Nijer'deki olayların yansımaları, Libya'ya gölge düşürdü

Güney sınırının bir "kabile" savaş platformuna veya Rusya ile Fransa arasındaki nüfuz mücadelesine dönüşmesinden endişe ediliyor

Nijer darbesinin komşu ülkeleri etkileyecek güvenlik ve ekonomik yansımaları var / Fotoğraf: AFP

Dün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nijer Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u deviren darbeyi Sahel bölgesi için 'tehlike' olarak nitelendirdi.

Macron, bu durumun Nijer, Nijer halkı ve tüm bölge için çok tehlikeli olduğunu söylerken, aynı zamanda Bazoum'un serbest bırakılması çağrısında bulundu. 

Libya ise Nijer'de meydana gelen olaylardan duyduğu endişeyi dile getirdi. Öyle ki Başkanlık Konseyi üyesi Musa el-Koni, yaşananları 'Nijer'i istikrarsızlaştırma girişimi' olarak nitelendirirken, "Ülke, tüm bölgenin istikrarını alt üst edecek bir çatışmanın içine sürüklendi" ifadelerini kullandı.

Ayrıca, geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başkanı Abdülhamid Dibeybe, 'bu askeri hareketlere derhal son verilmesi' çağrısı yaparken, "Bölgenin güvenlik ve istikrarını baltalıyor ve tüm komşu ülkeler ve bir bütün olarak uluslararası toplum için bir endişe kaynağı" dedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Libya'nın güney sınırının, Afrika pastası etrafında dönen ihtiraslar zemininde, Rusya ile Fransa arasında hararetli bir uluslararası çatışma alanına dönüşmesi, özellikle uranyum ülkesi olan Nijer'in siyah altın bakımından zengin olan Libya ile sınır komşusu olması dolayısıyla, Afrika meseleleri uzmanları arasındaki korku tavanını yükseltti.

Ayrıca Rus Wagner güçleri, bölgedeki ağırlıklarına dayalı olarak Fransız etkisini azaltmak karşılığında yayılmacı hedeflerini gerçekleştirmek için Nijer'in doğu ve güneydeki askeri üslerini karargâh olarak kullanıyor.

Devlet Başkanı Muhammed Bazoum rejiminin devrilmesi ise Libya'daki durumu takip etmek için Nijer'deki güçlerinin varlığından yararlanan Paris için bir başka kayıp.


Çatışmanın kıvılcımı

Güney Libya sınırındaki Nijer'de beklenen olayların yansımaları üzerine Libya ve Afrika meseleleri araştırmacısı Musa Say, yaşananların Sahel bölgesindeki Rus-Fransız anlaşmazlığına ek olarak bölgesel bir nüfuz mücadelesinin yalnızca bir kıvılcımının başlangıcı olduğunu söyledi.

Öyle ki Mali ve Burkina Faso'daki önceki darbeler ve şimdi de Nijer'deki darbe, bölgedeki çatışmaların bir sonucu. Bu darbelerde yoluyla art arda Fransa'nın Afrika'daki kaleleri düştü.

Bugün, Paris'in son kalesinin yıkılışına tanık oluyoruz, çünkü Nijer, Sahel ülkelerinde yalnızca modern bir marjinal devlet değil, daha çok 'güçlü bir ileri karakol' ve bir Fransız etki alanı. 

Say, "Macron'un cumhuriyeti, özellikle bir Fransız uçağının Niamey yakınlarındaki askeri üslere inişini kınayan, darbe sonrası ilk açıklamanın yayınlanmasından sonra hâlâ şokun etkisi altında. Bu, mücadelenin bitmediğinin bir kanıtıdır. Bunların Nijer'den Afrika'nın diğer bölgelerine doğru bölgesel ve uluslararası uyumlaşmaların bir sonucu olarak uzun bir süre devam etmesi muhtemeldir" dedi. 
 

Bazoum'a sadık Nijerli aşiretler, köklerinden yararlanarak güney Libya'ya yönelecek.jpg
Bazoum'a sadık Nijerli aşiretler, köklerinden yararlanarak güney Libya'ya yönelecek / Fotoğraf: AFP

 

Rus etkisi

Araştırmacı, Batı için stratejik kabul edilen ve Nijer'de farklı üslerde yaklaşık 2500 Fransız askerinin konuşlandığı bir bölgede bu kadar kolay bir şekilde darbe olmasının, bize Fransızların zayıflığıyla eşleşen Rus nüfuzunun gücünü anlattığını söyledi.

Musa Say'a göre Nijer'in düşüşü, Paris için büyük bir kayıp ve Paris de buna sessiz kalmayacak ve Mali'de olduğu gibi düşüncesizce karşılık verecek.

Bu durum, her halükârda başta Libya'daki uluslararası uyum olmak üzere birkaç faktörden etkilenecek olan Libya'ya yansıyacak. 

Libya'daki sorun eksenlerinin darbeden sonra Nijer'e kadar uzanacağına dikkati çeken Say, "Ancak devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'a bağlı güçler ile Niamey darbesine önderlik eden güçler arasında bir çatışma çıkarsa bunun yansımaları, Nijer ile Libya arasındaki demografik ve aşiret ilişkilerine dayalı olarak güney bölgesi için çok tehlikeli olacaktır" dedi.

Araştırmacı ayrıca, Bazoum'a sadık Nijeryalı aşiretlerin, köklerinden yararlanarak Libya'nın güneyine, özellikle de soyundan geldiği Evlad Süleyman aşiretine yöneleceklerine ve onunla varlıklarını sürdürmeleri için fon kaynakları arayacak askeri ittifaklar kurarak onu devrilen rejimlerin kalıntıları için bir kuluçka makinesine dönüştüreceklerine dikkati çekti. 

Araştırmacı Musa Say, aşiretlerin hayati bölgelerin, özellikle de Rus Wagner unsurlarına ait kampların bulunduğu petrol bölgelerinin yakınında kalmaya çalışacaklarına ve bunun karşılığında sessiz kalmayacaklarına vurgu yaptı.

Say'a göre üretim açısından en büyük petrol sahası olan ve ulusal petrol üretiminin üçte birine katkı sunan Şerare sahasını da içeren petrol sahalarının kenarında bir mevcudiyet sağlamak için savaşların patlak vereceğini söyledi. 

Bu darbe zemininde Libya'da oluşabilecek uluslararası eksenlere ilişkin olarak ise Say, "Fransa, Rusya gibi güneyde güçlü üslere ve büyük etkiye sahip değil. Bu nedenle Çad'dan başlama yoluna gidecek.

Ancak Libya'nın doğusunda konuşlanmış Rus ekseni, Fransa'nın Afrika'ya doğru yeniden genişlemek için güney bölgesini üs olarak kullanma yeteneğini kıracak" dedi.  


Uzantıların azalması

Afrika konusunda uzmanlaşmış Mısırlı akademisyen Seyyid Rabii ise Rusya'nın Libya'nın doğusundaki ve güneyindeki konumunu Fransız yanlısı rejimleri devirmek ve oradaki nüfuzunu genişletmeye hazırlanmak için kullanmasına değindi.

Rabii, Libya'nın bölgesel güçler arasında bir nüfuz mücadelesine tanık olduğu göz önüne alındığında, birçok büyük ülke gibi Rusya'nın da Afrika kıtasındaki çıkarlarını korumaya çalıştığının söylenebileceğini dile getirdi.

Rabii ayrıca, özellikle Fransız yanlısı rejimleri devirmek için bölgede eğitim kampları kurulmasına dair Libya sınırındaki Rus varlığına odaklanarak, Moskova'nın bölgedeki Fransız etkisini azaltmak için tüm hızıyla çalıştığı vurguladı. 

"Afrika, Rusya- Fransa rekabetinde, her birinin ekonomik ve siyasi çıkarlarını genişletmeye çalıştığı bir tırmanışa tanık oluyor" diyen Seyyid Rabii, Rusya'nın, Afrika kıtasında, özellikle Libya, Sudan, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mali, Çad, Nijer ve Madagaskar'da bir araç olarak Wagner grubuna güvendiğini söyledi. 

Afrika meseleleri uzmanı, "Son dönemde Nijer'de yaşanan güvenlik huzursuzluğu ve Rusya'nın artan nüfuzu takip edildiğinde bu gelişmelerin, özellikle cumhurbaşkanlığı muhafızlarının Paris'in desteklediği Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u sarayda gözaltına almasının ardından Fransa'yı endişelendirdiği görülüyor. Zira Niamey'in istikrarı, Paris'in Libya sınırlarını izlemesine ve yasadışı göçle mücadele etmesine yardımcı oluyor. Aynı şekilde Nijer'in kömür, altın ve uranyum gibi ham kaynaklar açısından zenginliği de göz ardı edilemez" ifadelerini kullandı.
 

2.jpg
Fransa, Nijer'in Libya sınırını izlemeye ve yasadışı göçle mücadeleye önem veriyor / Fotoğraf: AFP

 

Hesaplar meydanı

Seyyid Rabii, bir dizi Afrika ülkesiyle ortak Libya sınırlarının bir çatışma bölgesine dönüştürülmesi ve bir yanda ABD tarafından desteklenen Fransa ile diğer yanda Rusya arasında Libya'yı kaosa sürüklemek için bir vekalet savaşı hakkında da konuştu.

Öyle ki Rabii, "Yaşanan kaos ve istikrarsızlığın da gösterdiği gibi bölgedeki durum devam ederken, Libya'nın özellikle Moskova ile Paris arasında uluslararası hesaplaşma arenasına dönüşme olasılığı aşikardır. Bunun başlıca sebepleri arasında en öne çıkanı, bölgenin petrol zenginliğine sahip olması, lojistik hesaplara ve çok önemli stratejik boyutlara sahip olmasıdır" dedi. 

Rabii ayrıca, özellikle güney Libya'da durumu kötüleştiren şeyin Sudan savaşının sonuçları olduğunu dile getirdi. ABD desteğiyle Sudan ordusunun saldırıları karşısında Hızlı Destek Kuvvetleri'nin çöküşünün, bu bölgeye yansımaları olacağını söyleyen uzman, "Bu, Cancavid milislerinin Sudan dışına, özellikle Libya'ya yayılma olasılığını gündeme getiriyor. Bu da Libya'nın güneyindeki kaosa katkıda bulunuyor. Ayrıca devrik lider Muhammed Bazoum'a sadık güçlerin Evlad Süleyman kabilesi içindeki etnik uzantısı sayesinde Libya'nın güneyine doğru çekilmesiyle daha da şiddetlenen bir vekalet savaşı fırsatını artırıyor" şeklinde konuştu.


Stratejik teşvikler

Libya parlamentosunda Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi Ali et-Takbali, Nijer'in coğrafyasının daha çok gaz, petrol ve su ile ilgilenen Moskova'ya çekici gelmediği göz önüne alındığında Rusya'nın Fransız destekli Nijer Cumhurbaşkanını devirmede parmağı olduğunu veya Moskova'nın buradaki Fransız rolünü azaltmaya çalıştığını reddetti.

Parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi üyesi, "Batı'nın kendisinin, Bazoum'un devrilmesinde parmağı var. Çünkü Fransa, Frankofon köklerini savunmasıyla tanırken, Nijer cumhurbaşkanının kökeni Arap. Nijer'in yalnızca yüzde birini temsil ediyor. Bu durum, bize bunun Batı tarafından yönetilen bir oyun olduğunu ve Rusya'nın bunda parmağı olmadığını söylüyor" dedi.

Takbali, "Güç dengesi değişmeyecek. Libya'nın güney kıyılarında herhangi bir gelişme olmayacak, bilhassa bu bölgeler AFRICOM'un denetiminde olduğu için aynı kalacak. Güneyden yeni bir uluslararası çatışma çıkmasına izin verilmeyecek" şeklinde konuştu.
 

Libya'nın hedefi

Ali et-Takbali, ABD'nin stratejik müttefiki olan Avrupa ülkelerinin şu anda 'çıkarlarını korumak ve özellikle Rusya- Ukrayna krizi sonrasında Avrupa'ya Libya petrol arzının devamlılığının sağlanması için' Libya'yı, ülkenin 2011'den beri bocaladığı geçiş aşamalarını sona erdirecek ulusal seçimlerin düzenlenmesini denetleyecek yeni bir birleşik hükümete doğru ilerletmeye çalıştıklarını belirtti.

Dolayısıyla Libya- Nijer sınırının bozulmadan kalacağını ve bölgesel güç dengelerinin herhangi bir dalgalanmaya sahne olmayacağını vurguladı. 

Takbali ayrıca, olayların Libya'da pusuya yatmış herhangi bir dış arzuya karşı bir siper olmak için birleşik bir yürütme otoritesi kurmaya doğru ilerlemenin önemini yansıttığını dile getirdi.

Ali et-Takbali ayrıca, yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya topraklarından çıkarılması ve özellikle zengin güney sınırında önemi her geçen gün ortaya çıkan sınır muhafızlarının harekete geçirilmesine odaklanılması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) çağrı yapılabileceğine dikkati çekti. 

 

 

Independent Arabia

DAHA FAZLA HABER OKU