"İngiliz hükümeti, IŞİD üyelerinin vatandaşlıklarını iptal ederek kendi yurttaşlarını tehlikeye atıyor"

Özel: Suriye'de binlerce IŞİD üyesi gözaltındayken, Tobias Ellwood "IŞİD 2.0'ı göreceğiz" diyor

Bakan açıklamasını, Jack Letts gibi IŞİD üyelerinin İngiliz vatandaşlıklarının iptal edilmesinin ortaya çıkmasının ardından gerçekleştirdi (Reuters)

Eski savunma bakanı, hükümetin IŞİD üyelerinin İngiltere vatandaşlıklarını iptal ederek İngilizleri riske attığını söyledi.

Tobias Ellwood, The Independent'a yaptığı açıklamada, Suriye'de binlerce cihatçı ve bunların ailelerinin gözaltında tutulmasının IŞİD'i diriltebilecek şartları yarattığını söyledi.

Ellwood, "IŞİD 2.0'ı göreceğiz. (...) El Kaide'nin yeniden toparlandığını ve yine çok gerçek bir tehdit haline geldiğini göreceğiz. Bu tehdit sadece Ortadoğu'da değil, İngilitere'de de ortaya çıkacak" uyarısında bulundu.

Kardeşi 2002'deki Bali bombalı saldırılarında hayatını yitiren eski asker, yurt içine kıyasla daha fazla İngiliz kurbanın yurt dışındaki terör saldırılarında hayatını yitirdiğini söyledi.

Boris Johnson'ın savunma bakanlığı görevinden aldığı Ellwood, "Saldırılar hala sürüyor, ideoloji hala hayatta. (...) IŞİD'i ve halifeliği savaş alanında mağlup etme yolunda öncü bir ülke olarak ayağa kalkarak iyi iş çıkardık, fakat yapbozun son parçasını kimsenin istemediği 20 bin civarındaki savaşçı oluşturuyor. (...) İleride bir gün savaşmak için tekrar toplanacaklar -bunu şimdiden görüyoruz" dedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İngilitere'nin IŞİD'i mağlup etme "görevini tamamlamadığını" belirten Ellwood, "Gelecekte bizi rahatsız etmesine izin vermemek için görevimizi tamamlamamız gerekiyor" diye ekledi.

Ellwood, "Değerlerimiz, standartlarımız ve görev bilincimiz olduğu için öne çıktık. Şimdi vazgeçersek, ne için savaştığımızı unutmuş oluruz" dedi.

Ellwood bahsi geçen açıklamayı, Sacid Cavid'in Shamima Begum ve "Beatles" terör hücresinin iki üyesiyle Jack Letts'in İngiliz vatandaşlıklarını iptal ettiğinin ortaya çıkmasından sonra yaptı.

Bu adım, hükümetin yargılamak üzere Suriye'den bu kişilerin iadesini istemeyeceği, pasaportlarını iptal ettiği ve İngiltere'ye girişlerinin engelleneceği anlamına geliyor.

Bangladeş ve Kanada da İngiliz hükümetini, eve dönmek istediklerini ilan eden Begüm ve Letts üzerinden "İngiltere'nin sorumluluklarını başkalarına yıktığı" gerekçesiyle eleştiriyor.

Bu isimler, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından gözaltına alınan, İngiltere'ye iade talepleri şu ana dek reddedilen ve IŞİD üyesi olduğu söylenen binlerce kişiden ikisi.

The Independent onlarca IŞİD üyesi İngiliz'in ve bunların çocuklarından en az 30'unun gözaltında olduğunu öğrendi.

ABD önderliğindeki koalisyonun IŞİD'e karşı planlarını hazırladığı 2015 ve 2016 yıllarındaki toplantılara dışişleri bakanı olarak katılan Elwood, şunları söyledi:

Örgütün finansmanının kesilmesi, internetteki varlığının bitirilmesi, asker toplamasının engellenmesi, bağlantısının kesilmesi ve insanların IŞİD bölgesine hareketinin durdurulması hakkında konuştuk. (...) Yapmadığımız tek şey, 'Tamam, pekala, halifelik sonunda düştüğünde, herhangi bir rejimin düşüşünde olduğu gibi insanlar toplu olarak göç etmeye veya teslim olmaya başladığında hangi prosedür izlenecek?' diye sormaktı.

Elwood ayrıca, "Şu anda herhangi bir işleme tabii tutulmadan öylece dikenli tellerin arkasında bekliyorlar ve SDG bunun üstesinden gelemiyor" ifadelerini kullandı. 

Suriye'de Kürt yetkililerin "ellerini kana bulamamış" dediği yüzlerce IŞİD mahkumu çoktan serbest bırakıldı. Teşkil ettikleri gerçek tehlikeye dair herhangi bir resmi değerlendirme yapılmadan daha fazlasının serbest bırakılmasından endişe ediliyor.

