Gerçek olaylardan esinlenen dizi ve filmlerin yükselişi sürerken Netflix'in hit filmi No Limit, gerçekte yaşanmış olaylara olan benzerlikleri nedeniyle yasal işlemlerle karşı karşıya. 2002'de ölen Audrey Mestre'nin kocası dalış sırasında onu kurtarmaya çalışmıştığunu söylerken, Netflix Türkiye'de de yayımlanan film olayları farklı şekilde aktarıyor.
Roxana Aubrey, yarışmacıların oksijen olmadan okyanusun en derinlerine indiği ekstrem serbest dalış sporunda yükselen bir yıldızdır. Öyle ki tek bir nefesle deniz yüzeyinin 170 metre altına dalarak dünya rekoru kırmaya çalışacaktır. Ancak ona yönelik en büyük tehdit dalgaların altında değil üstündedir: Serbest dalışçı olarak kendi kariyer beklentileri de azalmakta olan tacizci ve kıskanç eşi Pascal.
Film gerçek olaylardan esinlendiğini ileri sürüyor
Pascal'ın sabote ettiği güvenlik ekipmanı arızalandığında Roxana boğularak ölür. Şüpheler, dalışını kasten sabote ederek onu korkunç bir ölüme mahkum ettiği anlaşılan kıskanç eşinin üzerinde yoğunlaşır.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Netflix'in 2022 yapımı hit filmi No Limit'in konusu kısaca böyle. Ancak bir sorun var. Film 'bir kurgu eseri' olduğunu iddia ederken, aynı zamanda 'gerçek olaylardan esinlendiğini' de söylüyor. Ve filmin sonunda, Roxana Aubrey'nin ilham kaynağı olan ve 2002'de serbest dalış yaparken ölen 28 yaşındaki Fransız Audrey Mestre'nin fotoğrafı ve biyografisi gösteriliyor.
Yönetmen filmin avukatlar tarafından öncede nincelendiğini söylüyor
O dönemde o ve Küba asıllı Amerikalı kocası Francisco 'Pipin' Ferreras, gerçekten de dünyanın en ünlü serbest dalışçılarıydı ve ikisi de rekor üstüne rekor kırıyordu. Ancak gerçekte Ferreras karısını kurtarmak için kendi hayatını riske atmıştı. Dalış sırasında yeterli güvenlik önlemi almadığı için eleştirilse de Audrey'nin ölümünün kaza olduğuna karar verildi.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, şu anda 61 yaşında olan Ferreras, bir ay kadar önce Netflix'e karşı dava açtı. Filmde ayrıca Gautier'in cinsel ilişki sırasında Aubrey'yi boğduğu ve her iki karakterin de birbirlerini aldattığı ileri sürülüyor.
Yazar-yönetmen David M. Rosenthal, Variety'ye verdiği röportajda filmin prodüksiyona girmeden önce avukatlar tarafından incelendiğini aktarmıştı.
Öfkeli Ferreras, Daily Mail'e konuştu ve "Hikayeyi değiştirdiler ve istedikleri gibi yansıttılar. Neden böyle bir şey yapayım ki? Biz birbirimize aşıktık ifadelerini kullandı.
Audrey ve yaptığı her şeyle çok gurur duyuyordum. O gün onu kurtarmak için yapabileceğim her şeyi yaptım. Her gün sosyal medyada saldırıya uğruyorum, insanlar karımı öldürdüğümü söylüyor.
Filmi yalnızca yarısına kadar izleyebildiğini söyleyen adam, "Bunun bana, Audrey'nin anısına ve kızlarını kaybeden Audrey'nin ailesine yapıldığına inanamadım" dedi.
Rus satranç ustası da dava açmıştı
Ferreras'ın açtığı davaya göre, Limit Yok her ne kadar kurgu olsa da, filmde anlatılanlarla Audrey'nin davasındaki gerçekler arasında çarpıcı benzerlikler bulunuyor.
Geçen yıl Netflix, Alexander Rufus-Isaacs tarafından temsil edilen Sovyet büyük satranç ustası Nona Gaprindashvili'yle ilgili davada mahkeme dışında anlaşmaya varmıştı.
Gaprindashvili, The Queen's Gambit dizisinde, Anya Taylor-Joy tarafından canlandırılan kurgusal Beth Harmon karakterinin 1968'de Moskova'da bir turnuvada yarıştığı sahnede kendisine iftira atıldığını iddia etmişti.
Independent Türkçe, Daily Mail, Variety
