KESK 27 Mayıs’ta bir günlük iş bırakacak

KESK, 27 Ağustos Salı günü bir günlük iş bırakma eylemi kararı aldığını duyurdu

Fotoğraf: Twitter

Memurların gelecek iki yıldaki zam oranlarını da belirleyecek toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç çıkmaması ve konunun hakem kuruluna bırakılması üzerine Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 27 Ağustos Salı günü 1 günlük iş bırakma eylemi kararı aldı.

KESK yaptığı açıklamada, hükümetin teklifinin enflasyonun çok altında kalması nedeniyle 27 Ağustos Salı günü bir günlük iş bırakma eylemi yapma kararı aldığını duyurdu.

Hükümetin, 20 günlük görüşmeler sırasında 5 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve emeklisinin insanca yaşamasına yetecek bir ücret sunmadığını söyleyen KESK, yaptığı açıklamada, “Ödediğimiz vergilerle patronlara, yandaş müteahhitlere, bir avuç mutlu azınlığa ‘kıyak’ üstüne ‘kıyak’ yapmakta sınır tanımayanlar bize gelince yine ‘kaynak yok, bütçe imkanlarımız kısıtlı’ demiştir” ifadelerini kullandı.

“Mevcut toplu sözleşme süreci iflas etmiştir”

KESK, bir günlük iş bırakma kararıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Son 22 günde yaşadığımız süreç Türkiye’deki mevcut toplu sözleşme sürecinin iflas ettiğini bir kez daha teyit etmiştir” ifadelerine yer verdi: 

Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu yetkinin asıl sahiplerinin kamu emekçilerinin ve emekliklerinin ortak sorunları için bir araya gelmesinden, “hak verilmez mücadele ile alınır” ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçmektedir. En başından beri bu ilke doğrultusunda, kamu emekçilerinin ortak çıkarları için mücadele eden, bunun için bedeller ödeyen konfederasyonumuz KESK her zaman olduğu gibi bugün de üzerine düşen sorumluluğun gereğini getirmeye hazırdır.


Sorun sadece insanca yaşamaya yetecek bir maaş sorunu değil”

Yaşanılan sorunların sadece insanca yaşamaya yetecek bir maaş sorunundan ibaret olmadığının belirtilerek, “Kamu alanında yıllardır ‘dönüşüm’, ‘reform’ diye cilalanarak hayata geçirilen tüm düzenlemelerin faturasını sadece kamu emekçileri olarak bizim değil, eşit, tarafız, parasız bir kamu hizmeti alma hakkı ortadan kaldırılan tüm vatandaşların ödediğini tekrar tekrar anlatmaya çalıştık” denildi.

“17 önce taş devrinde yaşıyormuşuz gibi…”

Görüşmeler sırasında Hükümetin tavrını eleştiren KESK, şu ifadelere yer verdi:

Görüşmelerde zaman zaman sanki 17 yıl önce taş devrinde yaşıyormuşuz ya da göçebe bir toplummuşuz da bizim haberimiz yokmuş gibi takınılan nobran tavra, abartılı rakamlara itiraz etmek zorunda kaldık.

17 yılda Türkiye’nin nüfusunun 66 milyondan 82 milyona çıktığı göz ardı edip ‘Kamu personel sayımız şu kadar arttı,  öğretmen sayımız,  hemşire sayımız, doktor sayımız şu kadar arttı” gibi söylemlere Türkiye’de kamu emekçilerinin diğer ülkelerdeki emsallerine göre iş yükünün daha fazla olduğu gerçeğini hatırlattık.

OECD ortalamasına göre bir kamu emekçisi 15 vatandaşa hizmet verirken Türkiye’de bir kamu emekçisinin 29 vatandaşa hizmet verdiğini yani Türkiye’de kamu emekçilerinin OECD ortalamasının iki katı kadar çalıştığını buna rağmen çalışanların mili gelirden aldığı pay bakımından Türkiye’nin 38 OECD ülkesi içinde sondan beşinci sırada yer aldığını bir daha anlattık.

Dolayısıyla Türkiye’de rekor kıran işsizliğin azaltılması için hem kamuda istihdamın artırılmasının hem de dünya ülkelerine göre uzun olan çalışma saatlerinin düşürülmesinin elzem olduğunu ifade ettik.


Independent Türkçe  

DAHA FAZLA HABER OKU