Kürt dışişleri yetkilisi Abdulkerim Ömer, The Independent'a yaptığı açıklamada binlerce IŞİD savaşçısının, kadınların ve çocukların "büyük bir külfet" olduğunu söyledi.

Bu yıl yaptığı açıklamada "49 ülkeye ait olan bu insanların belgeleri ve pasaportları yok" diyen Ömer, şu ifadeleri kullandı:

Bu sorumluluğu tek başımıza üstlenemeyiz. Uluslararası toplumdan ve IŞİD üyelerinin ait olduğu ülkelerden ahlaki ve yasal sorumluluklarını yerine getirerek vatandaşlarını geri ülkelerine götürmelerini istiyoruz.

İngiliz hükümeti bu çağrıyı reddederken, gözaltındakiler için alternatif bir adli süreç veya herhangi bir uzun vadeli çözüm de önermedi.

Ellwood, İngiltere'nin sahadaki Kürt güçlerini hava saldırılarıyla desteklediği IŞİD'le savaşın ilk günlerinde, savaşçıların ya çatışmalarda ya da intihar saldırılarında ölmesi sebebiyle çok az savaş esiri bulunduğunu ifade etti.

IŞİD bölgesi küçülürken, IŞİD'in elinde kalan, etrafı çevrilmiş alanlardaki insan sayısını büyük ölçüde hafife alan ABD liderliğindeki koalisyon, mart ayında binlerce erkek, kadın ve çocuğun teslim olmasına hazırlıklı değildi.

On binlercesi, temmuzda siyah IŞİD bayrağının göndere çekildiği Hol mülteci kampına dolduruldu.

 

ap.jpg

Suriye'deki Hol kampı (AP)

 

Ellwood, rüşvet iddialarının ortasında, içindekilerin birbirlerini serbestçe radikalleştirdiği bu gözaltı merkezinin (yaralarından) cihatçı "kanadığı" uyarısında bulundu.

Westminster saldırısında katledilen polis memurunu kurtarma çabası sebebiyle kahraman olarak görülen Muhafazakar milletvekili, davası uğruna ölmeyi arzulayan adanmış aşırılıkçılarla mücadelede yeni bir stratejiye ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Ellwood, gelecek ay BM Genel Kuruluna katılacak uluslararası liderlere, IŞİD üyelerine özgü bir yasal prosedürü de içerebilecek bir çözüm bulmaları çağrısında bulundu.

 

 

IŞİD geçen hafta Afganistan'da 80 kişinin öldüğü intihar saldırısını üstlenirken, propaganda kanalları da Ortadoğu, Asya ve Afrika genelinden günlük infaz, saldırı, çatışma ve bombalama haberleri üretmeyi sürdürüyor.

Geride kalan iki ay boyunca IŞİD, farklı ülkelerden hiziplerin Ebubekir Bağdadi'ye olan bağlılık taahhütlerini yenilediği bir dizi video yayımlamıştı.

Görüntülerde bir savaşçı; Yemen, Bangladeş, Somali, Tunus, Filipinler, Türkiye, Mısır, Kafkaslar ve diğer yerlerden görüntülerden sonra "(Suriye'deki) kardeşlerinizin maruz kaldığı bu ıstırap ve güçlükler onları sadece daha kararlı ve sabırlı kıldı" demişti.

İngiliz Hükümeti'nin yayımladığı 2016 tarihli bir rapor, aşırılıkçıların vatandaşlıklarının iptal edilmesinin, yurt dışındaki terör faaliyetlerine özgürce devam edebilmelerini sağladığı, takibi engellediği ve "terörizmin yabancı bir sorun haline getirilebileceği yönündeki tehlikeli yanılsamayı" teşvik ettiği uyarısında bulunmuştu.

Bu tartışmalı gücün kullanımı bir yılda 6 kattan fazla artış gösterirken, 2010'dan bu yana 150 kişiye uygulandı.

İngiliz İçişleri Bakanlığından bir yetkiliyse, "İçişleri bakanının, bir bireyi vatansız bırakmadan İngiliz yurttaşlığının verdiği kamusal haklarından mahrum edebilme yetkisi var. (...) Bir kimseyi İngiliz vatandaşlığından mahrum bırakmak hiçbir zaman hafife alınacak bir karar olmadı. Kararlar yetkililerden, hukukçulardan, istihbarat kurumlarından gelen tavsiyeye ve ülkemizi güvende tutmak için var olan tüm bilgilere dayanıyor. IŞİD için savaşmış veya IŞİD'i destekleyen kimseler, mümkün olan her yerde suçlarından dolayı en uygun yargı alanında adalet karşısına çıkarılmalıdır, bu yargı alanı çoğu zaman suç işledikleri bölge oluyor" dedi. 

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/uk

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Yılmaz

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU