MI6 Şefi Moore'un konuşmasından ipuçları ve "meşruiyetin benimsenmesi" prensibi

Gökçe Hubar Independent Türkçe için yazdı

Gizli servis şeflerinin, ülkelerinin prestijini pekiştirmek, dış politika vizyonlarının ana hatlarını çizmek, potansiyel casusları cezbetmek ve müttefikleriyle hasımlarına mesajlar iletmek amacıyla kamuoyuna açık konuşma yapmaları çok nadirdir.

İstihbarat değeri taşıyan bu konuşmalar, ülkelerin gelecekte izlemeyi planladığı stratejilere dair ipuçlarıyla doludur. 

İngiliz Gizli İstihbarat Servisi (MI6) şefi Richard Moore, Prag'da 19 Temmuz tarihinde tam olarak böyle bir konuşma yaptı.

1968 yılında yaşanan Prag Baharı'nda Çekoslovakya'daki komünist sisteme özgürleştirici reformlar getirmeye çalışarak Soğuk Savaş dönemine damga vuran Aleksander Dubçek ile ülkedeki komünist sistemin çökertilmesinde büyük rolü olan Vaklav Havel'i anan Moore, günümüzde Çek ve İngiliz istihbarat servisleri arasında olağanüstü bir ortaklık olduğunu söyledi.

Bu durumdan, Çekya'nın mevcut dış politikasının -özellikle Ukrayna-Rusya Savaşı'nda Ukrayna'nın askeri ve diplomatik olarak desteklenmesi ve Rus saldırganlığına karşı dayanışma hususlarında- Birleşik Krallık'la birebir örtüştüğü ve Birleşik Krallık'ın bu durumdan çok memnun olduğu saptanabilir.

1968'de Rus tanklarının Prag'a girdiğini hatırlatan Moore, o dönemki işgalci zihniyetin bugün Ukrayna'da tekrar ettiğinin altını çizerek, "1968'de, burada, Prag'da yapılanların ahlaki gülünçlüğünü gören birçok Rus vardı. Tarihin yanlış tarafında olmak istemiyorlardı ve en cesurları, özgürlük ortakları olarak bize katılarak, kanaatlerine göre hareket etti. Bugün, silahlı kuvvetlerinin Ukrayna şehirlerini yerle bir ettiği, masum aileleri evlerinden kovduğu ve binlerce çocuğu kaçırdığı manzarasıyla sessizce dehşete kapılmış olan birçok Rus var. Askerleri akraba bir ülkeyi kasıp kavururken korku içinde seyrediyorlar. Putin'in dost bir Slav ulusuna saldırma davasının hileli, bir yalan ve fantezi miyasması olduğunu yürekten biliyorlar" dedi.

Liderlerinin rüşvetçiliği ve liyakatsizliğinden rahatsızlık duyup vicdan azabı çeken Rusları cezbetmek için, onlara her zaman kapılarının açık olduğunu, birlikte bu kanı durdurabileceklerini, İngiliz gizli servisinin casuslara sadakatinin ömür boyu, minnettarlığının ise sonsuz olduğunu bildirdi.

Bir diğer deyişle, Moore, ülkesinin icra ettiği haksız savaşa karşı çıkan Rusları, İngiliz dış istihbarat örgütüne yardım etmeye davet etti. Onlara ketumiyet güvencesi verdi.

"Bize bilgi verirseniz, bu kesinlikle aramızda sır olarak kalacak ve hükümetiniz size zarar veremeyecek. Sizi koruyacağız. Haksız olan hükümetinize karşı, haklı olan bizimle el sıkışırsanız iyinin tarafını tutmuş olursunuz, ülkenizi özgürleştirerek ve insanlığa hizmet ederek kahraman olursunuz, gelin kötüye karşı birlikte mücadele edelim" imasında bulundu. 

Moore, Nazi Almanya'sının istihbarat örgütü Abwehr'i 1944 yılında Lizbon'da aldatarak, sahte bir İngiliz gizli servisi belgesini Nazilere yem olarak sunan bir kadına, ölene dek, MI6 mensuplarının sahip çıktığına dair güçlü bir anekdot da anlattı.

Şüphesiz ki Vladimir Putin, başlattığı savaşı haklı görmekte ve göstermeye çalışmaktadır. İran gibi, kendisine kamikaze insansız hava araçları satan müttefikleri vardır.

Rus yayılmacılığı ve işgalci ruhunun çok sayıda ideoloğu, taraftarı ve sempatizanı mevcuttur. Rus gizli servisinin tüm dünyada, bağlantıları vardır.

Ancak Moore'un, Prag gibi son derece sembolik bir şehri seçerek, en önemlisi ise, haklı savaşın prensiplerinden biri olan "meşruiyetin benimsenmesi" kavramını içselleştirerek gerçekleştirdiği bu konuşma ile, Rus-İngiliz psikolojik harbinde bir adım öne çıktığını öne sürebiliriz.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU