Amasra davası sanık avukatı Dursun'dan madenci ailelerine: Başınıza gelenleri hak etmişsiniz

43 madencinin hayatını kaybettiği Amasra'daki maden patlamasına ilişkin duruşma ikinci gününde gerilimle başladı gerilimle sona erdi

Fotoğraf: Dora Mengüç

Türkiye seçime giderken bir yandan 6,5 ay önce meydana gelen Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi'ne ait maden ocağındaki patlamaya ilişkin davanın ilk duruşması görülüyor. 

Duruşma, Bartın Adliyesi koridorunda oluşturulan özel alanda ikinci gününde devam etti.

Cuma gününe kadar sürmesi beklenen duruşmanın ikinci gününde olası kastla yargılanan tutuklu sanıklar TTK Amasra Müessese eski Müdürü Cihat Özdemir ile İş Güvenliği Şube Müdür Vekili Volkan Soylu sorgulandı. 

Duruşma tutuklu sanık Cihat Özdemir'in avukatının savunmasıyla başladı.

Özdemir'in avukatı Miraç Yıldız savunmasında malzeme eksikliği ve kalitesizliğine dair sorumluluğunun TTK Genel Müdürlüğü'nde olduğunu öne sürdü. Avukat Yıldız, "Personel alımı veya seçiminde müvekkilimin dahli yok; personel KPSS ile atanıyor, altındakiler İŞKUR kurasıyla seçiliyor" dedi.

Duruşmanın ikinci günü gergin başladı, gergin bitti

Eski İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi'nin sorgusu başladığı sırada ise avukatı Çağla Dursun söz aldı.

Dursun'un "Burası siyaset arenası değil" sözleri üzerine duruşma salonunda gerginlik çıktı, mahkeme başkanı çevik kuvveti içeri davet etti. Tansiyonun düşmesiyle duruşma kaldığı yerden devam etti. 
 


Sanık avukatı Çağla Dursun'un duruşmanın bitişinin ardından eski işletme müdürü Selçuk Ekmekçi'ye tepki gösteren bir madenci yakınına yönelik sarf ettiği "Başınıza gelenleri hak etmişsiniz" sözleri beraberinde büyük tepki getirdi. Özdemir, söz konusu sözleri Twitter adresinden yalanlayıp iftira olarak niteledi:

Esefle yazılanları okuyorum. Sırf mesleğimi icra ettiğim için işittiğim bedduaları, küfürleri, hakaretleri sindirmeye çalışırken bir de iftiraya maruz kalıyorum! Unutulmasın ki ben sadece mesleğimi icra etmeye çalışıyorum."

Avukat Çağla Dursun'un bu mesajından bir süre sonra sosyal medya hesabını erişilemediği görüldü. Avukatlık ruhsatını 30 Aralık 2020'de alan Dursun, daha sonra Facebook hesabından yaptığı yazılı açıklamada sözlerinin çarpıtıldığını iddia edip madenci yakınlarından özür diledi.

"Her konuda vicdanım rahat"

Duruşmanın ikinci gününde tutuklu sanıklardan Selçuk Ekmekçi sorgusunda Amasra'da meydana gelen olayda kurban seçildiğini iddia edip "Her konuda vicdanım rahat, eğitim birimleri tarafıma bağlı değildir, bununla ilgili bir sorumluluğum yoktur. Eğitimde bir eksiklik bulunmamaktadır" diye konuştu.

Ekmekçi, müşteki avukatlarının kendisine yönelttiği sorular karşısında savunmasını şu sözlerle sürdürdü:

Herhangi bir kurtarma ekibinin canı yanmadan başarılı bir şekilde ocaktan çıkarılmış; anons sistemi, telsiz çalışmış, kurtarma alanında herhangi bir kargaşa veya problem yaşanmamıştır. Pervane arızasından haberim yoktur. O gün 15.00 tertibine katılmadım zira görevim dolayısıyla yer üstünde de işlerim olmakta. Vardiya mühendisi bunun tespitini yapmıştır. Olaydan haberim olsaydı müdahale ederdim"

"Müvekkilim soruları profesyonelce cevaplıyor"

Olası kastla yargılanan tutuklu sanık Ekmekçi'ye madenci ailelerinin gösterdiği tepkiler ve müşteki avukatlarının yönelttiği sorular üzerine avukatı Çağla Dursun, mahkeme heyetinden bir kez daha söz aldı. Dursun "Müvekkilim soruları profesyonelce ve yeterince güzel cevaplamaktadır. Yorumların zapta geçmemesini talep ediyorum" dedi.

Duruşmanın ikinci günü gündeme gelen konu başlıklarından biri ise acil eylem planı meselesiydi. Tutuklu sanık Ekmekçi, müşteki avukatların bu konuya dair kendisine yönelttiği sorulara "Ben sadece kendi birimimden sorumluyum. Olaydan 1 ay önce tatbikat yapıldı. Kaçış planı anlamında herhangi bir problem yoktur, "hayat hattımız" vardır;  o da açıktır. Madenin her noktasında hayat hattımız vardır. Tatbikatlara kendim katılmasam bile altımda görevli mühendis katılmıştır. Bütün risk değerlendirmelerinde ise iş güvenlik uzmanı olarak imzam bulunmaktadır" yanıtını verdi.

Kaçak kömür üretimi iddiası

Madenci ailesi avukatlarından Evren İşler'in "Amasra'da herkes kaçak üretimle çıkarılan kömürün Bartın Valiliği'nce yardım amacıyla dağıtıldığını söylüyor. Bu iddia doğru mu? Ocaktan çıkan kömür valilikçe yardım olarak dağıtıldı mı?" sorusuna tutuklu sanık Ekmekçi'nin verdiği "Bilmiyorum. Ama bu kömür daha önce hiç verilmedi" yanıtı madenci yakınlarının bulunduğu izleyici bölümünden tepki gördü, aileler "Yalan söylüyor, iddia doğru" diye karşılık verdi. İzleyici bölümünden gelen tepkilerin yoğunlaşması üzerine hakim, bir madenci yakınının salonun dışına çıkartılması yönünde talimat verdi.

Tutuklu sanık Ekmekçi'ye madendeki maskelerin bulunduğu yerlerin patlama noktasına uzaklığı sorulduğunda, yanıtı "300 metre" oldu.

Bu yanıtın ardından müşteki avukatları kendisine konuyla alakalı soru yönlendirmeyi sürdürünce sanık avukatı Çağla Dursun, müvekkilinin cevabını bitirmediğini belirtip, soruyu soran madenci ailesinin avukatına müdahale etti. Dursun'un müdahalesinin ardından salonda yine kısa süreli gerginlik yaşandığı görüldü.

"TTK'ya söyledik ama yanıt alamadık"

Müşteki avukatlarının Ekmekçi'ye "Madendeki sorunları TTK Genel Müdürlüğü'ne yazılı olarak bildirdiniz mi?" sorusuna tutuklu sanık "Genel Müdürlüğe yazı yazdım ancak olumlu yanıt verilmedi" cevabını verdi.

Bu arada bir kez daha söz alan Ekmekçi'nin avukatı Çağla Dursun, "Sanık avukatları değil sarayın avukatları denilmiş. Bu etik değil, mesleğimizi icra ediyoruz. İsim vererek söylesinler ki biz de gereğini yapalım" diye konuştu. 

"Her şeyi denetleseydim müfettişlik yapmam gerekirdi"

Patlama meydana gelen madenin tutuklu İşletme Müdürü Ekmekçi "Patlamanın yaşandığı vardiyada gaz izleme istasyonunda tek kişi çalıştığını bilmiyordum. Koordinasyonu bana bağlı değildi. Her şeyi denetleseydim işletme müdürlüğü değil müfettişlik yapmam gerekirdi" diye konuştu.

Ekmekçi, madencilerin kullanacağı maskelerin kullanma eğitiminin neden pimi çekilmiş olarak yaptırıldığına yönelik soruya ise şu cevabı verdi: 

Maskelerin maliyetleri çok fazla. Tanesi 2 bin 500 3 bin lira civarındadır. İşletmemize gelen maske, işçi sayısı kadardır." 

Patlamadan yaralı kurtulan kimi işçiler, ifadelerinde maskelerin pimini açamadıkları için kullanamadıklarını belirtmişti.

