10 bin saat kuralıyla işinizde gerçekten uzmanlaşabilir misiniz?

Bir işin pratiğini yapmak aslında o işi mükemmel yapmanızı sağlamıyor

Macnamara ve Maitra yaptıkları araştırmada, 1993'te yayımlanan çalışmanın şimdiye dek 9 bin kez alıntılanarak psikoloji literatüründe en çok alıntılanan makalelerden biri haline geldiğini kaydetti (Nicepik) 

Bir işte uzmanlaşmak için 10 bin saat pratik yapmaya dair yaygın şekilde kabul gören fikir, yeni bir araştırmayla çürütüldü.

Amaçlı ve sistematik pratik yapma teorisi ilk kez 1993’te keman ve piyano çalan kişilerin yeteneklerinin çalıştıkları saatlerle orantılı olarak nasıl arttığını inceleyen bir makalede gündeme gelmişti. Makalenin yazarları Ericsson, Krampe ve Tesch-Römer performansı artırmak için yapılan çalışmaların en üst seviyede başarı için anahtar rolü gördüğü sonucuna varmış ve “doğuştan gelen yetenek” olmadığını ortaya koymuştu.

10 bin saat kuralının her alanda başarıya giden anahtar rol görevi gördüğü fikri daha sonra gazeteci Malcolm Gladwell’in 2008 tarihli Çizginin Dışındakiler kitabında da ele alınmıştı.

Ancak yeni bir araştırma durumun farklı olabileceğini öne sürüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD’nin Ohio eyaletinde bulunan Case Western Reserve Üniversitesi’nden Brooke Macnamara ve Megha Maitra Royal Society Open Science adlı bilimsel yayında yer alan araştırmada, esinlendikleri 1993 tarihli makaleden farklı bir sonuca vardı.

Psikolog Macnamara “En yetenekli gruplara baktığınızda onları farklı kılan şeyin pratik olduğunu görüyoruz. Hepsi çok fazla pratik yapmış. Ancak kişilerin süper-seçkin seviyesine çıkmasına farklı faktörler sebep oluyor” diye konuştu.

10 bin saat kuralının gerçekten işe yarayıp yaramadığını test etmek isteyen ekip, kemancıları yeniden mercek altına alarak, pratik yapma alışkanlıklarını inceledi.

Çalışma, amaçlı ve sistematik pratik miktarının “uzman kemancılar arasında performans açısından orijinal çalışmada belirtilene göre aslında çok fazla fark oluşturmadığı” sonucuna vardı. Ulaşılan bir diğer sonuçsa “seçkin sanatçıların” yeteneklerindeki farklılığın yalnızca pratik yapılan süre miktarına bağlı olmadığı ve çeşitli faktörlere dayandığıydı.

Macnamara “Faktörler kazanılmış yeteneğe bağlı: Satranç’ta bu zeka da olabilir işleyen bellek de olabilir. Spor’daysa bir kişinin oksijeni ne kadar verimli kullandığıyla ilgili olabilir” dedi.

Araştırmacılar genel itibariyle “amaçlı ve sistematik çalışmanın bazı kişilerin diğerlerine göre neden daha üst bir uzmanlık performansı sergilediği sorusunu cevaplayamadığı" sonucuna ulaştı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU