Çalışan ve işverenlerin hak ve sorumlulukları nelerdir? İş mevzuatı kapsamında bilinmesi gerekenler…

İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Kaya iş mevzuatı kapsamında bilinmesi gerekenleri Independent Türkçe için cevapladı

Fotoğraf: Pixabay

Çalışanlar ve işverenlerin pek çoğu çalışma hayatı içerisinde hak ve sorumluluklarımızın neler olduğunu bilmemektedir. Bilinmeyen hak ve sorumluluklar nedeniyle zaman zaman mağduriyetler de yaşanmaktadır. 

Bu yazımızda çalışanlara ve işverenlere ışık tutacak bazı konuları ele alacağız.

İş yeri ve sigortalı bildirimi nereye yapılır?

İşverenler tarafından 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 8, 9 ve 11'inci maddelerine göre, işyeri ve sigortalılara ilişkin bildirimler Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmalıdır.

İş sözleşmesi yapılması zorunlu mudur?

4857 sayılı Kanununun sekizinci maddesine göre süresi bir yıl veya daha uzun olan iş sözleşmelerinin yazılı olarak yapılması zorunludur.

Çalışma belgesi nedir ve zorunlu mudur?

4857 sayılı Kanununun 28. maddesine göre işinden ayrılan işçiye işveren tarafından işinin çeşidinin ne olduğunu ve süresini gösteren bir belge verilir.

Toplu işçi çıkarma işlemlerinde yapılması gerekenler nedir?

4857 sayılı İş Kanununun 29. maddesine göre işveren; ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, iş yeri ve işin gerekleri sonucu topluca işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az otuz gün önceden bir yazı ile işyeri sendika temsilcilerine, ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirmek zorundadır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ücret hesap pusulası verme zorunluluğu var mıdır?

4857 sayılı İş Kanununun 37. maddesine göre işveren her ödemede işçiye ücret hesabını gösterir imzalı veya işyerinin işaretini taşıyan bir pusula vermek zorundadır.

Ücret kesintisi nasıl uygulanır?

4857 sayılı İş Kanununun 38. maddesine göre işçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin işçiye hemen nedenleri ile bildirilmesi gerekir. (Para cezalarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Ziraat Bankası Ankara Merkez Şubesinin 38775369-5005 numaralı para cezaları hesabına yatırılması gerekmektedir.)

Hafta tatili nedir?

4857 sayılı İş Kanununun 46. maddesine göre işyerlerinde haftanın tatil gününden önce aynı yasanın 63. maddesine göre belirlenen iş günlerinde çalışmak koşuluyla yedi günlük bir zaman dilimi içinde kesintisiz en az 24 saat dinlenme (hafta tatili) denir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir.

Genel tatil nedir?

4857 sayılı İş Kanununun 47. maddesine göre işyerlerinde çalışan işçilere Kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlere Genel tatil denir. Bu günlerde çalışmazlarsa bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücret ödenir.

Yıllık izin nedir? 

4857 sayılı İş Kanununun 53. maddesine göre işveren; işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verir. Buna yıllık ücretli izin denir. Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez. 

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz. 

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

  • 1 yıldan 5 yıla kadar (5 yıl dahil) olanlara 14 günden,
  • 5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara 20 günden,
  • 15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara 26 günden, az olamaz. 

Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır. Ancak 18 ve daha küçük yaştaki işçilerle 50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Mazeret izni nedir?

4857 sayılı İş Kanununun Ek 2.maddesine göre (Ek: 4/4/2015-6645/35 md.) işçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü halinde 3 gün, eşinin doğum yapması halinde ise 5 gün ücretli izin verilir. 

İşçilerin en az yüzde 70 oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler halinde 10 güne kadar ücretli izin verilir.

Çalışma süreleri nasıl belirlenir?

4857 sayılı İş Kanununun 63. maddesine göre genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. 

Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok 7 buçuk, haftada en çok 37 buçuk saattir.

İş Kanununun 67. maddesine göre işverenler işin başlayış ve bitiş saatlerini, dinlenme saatlerini işyerinde asılacak levhalarda göstermek zorundadır.

4857 sayılı İş Kanununun 69. maddesine göre, çalışma hayatında “gece” en geç saat 20.00’de başlayarak en erken saat 06.00’ya kadar geçen ve her halde en fazla 11 saat süren dönemdir. İşçilerin gece çalışmaları 7 buçuk saati geçemez. Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla 7 buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir. 

