Eski Furkan Eğitim ve Hizmet Vakfı kurucusu Alparslan Kuytul, zorla kaçırıldığını söyleyen Koray Sarısaçlı'nın şikayetiyle başlatılan soruşturma kapsamında "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, gasp, adam yaralamaya azmettirme" iddialarıyla Mayıs 2021'de gözaltına alındı.
Bu suçlamalarla mahkemeye sevk edilen Kuytul, 9 Mayıs 2021'de tutuklandı ve o tarihten beri cezaevinde.
Kuytul'un da aralarında olduğu 9'u tutuklu 13 sanığın Sarısaçlı'nın kaçırılıp alıkonulması ve bir doktorun tehdit edilmesiyle ilgili 30 yıl 6 ay ile 38 yıl 6'şar aya kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın ilk duruşması geçen 13 Ocak 2023 Cuma günü Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Kuytul, savunmasında yaklaşık 8 aydır tutuklu bulunduğunu ve bir suç örgütü olmadıklarını ve kimseye hukuk dışı bir talimat vermediğini öne sürdü.
"İş insanı Koray Sarısaçlı'nın kaçırılıp alıkonulması yönünde kimseye bir emir vermedim" diyen Kuytul, "Bu iddiaların tamamı gerçek dışıdır. Dava dosyasında müşteki sıfatıyla Koray Sarısaçlı'nın ifadesi yer almaktadır. Bu beyanları kabul etmiyorum. Kimseyi de bu konuda azmettirmedim" ifadelerini kullandı.
A.B'nin de dinlendiği dava, diğer sanıkların da dinlenmesi için 19 Ocak 2023 tarihine ertelendi.
Mahkeme, Kuytul ve diğer sanıkların tutukluluğunun devamına karar verdi.
Bugün sırtımda bir hançer acısı hissediyorum.. Bazı şeyleri biliyordum, çoğu şeyi anlamıştım ama gözlerimle görmek! O manzara bambaşkaydı
— Semra Kuytul (@semrakuytul) January 13, 2023
Kaç sene beraber vakit geçirdik, beraber çalıştık.. Savunmalar hazırladık.. Yeri geldi güvendik.. Meğer gözümüze baka baka bizi aldatıyormuş!
Kuytul'un eşi, isim vermeden Twitter hesabından eleştirdi
İlk duruşmanın bitiminin ardından Kuytul'un eşi Semra Kuytul, aynı gün içerisinde Twitter hesabından ismini vermediği birine yönelik ifadeler içeren şu paylaşımda bulundu:
Bugün sırtımda bir hançer acısı hissediyorum. Bazı şeyleri biliyordum, çoğu şeyi anlamıştım ama gözlerimle görmek! O manzara bambaşkaydı Kaç sene beraber vakit geçirdik, beraber çalıştık. Savunmalar hazırladık.. Yeri geldi güvendik. Meğer gözümüze baka baka bizi aldatıyormuş!
Yanımıza geldi, derdiyle dertlendik, derdimizi açtık. Bütün samimiyetimizle sahip çıktık.. Sonra ne olduğunu anlamadık, birden aleyhimize yazıp çizmeye başladı. Tabiki tepki gösterdik. Şimdi bugün, bize düşmanlık edenlerin yanında çıktı karşımıza! Hiç utanmadan!.."
Bu paylaşımların altına pek çok yorum yapıldı. Kısa süre içerisinde Semra Kuytul'un bu paylaşımlarında eleştirdiği kişinin Alparslan Kuytul'un 2020 yılına kadar avukatlığını yapan Adem Tural olduğu anlaşıldı.
Çünkü Tural, Kuytul tarafından kaçırılarak alıkonduğu öne sürülen Sarısaçlı'nın avukatı olarak duruşmada hazır bulundu.
Bu meselenin sosyal medyaya taşınmasını istemezdim. Ama hakkımda iftira atanlara ve hakaret edenlere cevap vermem gerekiyor
— Av. Adem Tural (@AvAdemTural) January 13, 2023
5 sene önce Alparslan Kuytul siyaseten tutukluydu ve ben de ona destek amacıyla avukatlığını yaptım.
2020 yılının başında Kuytul'un avukatlığını bıraktım.
Tural'dan eleştirilere aynı gün içerisinde cevap geldi
Tural, yine aynı gün içinde (13 Ocak 2023) Twitter hesabından peş peşe yaptığı açıklamalarla kendisine yönelik eleştirilere şu şekilde cevap verdi:
Bu meselenin sosyal medyaya taşınmasını istemezdim. Ama hakkımda iftira atanlara ve hakaret edenlere cevap vermem gerekiyor. Beş sene önce Alparslan Kuytul siyaseten tutukluydu ve ben de ona destek amacıyla avukatlığını yaptım. 2020 yılının başında Kuytul'un avukatlığını bıraktım.
Ben avukatlığını bıraktıktan sonra 2021 yılının sonuna doğru Koray Sarısaçlı'yı kaçırıp 13 gün boyunca işkence ettirdiği ve Koray Bey'in ailesine ait 150 milyon TL'ye çöktüğü iddiaları ile dava açıldı. Bir ay önce dosyayı inceledim ve Koray Bey'in avukatlık teklifini kabul ettim.
İçeriği hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığınız bir dosya var ortada. Dosyadaki deliller ortaya çıkınca bakışınız çok değişebilir bu sebeple taraf olmadan ve büyük laflar etmeden önce bekleyin ve dosyayı inceleyin. İddianameyi dahi okusanız dosyanın siyasi olmadığını anlarsınız.
Daha önce Kuytul'un avukatlığını yaptığım dosya ile Koray Sarısaçlı'nın dosyasının hiçbir bağlantısı ve alakası yok. Koray beyin kaçırılması dosyasında yağma, nitelikli kasten yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma gibi suçlar var ve diğer dosyada bu suçlar yok.
"Hukuken bir engel yok"
Kuytul'un eşiyle karşılıklı suçlayıcı paylaşımda bulunan avukat Adem Tural sorularımızı yanıtladı.
Kimseyle ömür boyu avukatlık sözleşmesi imzaladıklarını ifade eden Tural, "O dava başka bir davaydı. Bu dava başka bir dava" dedi.
Meselenin bir hukuku boyutu olduğunu vurgulayan Tural, "Bunun için de önünde hiçbir engel yok. Yani ben daha önce Kuytul'un avukatlığını yaptım diye başka bir davada onun karşısında olmayacağımın manasına gelmez. Hukuken böyle bir kural yok" diye konuştu.
"2020'den sonra aramız avukat - müvekkil ilişkisi olmadı"
Tural, bu kararı almasına neden olduğunu öne sürdüğü süreçle ilgili şunları söyledi:
2018'de Kuytul'un avukatlığını yapmaya başladım. 2020'ye kadar avukatlığını yaptım. İlk tutuklandığında cezaevi sürecinde avukatı bendim. İki yıl boyunca bütün dosyalarını, mücadelesini ben takip ettim. 2020 yılının şubat- mart ayları gibi avukatlığını bıraktım. Ondan sonra aramızda herhangi avukat - müvekkil ilişkisi olmadı.
"Kaçırılma olayını eleştirmem nedeniyle tehdit mesajları aldım"
Tural, sonrasında 8 Eylül 2021'de Koray Sarısaçlı'nın kamera kayıtlarına da yansıyan kaçırılması olayının olduğunu hatırlattı.
Hem Kuytul'u hem de Sarısaçlı'yı öncesinde tanıdığını belirten Tural, olayın ardından Kuytul tarafından yapılan açıklamayı incelediğinde kaçırılma olayının Furkan Vakfı çevresince yapıldığı kanaatinin kafasında oluştuğunu iddia etti.
Tural, bunun üzerine yapılanın yanlış olduğunu belirten üstü kapalı iki tweet atması üzerine bu sefer tehdit mesajları almaya başladığını da öne sürdü.
"Bir ay önce kaçırılan Sarısaçlı ile avukatlık ilişkim başladı"
Bu olayın ardından babasının rahatsızlığı nedeniyle bir süre sosyal medyadan paylaşım yapmadığını kaydeden Tural, şöyle konuştu:
Kaçırılan kişi Koray Sarısaçlı ile daha önceden tanışıklığım vardı. Bana ulaştı. Dosyanın detayından bahsetti. 10 klasörlük dosyayı inceledikten sonra kaçırılma olayına dair kanaatim netleşince bir ay önce Sarısaçlı ile aramızda avukatlık ilişkisi başladı. Sanki İslam adına siyaseten tutuklularmış, sanki bu olayla hiç ilgileri yokmuş gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Ben de bundan çok rahatsız olduğum için İslami hassasiyetlerimden ve bir de avukat olduğum için Koray Bey'in avukatlığını kabul ettim. Duruşmaya girdim.
Avukatlar, eski müvekkilinin yargılandığı davada karşısındaki kişinin vekaletini üstlenebilir mi?
Peki bir avukatın yakın süreye kadar vekili olduğu kişinin yargılandığı bir davada karşı tarafı temsilen duruşmaya çıkması avukatlık mesleği açısından bakıldığında nasıl değerlendiriliyor?
Böyle bir şey hukuki olarak mümkün mü yoksa sıkıntı var mı? Bu sorulara üç avukat yanıt verdi.
"Avukatların tıpkı psikologlar gibi sır saklama yükümlülüğü var"
Ankara 2 Nolu Baro Kurucu Başkanı Avukat Eyüphan Korkmaz, avukatların tıpkı psikologlarda olduğu gibi sır saklama yükümlülüğünün olduğunu hatırlattı ardından sözü güncel konudaki sorumuza getirdi.
Bu durumun etik olmadığını ifade eden Korkmaz, "Bugün bir şahsın vekilliğini yaparken onunla bir vekalet ilişkisi sonlanabilir. Ancak devamında kısa bir süre sonra onun husumet içerisinde olduğu başka bir şahsın vekilliğini yapması halinde yeni müvekkilini yönlendirebilecek şekilde eski müvekkiline dair sırlara sahip olabileceği kanaatindeyim" diye konuştu.
Bazı sektörlerde belli konumlarda çalışan yöneticilere ticari sırları vererek haksız rekabete neden olabilecekleri gerekçesiyle rakip firmalara geçmeme yasağı olduğunu da hatırlatan Korkmaz, "Burada da benzer bir uygulama olduğunu seziyorum. Bu açıdan etik manada sağlıksız buluyorum" yorumunu yaptı.
"Sırları kullanıp kullanmayacağı davada belli olur"
Avukatın önceki müvekkiline ait sırları yeni davasında kullanıp kullanmayacağının ancak dava aşamasında anlaşılacağını kaydeden Eyüphan Korkmaz, böyle bir durumda etik olmaması dışında bir disiplin sıkıntısının da olabileceğini belirtti.
"Farklı davalar olsa dahi üstlenmemesi gerekir"
Eski Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı ise "Farklı dosya dahi olsa bir avukatın daha önce savunmasını üstlendiği bir kişinin sonradan başka bir olayda karşı tarafında olan müştekinin avukatlığını üstlenmesi etik ve doğru değil. Baro disiplini açısından suç oluşturur" değerlendirmesinde bulundu.
Şarklı, şunları kaydetti:
Diyelim ki ben bir bankanın 15 yıl avukatlığını yaptım. Sonrasında 3-5 yıl sonra her ne kadar vekalet ilişkim sonlansa dahi orası hakkında dava açarsam edindiğim bilgileri oraya karşı kullanmam gibi bir şey olur. Her ne kadar farklı davalar olsa bile doğru değil. Normalde yasak. Yapmaması gerekir."
"Davanın alınmasında hukuki olarak engel olmasa bile etik değil"
Avukat Mehmet Kadıoğlu, İstanbul'da 1970'li yıllardan beri ceza avukatlığı yapıyor.
Özellikle 1980'li yıllarda birçok siyasi içerikli davaya da baktı Kadıoğlu.
Kadıoğlu'na göre, davanın alınmasında hukuki olarak engel olmasa dahi etik ve baro disiplini açısından sorunlu bir durum var.
"Avukata sır saklama yükümlülüğü sadece bir dava süresince değil, ömür boyu verilmiştir" diyen Mehmet Kadıoğlu, şunları söyledi:
Adamla daha önce yakın ve samimi olmuş ise bir sürü şeyi bilebilirsin. Şimdi yeni aldığın davada bunları adama karşı kullanman gerekebilir. Böyle bir durum olursa bu da baro disiplin kurallarına aykırı. Ben onu da tercih etmem ama hadi diyelim ki 30 yıl önce avukatlığını yaptığı kişinin yargılandığı davada karşı tarafın avukatı olsan belki mazur görülebilir. Çünkü artık o kişiye dair 30 yıl önce edindiğin bilgiler belki geçerliliğini kaybetmiş olabilir. Ancak daha bir iki yıl öncesine kadar avukatlığını yaptığın birinin bugün karşısında olmak etik değil. Çünkü edindiğin sırlar halen güncel ve bunları davada kullanma riski var."
© The Independentturkish