"Aldığımız maaş işçilere göre çok daha az"

Duruşma salonunda gerilimin yükseldiği anlardan biri de tutuklu sanık Selçuk Ekmekçi'nin sorgusunda aldığı maaşa değinmesi oldu. Ekmekçi'nin "Allah'a çok şükür aldığımız maaş ortalama çok şükür kendimize yetmektedir.  Şunu da söylemek istiyorum. Elbette çalışan arkadaşlarımız hak etmektedir. Bizim aldığımız maaş işçilerimize göre çok daha azdır" sözleri madenci aileleri arasında tepkiye neden oldu.

Avukat: Kaza neden oldu? Sanık: Olay günü bunu düşünecek durumda değildim

Bilirkişi raporunda bilime aykırı tespit bulunduğunu ileri süren Ekmekçi'ye avukat Emine Ak, "Bu kaza neden gerçekleşti, ne olsaydı kaza olmazdı?" sorusunu yöneltti.

Tutuklu sanık, "Olay günü bunu düşünecek durumunda değildim, yangın vardı. Bu konuyla ilgili afaki yorum yaparsam yanlış yere gidebilir" diye konuştu.

Ekmekçi'ye, sorgusunun bitmesinin ardından çarşamba günü gerçekleştirilen duruşma için son sözü soruldu. Olası kastla yargılanan tutuklu sanık kendisinin de bir maden şehidi çocuğu olduğunu belirtip görevlerini eksiksiz ve bilime uygun bir şekilde yerine getirdiğini öne sürdü.

"Sorumluluk ATİM yönetiminde, ben yönetici değilim"

Ekmekçi'nin ardından İş Sağlığı Güvenliği Şubesi Müdür Vekili Volkan Soylu'nun savunması başladı.

Olası kastla yargılanan sanık Soylu, önce madendeki görevini ve iş tanımını izah etti.

Madendeki gaz izleme sensörlerinin takibine ilişkin "Gazın yükselmesi halinde madeni tahliye gibi konular benim sorumluluğumda. Ama olay, patlamayla meydana geldi, bu benim sorumluluk alanımda değil. Sorumluluk ATİM yönetiminde, ben ise yönetici değilim" diye konuştu.
 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Mahkeme başkanı, duruşma esnasında kendisine "İş güvenliği eğitimi sence büyük eksiklik değil mi?" sorusunu yöneltti.

Soylu söz konusu soruya, "Ben bu eğitimin teorik olarak yürütülmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Uygulamalı olması gerekiyor" sözleriyle yanıt verdi, iş güvenliği eğitimlerinde madencilere İngiltere merkezli bazı videolar ve animasyonlar izlettiğini söyleyerek, "Ankara'ya gittiğimde Enerji Bakanlığı'na bu yöntemin çok faydalı olduğunu söyledim. Bakanlık yetkilileri de bu yönde bir çalışma yapıldığını belirttiler" diye konuştu.

 Ben üst düzey bir grupta değilim esasen baş mühendisim, zaten vekaleten bu görevi yürütüyordum"

Soylu'dan önce sorgulanan işletme müdürü Selçuk Ekmekçi, madendeki gaz sensörlerinin konumlarının doğru olduğunu öne sürerken Soylu patlamanın olduğu düşünülen bölgeye yakın bir konumda olduğu belirtilen sensöre ilişkin "27 numaralı metan sensörünün hatalı olduğunu söyleyebilirim" diye konuştu.

Amasra'daki madende patlamanın gerçekleştiği eksi 320 kotta, kalın damar üst tavan galerisinde metan miktarını gösteren sensör CHa-27 nolu sensördü.

Sensörün gösterdiği metan oranı, saat 17.55-17.59'de yüzde 0,65’ten, yüzde 1,06’ya çıkarak ikaz vermiş, 18.05'te, yani kazadan 4 dakika önce oranın 1,55’e gelerek gaz izleme sisteminde alarm verdiği tespit edilmiş, sensördeki son ölçüm 18.09'da, 1,69 olarak kaydedilmişti.

Söz konusu davada sanıklardan 4'ü olası kastla öldürme suçundan bin 80 yıla kadar, 4'ü tutuklu 19 sanık ise bilinçli taksirle öldürme suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU