikle dönmek istemiyor.

Bu noktada dikkate değer olan şey; İranlıların yüzde 90'ından fazlasının hükümetin, yurtdışındaki İranlıların yeteneklerinden faydalanmak istediğine ilişkin vaatlerine inanmamasıdır. 

İran Göç Gözlemevi'nin Pasaport Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan verileri aktararak yayınladığı daha önceki bir rapora göre 2001 yılından Ağustos 2012'ye kadarki dönemde, üniversiteye giriş sınavlarında ve olimpiyatlarda ileri seviyelere ulaşan İranlı seçkinlerin yaklaşık yüzde 37'si ülkeyi terk etti ve bunların yalnızca yüzde 4'ü İran'da kaldı. 

Velhasıl geçen yılki göç oranları, rekor bir yükseliş kaydetti. 

 

DAHA FAZLA HABER OKU