RTÜK üyesi Bildirici: O video olmasaydı Emine Bulut cinayeti bu kadar konuşulur muydu?

Aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in de yer aldığı isimler Bulut’un kanlar içindeki görüntüsünün kaydedilmesini eleştirmiş, bunun paylaşılmasının vahşet olduğu yorumları yapılmıştı

Fotoğraf: RTÜK internet sitesi

Emine Bulut cinayetinin medyada servis edilişine yönelik tepkiler sürüyor. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyesi Faruk Bildirici, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik gibi siyasilerin görüntüyü çekeni suçlamasının, görüntülere yayın yasağı getirilip kaydeden kişinin gözaltına alınmasının yanlış olduğunu savundu. 

"Medya etkisiz eleman"

Medyanın büyük bölümünün Emine Bulut cinayetini, sosyal medyadaki tepkilerden sonra fark edişini gerekçe gösteren Bildirici, "Asıl yanlış olan görüntülerin yasaklanması ve çekenin suçlanması" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Yazısında medyaya eleştirilerde bulunan Bildirici, "Ne zaman ki, Emine Bulut’un 'Ölmek istemiyorum' haykırışları, kızının 'Anne lütfen ölme' çığlıklarının görüntüsü sosyal medyadan yayıldı, o zaman bu cinayet 'olağan' olmaktan çıktı! Hatta medya yine olayın vahametini görmekte gecikti" ifadelerini kullandı.

 Medyaya "etkisiz eleman" benzetmesinde bulunan Faruk Bildirici, yazısında şöyle dedi:

Medyanın bu gelişmeleri, sosyal medyadan öğrenip oradan kopya çekmesi gazeteciliğin toplumla bağlarının zayıflaması ve haber kaynaklarının daralmasından kaynaklanıyor olsa gerek. Ama medyanın habercilikte sosyal medyanın gerisinde kalması sanırım apayrı bir yazı konusu.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Ya sosyal medya olmasaydı?"

RTÜK üyesi Bildirici, görüntüler çekilmese, bu cinayetin toplumda bu denli ses getirmeyeceği ve tepkilerin bu kadar yükselmeyeceğine vurgu yaptı: 

Ya sosyal medya olmasaydı? O zaman Emine Bulut cinayeti de diğer kadın cinayetleri gibi sıradan vakalar arasına karışıp gitmeyecek miydi? Katilin cezası diğer örneklerde de gördüğümüz gibi, kravatından ya da cinnet, sinir, namus ve saire gerekçelerle indirilmeyecek miydi? Tabii burada daha da önemlisi, ya o görüntüler çekilmemiş olsaydı? “Ölmek istemiyorum” ve “Anne lütfen ölme” çığlıklarını görmesek, duymasak sosyal medyada bu kadar yayılır, tepkiler bu kadar yükselir miydi? Elbette hayır.

Emine Bulut Twitter.jpg

Sosyal medyada paylaşılmasının ardından Türkiye'nin gündemine oturan videoda, eski eşi Fedai Varan tarafından bıçaklanan 38 yaşındaki Emine Bulut’un “Ölmek istemiyorum” dediği, 10 yaşındaki kızının ise “Anne lütfen ölme” diyerek ağladığı görülüyordu / Fotoğraf: Twitter


"Asıl yanlış olan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ömer Çelik gibi kimi siyasilerin o görüntüleri çekeni suçlaması"

Faruk Bildirici, "Bu görüntülerin başarısını kabul etmek zorundayız" diyerek, Emine Bulut ve kızının çığlıklarını belgeleyen o görüntülerin, gerçeğin görülmesini, bütün ülkenin ayağa kalkmasını ve dikkatlerin kadın cinayetlerine yönelmesini sağladığını belirtti.

RTÜK üyesi, Bulut ve kızının o anlarını kayda alınmasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK PArti Sözcüsü Ömer Çelik'e de tepki gösterdi:

 Durum böyleyken asıl yanlış olan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ömer Çelik gibi kimi siyasilerin o görüntüleri çekeni suçlaması, ardından savcılığın görüntülere yayın yasağı getirmesi ve polisin o kişiyi gözaltına alması. Böyle bir zihniyetin kadın cinayetlerini durdurabileceğine inanmak da zor, etkisiz eleman haline gelen medyanın kadın cinayetlerini sıradan vakalar olarak görmekten uzaklaşacağına da... İnsan sormadan edemiyor, ya o görüntüler olmasaydı?

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU