CENTCOM’dan İran'ın Hürmüz Boğazı'ndaki deniz trafiğini tehdit eden faaliyetlerine tepki

Tahran dördüncü bir ABD vatandaşını daha gözaltına aldı

Hürmüz Boğazı'nda ticari bir gemiye müdahale eden İran Devrim Muhafızları Ordusu’na ait üç sürat teknesi, 4 Haziran 2023 / Fotoğraf: AP

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Washington'ın Hürmüz Boğazı ve çevresindeki sularda ticari gemilerin hareketine tehdit olarak gördüğü İran'ın denizlerdeki faaliyetlerine karşı tepki göstererek koymaya başladı.

CENTCOM'dan yapılan açıklamada, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin'in CENTCOM’un sorumluluk alanına F-16 ve F-35 uçakları ve güdümlü füze destroyeri USS Thomas Hudner'a ek olarak binlerce deniz piyadesi ve Bataan Amfibi Grubu’nun bir kısmı ve ilgili teçhizatın da dahil olduğu kuvvetlerin bölgeye konuşlandırılması emrini verdiği belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

ABD bu önlemlerle, deniz trafiği özgürlüğünü sağlama ve İran'ın bölgedeki istikrarı bozan faaliyetlerini caydırma taahhüdünü gösteriyor. Uluslararası düzenin bu temel ilkesine yönelik tehditlere karşı uygun ve koordineli adımlar atmak için, ticaretin serbest akışına bağlı benzer düşüncelere sahip müttefikler ve ortaklarla çalışmaya devam edeceğiz.

CENTCOM Komutanı General Michael Korella açıklamasında, “Yeni güçler, uluslararası ticaretin serbest akışını daha fazla korumak ve uluslararası düzenin mevcut kurallarını desteklemek için bölgeye benzersiz yetenekler katacak” ifadesini kullandı.

ABD bu ayın başlarında, İran'ın Umman Körfezi'nde iki tankere el koymasını ve bir petrol tankerine ateş açmasını engellemek için müdahalede bulunmuştu. Her iki durumda da bir ABD Donanması destroyeri olay yerine gelmiş ve İran gemilerini bölgeden uzaklaşmaya zorlamıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İran, denizcilik faaliyetlerinin ev sahipliğini kaybetti

Diğer yandan Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Sözcüsü, yürütme organının ABD'nin önerisine yanıt olarak İran'ın ekim ayında bir denizcilik etkinliğine ev sahipliği yapma teklifini kabul etmekten çekilme lehinde oy kullandığını söyledi. Tahran'ın bu ay ABD petrol devi Chevron tarafından işletilen Richmond Voyager tankerine uluslararası sularda el koymaya çalışmasının ardından bu adımın Washington ile İran arasındaki gerilimi artırması muhtemel gözüküyor. İran, IMO öncülüğünde kutlanan Dünya Denizcilik Günü'nün ardından, ekim ayı sonlarında gemicilik için Tahran'da bir etkinliğe ev sahipliği yapmayı teklif etmiş ve IMO, 2015'teki oturumunda bu talebi kabul etmişti.

Reuters’ın aktardığına göre ABD, bu hafta toplanacak olan IMO Yürütme Konseyi'ne sunduğu bir çalışma belgesinde kararın iptal edilmesini önerdi. Belgede, “İran, son iki yılda 20'den fazla ticari gemiye saldırdı, taciz etti veya el koydu. İran, ticari gemileri önceden sebep, uyarı veya açıklama olmaksızın alıkoydu veya bunlara el koymaya teşebbüs etti" ifadeleri yer aldı. Reuters ayrıca İran'ın Richmond Voyager'ı canlı mühimmat kullanarak vurduğunu ve ‘gemideki denizcilerin hayatlarını tehdit ettiğini’ belirtti.

İran'ın öfkesi

IMO Sözcüsü perşembe günü IMO’ya üye devletlerin (IMO Yürütme Konseyi 40 ülkeyi kapsıyor) çoğunluğunun ABD'nin önerisi lehinde oy kullandığını, bunun da İran'ın teklifinin kabulünün iptal edileceği anlamına geldiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller yaptığı basın açıklamasında, “İran'ın denizcilikle ilgili herhangi bir resmi uluslararası toplantıya ev sahipliği yapma hakkı yoktur. Çünkü uluslararası deniz trafiğinin kurallarını, standartlarını ve güvenliğini küçümsediğini defalarca göstermiştir” dedi.

İran Dışişleri Bakanlığı, ABD'yi Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki IMO'da Tahran'ın denizcilikle ilgili etkinliğe ev sahipliği yapma teklifini iptal etme sürecine liderlik ettiği için eleştirerek öfkesini dile getirdi. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, İran devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Söz konusu ABD hamlesi, bu ülkenin BM'nin teknik ve uzmanlaşmış organlarına yönelik siyasi istismarının bir sınırı olmadığını bir kez daha gösterdi” ifadesini kullandı.

Gemilerin alıkonulması

ABD Donanması, İran’ın bu ayın başlarında biri Richmond Voyager olmak üzere iki ticari tankere el koymasını önlemek için müdahalede bulunulduğunu bildirdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İran, Umman Körfezi'nde 2019 yılından bu yana bölgedeki gemilere yönelik bir dizi saldırı girişiminde bulundu. Üç kaynak Reuters'e, nisan ayında ABD'nin yaptırımları uygulamak için bir operasyonda denizde bir tankerde İran petrolüne el koyduğunu aktardı. Gemi izleme verilerine göre tanker, perşembe günü ABD'nin Houston limanının dışında demirledi. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Donanması Komutanı Amiral Alirıza Tengsiri, Tahran'ın İran petrolünü tankerden boşaltan herhangi bir petrol şirketine yanıt vereceğini söyledi.

Grace 1 tankerine daha önce, Avrupa Birliği (AB) yaptırımlarını ihlal ederek Suriye'ye petrol taşımaya teşebbüs şüphesiyle Temmuz 2019'da İngiliz Kraliyet Donanması özel kuvvetleri tarafından el konulmuştu. Bu tanker, Batı ile diplomatik bir krize tanık olduktan bir ay sonra serbest bırakıldı.

İran, petrol sevkiyatının sahibi olduğunu yalanladı

İran resmi medyası dün İran Petrol Bakanlığı'nın Endonezya'nın geçen hafta el koyduğu İran bandıralı dev bir tanker tarafından taşınan petrol sevkiyatının Tahran'a ait olduğunu yalanladığını bildirdi. Bakanlık’tan yapılan açıklamada, yasa dışı ham petrol taşımacılığına karıştığından şüphelenilen İran bandıralı dev tanker MT Arman 114 tarafından taşınan petrolün sahibinin kimliği belirtilmedi. 11 Temmuz'da Endonezya Sahil Güvenlik Güçleri tankere el koyduğunu kaydetti. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada ayrıntıya girilmeden, “Bu geminin yükünün İran'a ait olduğuna dair yayınlanan haberler doğru değil. Söz konusu haberlerin amacı ülkemiz aleyhine olumsuz bir hava yaratmaktır” ifadeleri yer aldı.

Tahran dördüncü bir ABD vatandaşını daha gözaltına aldı

Diğer yandan Semaphore internet sitesine göre İran'ın dördüncü bir ABD vatandaşını daha gözaltına alması, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin tutuklu takasını sağlama ve Tahran'la gerilimi azaltma çabalarını daha da karmaşık hale getirdi. Gözlemciler, yeni bir ABD vatandaşının göz altına alınmasının, Batı hapishanelerinde tutuklu bulunan İranlıların ABD vatandaşlarıyla takas edilmesi amacıyla iki ülke arasındaki yoğun müzakerelerin önemli bir parçası olacağına inanıyor. Umman ve diğer ülkelerde gerçekleştirilen görüşmeler, ABD'nin Güney Kore gibi yabancı bankalarda dondurulan milyarlarca dolarlık İran fonlarının serbest bırakılmasına yeşil ışık yakmayı kabul etmesi etrafında da dönüyordu.

İranlı yetkililer, aylardır Washington ile bu takas konusunda bir anlaşmanın yakın olduğunu ima ediyor. Ancak süreci yakından takip edenler, şimdi kimliği belirlenemeyen dördüncü bir ABD’linin de takasa dahil edilmesinin Tahran'ı taleplerini yükseltmeye sevk edebileceğini aktardı. ABD şimdiye kadar üç vatandaşının serbest bırakılması için çalışmalar yürüttüğü kamuoyuna açıkladı.

 

Şarku’l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU