İki parti sözcüsünden iki “kayyum” yorumu

Üç büyükşehir belediye başkanının görevden alınması hakkında AK Parti Sözcüsü Çelik, “Demokrasi nehri hukuk yatağında akar” derken CHP Sözcüsü Öztrak, “Darbe dönemlerinde ne yapıldıysa, bugün de o yapılmıştır” diye konuştu

Fotoğraflar: Anadolu Ajansı

Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerinin belediye başkanlarının görevden alınmasının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve CHP Sözcüsü Faik Öztrak değerlendirmelerde bulundu. 

Belediye başkanları Ahmet Selçuk Mızraklı, Ahmet Türk ve Bedia Özgökçe için “Hukukun içerisinde hareket etmek yerine yanlış yollara tevessül ettiler” diyen Ömer Çelik, “Anayasa'nın verdiği yetki kullanılarak, halkın verdiği yetkinin bunlar tarafından teröre hizmet yoluyla kirletilmesinin önüne geçmek için bu şekilde bir tedbir alınmıştır" ifadelerini kullandı. 

Üç ismin seçimle geldiği ve kayyum atanmasının hukuksuz olduğunu savunanlara da yanıt veren Çelik, “Demokrasi nehri hukuk yatağında akar” dedi ve devam etti: 

Seçimle iş başına gelenlerin, hukuk devletinin ilkeleri içinde hareket etmesi ve bir sonraki seçimde de tekrar seçimlerin yenilenmesiyle pozisyonlarının belirlenmesi diye bir süreç söz konusudur demokrasilerde.


Terörle ilgili iddiaların söz konusu belediye başkanları tarafından tekrar edildiğini söyleyen AK Parti Sözcüsü, “Dolayısıyla hukuk devletinin ilkeleri icabı, bu kişiler görevden el çektiriliyor” dedi. 

"Halkın iradesine saygısızlık" söylemlerine de yanıt veren Çelik, şöyle devam etti:

Halkın iradesine saygısızlık, halktan demokrasi ve hukuk temelinde oy alıp daha sonra terör örgütüne bu imkanları kullandırmaktır. Asıl halkın iradesine saygısızlık burada gerçekleşmektedir.


Kürt vatandaşlara siyasi katılım yolunun açık olduğunu vurgulayan Çelik, “Esas olan göreve geldikten sonra demokratik prensipler ve hukuk devleti ilkeleri içinde görev yapmaktır” dedi ve ekledi:

Eğer bu alanı gevşeteceksek, o zaman ortada kamu düzeni, hukuk devleti ve demokrasi diye bir şey kalmaz. Dolayısıyla siyasal katılım, demokrasiyi ve hukuk devletini güçlendirmek için gürül gürül akması gereken bir kanaldır.


"YSK, beş ay önce adli sicillerini temiz görmüş, adaylıklarında bir sorun bulmamıştı"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak da partisinin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuştu. 

Öztrak, beş ay önce adli sicilleri temiz olan ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından adaylıklarında bir sorun görülmeyen, 31 Mart seçimlerinde sandıktan çıkan belediye başkanlarının görevden alınmasının hukuki değil siyasi bir karar olduğunu söyledi. 

"Darbe dönemlerinde ne yapıldıysa, bugün de o yapılmıştır"

Üç isim hakkında da kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadığını hatırlatan CHP Sözcüsü, “Görevden alma kararı idari bir karar gibi gözükse de doğrudan saray tarafından verilmiştir. 'Bu ülkede seçime girmek serbest ama seçilmek yasak' anlamına gelen bir karardır” dedi. 

Hukukun üstünlüğü ve seçme, seçilme hakkının bu kararla bir kez daha yok sayıldığını vurgulayan Faik Öztrak,  “Darbe dönemlerinde ne yapıldıysa, bugün de o yapılmıştır. Tek adam parti devleti rejiminin iktidar partisi ile devlet arasındaki sınırları nasıl yok ettiği bugün bir kere daha açıkça görülmüştür” ifadelerini kullandı. 

"Davutoğlu'nun da AK Partili belediye başkalarının da istifa ettirilmesine karşı çıkmıştık"

Faik Öztrak sözlerine şu değerlendirme ile devam etti: 

Buradan Adalet ve Kalkınma Partisi'ne destek veren kardeşlerimize seslenmek istiyoruz, bu ülkenin seçilmiş Başbakanı Ahmet Davutoğlu zorla istifa ettirildiğinde de sandıktan çıkmış AK Partili belediye başkanları istifaya zorlandığında da CHP olarak o gün de bugünkü tavrımızı aynen gösterdik. Erdoğan'ın merhametsiz zulmüne her zaman karşı çıktık.


Faik Öztrak, Anayasanın 15’inci maddesine göre "suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimsenin suçlu sayılamayacağına" işaret ederek, "Demokratik meşruiyetin elde kalan son kalesi ve namusu sandıktır. Sandık hukukuna vurulan her darbe Türkiye'ye vurulmuş bir darbedir. Demokrasilerde kural son derece açıktır, seçimle gelen, seçimle gider. Seçimle gelen kayyumla gidecekse, sandık anlamını kaybeder" dedi.


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU