Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugün köşesinde Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin bir takım iddialar ortaya attı.
Selvi, "Kayyum kararının altında ne var" başlıklı yazısında bir yetkilinin "İçişleri Bakanlığı'ndaki hazırlığın daha önceden yapıldığını ancak İstanbul seçimlerinin yenilenmesi sebebiyle kararın geciktiğini" söylediğini aktardı.
Kayyuma tahterevalli benzetmesi
Kayyum işinin tahterevalliye döndüğünü söyleyen Abdulkadir Selvi, seçimlerden önce Diyarbakırlı bir kanaat önderi yaptığı bir görüşmeyi aktardı:
Seçimlerden önceydi. Diyarbakırlı bir kanaat önderi ile konuşuyorduk. Kayyım döneminde şehre yapılan hizmetleri anlatıyordu. AK Parti de kayyımı belediye başkan adayı olarak göstermişti. “O zaman seçimi AK Parti mi alır?” dedim. “Yok”” dedi, “Seçimi HDP alır.” Sebebini sordum. “Halk ‘Nasıl olsa yine kayyım atanır. Kayyım hizmet yapar. Biz HDP’ye seçelim ki hem kimlik beyanında bulunmuş oluruz, hem de kayyım gelir hizmet almaya devam ederiz’ diye düşünüyor” demişti. Durum tam budur.
Selvi, “Madem belediye başkanlığından alınacak kadar terör suçlularıydı, bunların seçimlere girmesine niye izin verildi” sorusuna ilişkin ise "Hadi şeytanın avukatlığını yapayım. Tam aksine, bunların görevden alınacak kadar suçları olduğu biliniyordu, o nedenle ses çıkarılmadı, bugünler için hazırlık mı yapıldı? Bir anlamda devlet pusuya mı yattı?” ifadesini kullandı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
'Diyarbakır, Van ve Mardin, Kandil'in kontrolüne girdi' iddiası
3 Büyükşehir Belediyesinin Kandil’in kontrolüne girdiği yönünde duyumlar aldığını belirten Hürriyet gazetesi yazarı, bir yetkilinin kendisine “Dağa adam göndermeye başladılar” dediğini öne sürdü.
Belediyeler ile terör ilişkisinin kabul edilemez olduğuna vurgu yapan Selvi, yazısını şu ifadelerle sürdürdü:
Bir dönem PKK’nın yollara yerleştirdiği patlayıcıların belediye araçları tarafından kazılan çukurlara konulduğu, belli olmaması için üstünün yine belediye tarafından asfaltlandığı tespit edilmişti. Bunu hiçbir demokrasi kabul etmez. New York Belediyesi tarafından El Kaide’ye eleman temin edildiği ya da Madrid Belediyesi’nin ETA militanlarının yola patlayıcı yerleştirmesine destek verdiği düşünülebilir mi? Seçilmişlerin terör ve şiddetle işi olamaz. Benim en büyük kırmızı çizgim budur.
Independent Türkçe