Gece ve gündüz nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde, bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçiler, ondan sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya konur. Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az 11 saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.

Gece işlerinde kimler çalıştırılamaz?

4857 sayılı İş Kanununun 73. maddesi uyarınca sanayiye ait işlerde 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılmaları yasaktır. 

18 yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı’nın görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

Analık halinde çalışma şartları ve süt izni nedir?

4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesi uyarınca, kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan sonra sekiz hafta olmak üzere toplam 16 haftalık süre içinde çalıştırılmamaları esastır. 

Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir. 
Doğumda veya doğum sonrasında annenin ölümü hâlinde, doğum sonrası kullanılamayan süreler babaya kullandırılır. 

Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hali izni kullandırılır.

Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.

Analık halinde izin kullanma hakkı nedir?

Üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen eşlerden birine veya evlat edinene çocuğun aileye fiilen teslim edildiği tarihten itibaren sekiz hafta analık hali izni kullandırılır.

Kadın işçinin kullandığı doğum sonrası analık hali izninin bitiminden itibaren çocuğunun bakımı ve yetiştirilmesi amacıyla ve çocuğun hayatta olması kaydıyla kadın işçi ile üç yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinen kadın veya erkek işçilere istekleri halinde;

  • Birinci doğumda 60 gün,
  • İkinci doğumda 120 gün,
  • Sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin verilir.
  • Çoğul doğum halinde bu sürelere 30’ar gün eklenir.
  • Çocuğun engelli doğması halinde bu süre 360 gün olarak uygulanır.

Haftalık çalışma süresinin yarısı kadar ücretsiz izin kullanan kadın işçi bu süre içerisinde süt iznine ilişkin hükümlerden yararlanamaz.

Kadın işçinin kısmi süreli çalışma hakkı nedir?

İş Kanununda doğum sonrası kullanılan izinlerin bitiminden sonra mecburi ilköğretim çağının başladığı tarihi takip eden ay başına kadar bu maddeye göre ebeveynlerden biri kısmi süreli çalışma talebinde bulunabilir. Bu talep işveren tarafından karşılanır ve geçerli fesih nedeni sayılmaz.

Kısmi süreli çalışmaya başlayan işçi, aynı çocuk için bir daha bu haktan faydalanmamak üzere tam zamanlı çalışmaya dönebilir.

Kısmi süreli çalışmaya geçen işçinin tam zamanlı çalışmaya başlaması durumunda yerine işe alınan işçinin iş sözleşmesi kendiliğinden sona erer.

Kısmi süreli çalışan işçi tam zamanlı çalışmaya geri dönmek istediğinde bunu işverenine en az bir ay önce yazılı olarak bildirir.

Ebeveynlerden birinin çalışmaması halinde, çalışan eş kısmi süreli çalışma talebinde bulunamaz.

Üç yaşını doldurmamış bir çocuğu eşiyle birlikte veya münferiden evlat edinenler de çocuğun fiilen teslim edildiği tarihten itibaren bu haktan faydalanır.

Yarı çalışma ödeneği nedir?

Yarı çalışma ödeneğinin süresi, 4857 sayılı Kanunun 63’üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadardır. Yarım çalışma ödeneği, çalışılan aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin ilişkin olduğu aydan sonraki ikinci ay içinde İşsizlik Sigortası Fonundan aylık olarak ödenir.

Doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneğinin günlük miktarı, günlük asgari ücretin brüt tutarı kadardır. Bu haktan yararlanılabilmesi için;

  • İşçinin adına doğum veya evlat edinme tarihinden önceki son üç yılda en az 600 gün işsizlik sigortası primi bildirilmiş olması,
  • 4857 sayılı Kanunun 63’üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresinin yarısı kadar fiilen çalışılması,
  • Doğum ve evlat edinme sonrası analık hali izninin bittiği tarihten itibaren 30 gün içinde Kuruma doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma belgesi ile başvuruda bulunulması gerekir.

Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülerek ödeme yapılır. Bu ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmaz.

Geçici iş göremezlik ödeneği almaya hak kazananlara, bu durumlarının devamı süresince doğum ve evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği ödenmez.

Özlük dosyası nedir? İçeriğinde neler bulundurulması gerekir?

İşçiye ait tüm belge bilgilerin yer aldığı ve saklandığı dokümanlara personel özlük dosyası denir. 

4857 sayılı İş Kanununun 75. maddesine göre her işveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu Kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve yetkili memurlar istediği zaman göstermek zorundadırlar.

 

Sorularınız için: [email protected]

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU