HDP'li Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine operasyon düzenlendi, belediye başkanları görevlerinden uzaklaştırıldı

İçişleri Bakanlığı: PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları; bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkanlarını illegal amaçlar için kullanmışlardır

İçişleri Bakanlığı kararı sonrası Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki manzara / Fotoğraf: AA

İçişleri Bakanlığınca, Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanları görevlerinden uzaklaştırıldı, belediyelere kayyum atandı.

HDP'li 3 büyükşehir belediyesi polis çemberine alındı. 

 

diyarbakır belediye.jpg
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önü / Fotoğraf: AA

 

Zırhlı araç ve çok sayıda polisle ablukaya alınan belediye binalarında arama başlatıldı.

31 Mart seçimleri sonrası kaldırılan polis bariyerleri yeniden konuldu.

Diyarbakır’da HDP ve DBP üye ve yöneticilerin evlerine de polis tarafından baskın düzenlendi.

Gece saatlerinde yapılan baskınlarda çok sayıda kişi gözaltına alındı.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada gözaltılar ile ilgili şu ifadeye yer verildi:

Diyarbakır, Mardin ve Van illeri başta olmak üzere toplam 29 ilde PKK/KCK Terör Örgütüne yönelik 418 şahıs yakalanarak gözaltına alındı. Yakalamaya dönük operasyonlar devam etmektedir

 

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlıklarına yönelik operasyonla ilgili de İçişleri Bakanlığı sabah saatlerinde bir açıklama yaptı.

 

 

Bakanlık yaptığı yazılı açıklamada "PKK/KCK terör örgütü ve uzantıları; bazı belediye başkanları aracılığıyla belediyelerin imkânlarını illegal amaçlar için kullanmışlardır" ifadesine yer verdi, terör örgütleri ile irtibatı olan, terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve deliller bulunan belediye başkanlarının Anayasanın 127. maddesi ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 47. maddesi uyarınca görevden uzaklaştırıldıklarını, yerlerine Belediye Kanununun 45. maddesi gereği belediye başkan vekillerinin görevlendirildiğini açıkladı.

 

van belediye.jpg
Van Büyükşehir Belediyesi önü / Fotoğraf: AA

 

Bakanlığın açıklamasında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı'nın 9 ayrı soruşturma ve/veya kovuşturma ile bakanlığın yürüttüğü 3 ayrı soruşturma, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün 6 ayrı soruşturma ve/veya kovuşturma ile bakanlığın yürüttüğü 3 ayrı soruşturma; Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan'ın ise 7 ayrı soruşturma ve/veya kovuşturma ile bakanlığın yürüttüğü 3 ayrı soruşturma kapsamında görevinden alındıkları duyuruldu. 

İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında söz konusu isimlerin PKK ile ilişki içinde oldukları işaret edildi:

Belediye başkanı görevlendirmeleriyle belediyelerin sağladığı imkânları kaybeden bölücü terör örgütü ve onun güdümündeki siyasal uzantıları, militan bulma, maddi kaynak temin etme ve kendi tabanını yönlendirmedeki sıkıntıları çözmek adına 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerini kendileri açısından bir fırsat olarak görmüştür. (...)  Bazı belediyeleri terör faaliyetlerinin desteklenmesi için militan kaynağı, mali kaynak ve araç-gerecin temin edildiği lojistik merkezlere dönüştürmeye çalıştılar. 

İçişler Bakanlığı 3 belediye başkanı hakkında soruşturma başlatma gerekçelerini şu şekilde sıraladı:

Halkın oylarıyla Belediye Başkanı olarak seçildiklerini göz ardı ederek bölücü terör örgütü yöneticilerinin talimatları doğrultusunda belediye mevzuatında dayanağı olmayan sözde “eş başkanlık” uygulamaya ve mevcut belediye başkanının tüm yetkilerini sözde eş başkan sıfatı verilmiş kişilerle birlikte kullanmaya başladıkları, ne şekilde kim tarafından yetkilendirildiği ve seçildiği belli olmayan eş başkanlara yasadışı olarak fiilen belediye başkanlığı yaptırdıkları, belediyeleri ülkenin bütününden farklı bir idari yapıya dönüştürmeye çalıştıkları, Terör örgütü ile iltisak, irtibat ve aidiyetleri nedeniyle görevine son verilen eski belediye çalışanlarını hiçbir resmi sıfatları bulunmamasına rağmen çeşitli isimlendirmeler adı altında fiilen bu belediyelerde çalıştırmaya başladıkları ve belediyeleri yeniden bölücü terör örgütü ile iltisaklı, irtibatlı kişilerin bulunduğu bir merkez haline getirmeye çalıştıkları, Belediye çalışanı olmayan bu kişilerin, belediyenin yatırımlarını, personel alımlarını, meclis ve encümen gündemini belirlemeye kadar tüm işlere müdahil olmalarına göz yumdukları, ayrıca 2019 seçimlerinde HDP listelerinden belediye meclis üyesi seçilen ancak kamu görevinden ihraç edildiği için mazbataları verilmeyen kişilerin, sanki görevdelermiş gibi belediyelerde fiili olarak görev yapmalarına ve belediye personeline emirler vermelerine müsaade ettikleri, Terör örgütüne katılımın son derece azalması nedeniyle, örgüte katılımın desteklenmesi için terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlarda etkisiz hale getirilen PKK’lı teröristlerin yakınlarına iş imkânı ve ailelerine maddi destek sağlamaya çalıştıkları, bunun için de şehit yakınlarına mobbing uyguladıkları, baskı yaptıkları, görev yerlerini değiştirdikleri ve/veya işten çıkardıkları, Vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için hizmet üretmek yerine Devletimizin bölünmez bütünlüğüne kasteden, insafsızca birçok asker, polis, jandarma, güvenlik korucusu, öğretmen, diğer kamu görevlilerimizi ve vatandaşlarımızı şehit eden teröristlerin cenazelerine katılarak ve bu teröristlerin mezarlarını ziyaret ederek terör örgütüne ve teröristlere alenen destek verdikleri, 2019 yerel seçimleri sonrasında milli manevi geçmişimizi hatırlamamıza yardımcı olan cadde, sokak veya park isimlerini, terör örgütü üyeliğinden hapis cezası almış örgüt mensuplarının isimleri ile değiştirmeye başladıkları, Belediye başkanlarının ölen teröristler için esas duruşa geçerek saygı duruşunda bulundukları, bölücü terör örgütü mensupları tarafından çok sık kullanılan Örgüt Marşının bu saygı duruşu esnasında söylendiği tespit edilmiştir.
 

Anayasa'nın 127. maddesine göre İçişleri Bakanı geçici bir tedbir olarak kesin hükme kadar hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu organların üyelerini uzaklaştırabiliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Belediye Kanununun 47. maddesi de aynı ifadelere yer veriyor, bununla birlikte görevden uzaklaştırma kararının iki ayda bir gözden geçirileceğine ve devamında kamu yararı bulunmayan görevden uzaklaştırma kararının kaldırılabileceğine işaret ediyor.

31 Mart yerel seçimlerinde HDP'nin adayları Diyarbakır'da yüzde 62,93, Mardin'de yüzde 56,24, Van'da ise yüzde 53,83 oy oranıyla seçilip iş başına gelmişti. 

İçişleri Bakanlığı'nın aldığı karar sonrası Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Mardin Büyükşehir Belediyesine  Mardin Valisi Mustafa Yaman, Van Büyükşehir Belediyesine ise Van Valisi Mehmet Emin Bilmez belediye başkan vekili olarak görevlendirildi.

 

 

Her üç belediyede geçtiğimiz dönem seçim ile iş başına getirilen üç belediye başkanı yine İçişleri Bakanlığı kararı doğrultusunda görevlerinden uzaklaştırılmış, yerlerine kayyum atanmıştı.

 

mardin beledişe.jpg
Mardin Büyükşehir Belediyesi / Fotoğraf: AA

 

11 Eylül 2016 tarihinde başlayan kayyum atamaları, 3 büyükşehir belediyesi olmak üzere, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde ile Demokratik Bölgeler Partili (DBP) toplam 95 belediyede gerçekleşmişti.

Bu süreçte birçok belediye başkanı tutuklanmıştı. 

HDP’nin şubat ayında açıkladığı rapora göre 1 yıl ile 18 yıl arasında değişen cezalara çarptırılan belediye başkanlarından şu an 40’li hala cezaevinde.

2016’daki kayyum atamalarının ardından 31 Mart’ta HDP’li isimlerin birçoğu belediyeleri tekrar kazandı.

Ağustos ayında yayımlanan 2019 yılı Mülki İdare Amirleri Atama Kararnamesi ile kayyumluk görevini yürüten isimlerin hepsi sahil kentlerinde görevlendirilmişti.

 

HDP Diyarbakır vekili Paylan: Sustukça sıra İstanbul ve Ankara'ya da gelir

İçişleri Bakanlığı kararına HDP'den ilk tepki gösteren isim Diyarbakır milletvekili Garo Paylan oldu.

 

Paylan, Twitter'dan yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

Dört ay önce halkın ezici çoğunluğuyla geri aldığımız; Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine yine kayyım atadılar. Halkın iradesine yapılan bu alçakça darbeye karşı bütün siyasi partiler ve toplum tepki vermelidir. Sustukça sıra Ankara’ya da, İstanbul’a da gelir...

HDP Merkez Yürütme Kurulu'ndan açıklama

Konuyla ilgili HDP Merkez Yürütme Kurulu'ndan da bir açıklama yapıldı.

Açıklamada HDP'li belediye başkanlarının görevden alınması siyasi darbe olarak nitelendirildi: 

Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır.  Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi,  kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur. 

Açıklamada "Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır" ifadesine yer verildi.

Bekaroğlu: Bunun anlamı demokrasinin iptali

Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınmasına CHP'den ilk tepki gösteren ise İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu oldu.

Bekaroğlu, kararla ilgili "Bunun anlamı sadece demokrasinin iptal edilmesi değil, aynı zamanda halkın meşru siyasetten umudu kesmesinin istenmesidir" yorumu yaptı.

 

 

Belediyelere atanan Valilerden ilk açıklamalar

İçişleri Bakanlığı tarafından Van Büyükşehir Belediyesine yapılan operasyon sonrasında vekaleten Büyükşehir Belediye Başkanı olarak atanan Van Valisi Mehmet Emin Bilmez de son gelişmeler ile ilgili konuştu.

Belediye tamamen şeffaf bir şekilde yönetilecek. Van halkının hizmetinde olacağız.

Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilliğine görevlendirilen Vali Mustafa Yaman ise gazetecilere yaptığı açıklamada "Artık terör örgütüne para gitmeyecek, milletimiz için harcanacak" diye konuştu.

Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise yaptığı açıklamada belediye başkanının görevden alınma gerekçesinden bahsetti, "Aziz şehitlerimizin yakınlarının iş akitlerinin fesh edilmesi, terör örgütü ve suçlarından yargılanan kişilerin belediyede görevlendirilmesi ve eş başkanlık uygulamasının mevzuatta olmamasına rağmen hayata geçirilmesi, cami imar planları düzenlemelerinin iptali Diyarbakır halkının vicdanını yaralamıştır" dedi. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU