28 Şubat döneminin Genelkurmay Başkanı Karadayı: Darbecilik lekesiyle bu dünyadan ayrılmak istemiyorum

Kanser olduğu için hastanede tedavi altına alınan İsmail Hakkı Karadayı, avukatı aracılığıyla çağrıda bulundu

İsmail Hakkı Karadayı (sağda), 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte / Fotoğraf: AA

28 Şubat Davası'nda yargılanıp ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, "Ölmeden önce aklanmak istiyorum. 16 aydır davamız istinaf mahkemesinde sonuçlanmadı. Darbecilik lekesiyle bu dünyadan ayrılmak istemiyorum" ifadelerini kullandı.

103 sanıklı 28 Şubat Davası'nda yargılanan Karadayı, bu hafta hastaneye kaldırıldı. Barsak kanseri olduğu belirlkenen ve bir dizi ameliyata giren Karadayı, avukatı aracılığıyla Sözcü'den Saygı Öztürk'e konuştu. 

Karadayı'nın avukatı Erol Aras, bayram sonrasında istinaf mahkemesine dilekçe ile başvurarak, davanın bir an önce sonuçlanmasını talep edecek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Avukat Aras, müvekkili 22. Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın sağlık durumunun son derece ciddi noktaya ulaştığını, kanamanın zor durdurulduğunu, üç ünite kan verildiğini kaydetti. Aras hastanede yaptığı görüşmede, Karadayı'nın sözlerini şöyle aktardı:

"Çok ağrıma gidiyor"

Bana ve arkadaşlarıma yönelik bu haksız suçlama, çok ağrıma gidiyor. Biz kesinlikle hukukun içinde kaldık. Darbe yapmak aklımızın ucundan bile geçmedi. Hükümet, parlamentoda değişti. Biz de emekli olup şanlı geçmişimizi yanımızda taşıyıp evimize çekildik. 20 yıl sonra, olmayan bir darbeyi olmuş sayıp FETÖ'cü polis, hakim/savcıların düzenlediği ve FETÖ'nün en son ve en pespaye kumpaslarının biri olan 28 Şubat davasını yeniden canlandırıp, bana ve 20 arkadaşıma verilen ceza aklın, hukukun, vicdanın dışındadır.

"Adalete güveniyorum"

Ben, ölmeden önce aklanmak istiyorum. Türk adaletine güveniyorum. Lütfen İstinaf Mahkemesi'ne bir dilekçe ile başvurarak benim ve arkadaşlarımın lekelenmeme hakkı, masumiyet karinesi ve aklanma hakkımızın bir an önce dosyamızın incelenerek teslim edilme talebimi iletiniz. Bu toplum, 1960 ihtilalini, 12 Eylül 1980 ihtilalini ve en son Türk Ordusu'na yönelik  15 Temmuz kanlı kalkışma eylemini yaşadı. Darbenin ne olduğunu, nasıl olduğunu herkes çok iyi bilir. 28 Şubat'ta hiçbir şekilde darbe olmamıştır. Kanunilik prensibi ve evrensel hukuk kuralları işletilerek hakkımız teslim edilsin.

"Kırgın kalacağım"

88 yaşındayım, şerefimle bu devletin en üst seviyede rütbesini taşıdım. Bana, TSK'ya, Türk milletine ve Türk hukukuna yapılan bu haksızlık, bu ayıp giderilsin ve üzerimize atılmaya çalışılan bu haksız leke silinsin. Aksi takdirde Türk Silahlı Kuvvetleri, Türk yargısına kırgın kalacaktır.

"Artık hiç yürüyemiyor"

Avukat Erol Aras, bundan sonra izleyecekleri yolu ise şöyle anlattı:

Dosyamız 16 aydır Ankara 21. İstinaf Mahkemesi'nde bulunuyor. Makul süre, inceleme bakımından geçmiştir. Dosyamızın ele alınarak esas bakımından incelenip deliller itibariyla sadece ıspatlanamamış değil, aynı zamanda masumiyeti ıspatlandığı için beraatine karar verilmesini isteyeceğim.

Avukat Erol Aras, Karadayı'yı her ziyaretinde durumunun daha da kötüye gittiğini gördüğünü belirterek sözlerini şöyle noktaladı:

Ameliyat da yapamıyor doktorlar. Bastonla bile yürüyemiyor. Bir tarafta sonda diğer yanda torba var. Meydana çıkan bilgiler ve tarafımıza ulaşan belgeler gösterdi ki, Türk Ordusu'na tuzak kuranlar ta 2007'den beri, Karadayı Paşa'yı hedefe oturtmuş, yasa dışı dinlemelerle, sahte delil listelerine adını yazarak, hain çalışmalarını başlatmışlar. Ergenekon tutuklamalarıyla başlayan  üzüntüsü ilk kanser ameliyatına neden olmuş, daha sonra gerçeklerin ortaya çıkması ve 28 Şubat davasının da tutuklu kalmayarak mecrasına girmesi ile sağlığına biraz kavuşmuştu. En son 5. Ağır Ceza da savcının görüşünden sonra hızla, moral kaybı nedeni ile kötüledi ve bir çok ameliyat oldu. Gelinen nokta maalesef üzücü. Allah'tan umut kesilmez. İnşallah beraat kararını görür.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU