Dört soruda Kaz Dağları: Kesilen ağaç sayısı ve siyanür bilmecesi

Kaz Dağları Milli Parkı’na 40 kilometre uzaklıktaki Kirazlı’da başlatılan maden projesi, bugüne kadar ki en büyük çevre eylemleri arasına girdi. Bölgede siyanür kullanıp kullanılmayacağı ve kaç ağaç kesildiği hâlen belirsiz

Fotoğraf: Twitter/@DinerGke

Kanadalı maden arama şirketi Alamos Gold’un Türkiye’deki iştiraki Doğu Biga Madencilik tarafından Çanakkale Kirazlı’da yürütülecek maden arama faaliyetlerine karşı tepkiler sürüyor. 

Bölgede 26 Temmuz’da 16 kişiyle başlayan “Su ve Vicdan Nöbeti”, 5 Ağustos’ta Çanakkale Belediyesi’nin çağrısıyla, binlerce insanın, bir kilometrelik bir kortej oluşturduğu “Büyük Su ve Vicdan Buluşması”na dönüştü. 

Twittter -@cemseymen.JPG
Fotoğraf: Twittter/@cemseymen


Sivil toplum kuruluşları, dernekler, sendikalar, milletvekilleri, avukatlar, sanatçılar ve Türkiye’nin dört bir tarafından gelen çevre destekçilerinden oluşan eylemciler, tel örgülerle korunan maden sahasına girerek ağaç dikti. 

Protestoların yanı sıra kesilen ağaç sayısı, aramalarda siyanür kullanıp kullanılmayacağı gibi konular başta olmak üzere gündemde geniş yer eden diğer konular şu şekilde: 

1) Maden sahası tam olarak nerede? 

Çanakkale merkeze 30 kilometre uzaklıktaki maden sahası, Kirazlı-Balaban Çeşmesi mevkiinde yer alıyor. 

Saha aynı zamanda bölgenin tek içme suyu kaynağı Atikhisar Barajı'na 14, Kaz Dağları Milli Parkı'na 40 kilometre uzaklıkta. 

2) Kaç ağaç kesildi? 

Tarım ve Orman Bakanlığı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada her ne kadar “Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı” kapsamında maden arama çalışmalarının tamamlandığı bölgelerin eski hâline kavuşturulacağını duyursa da bu açıklama çevreciler için tatminkâr değil. 

Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Derneği’nin (TEMA) verilerine göre 195 bin, projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna göre 45 bin 650, Orman Genel Müdürlüğü’ne göre ise 13 bin 400 ağaç kesildi. 

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay’a göre ise bu sayı 198 bine kadar çıkıyor. 


Tolunay, sayılardaki farklılığın nedenini “bazı küçük ağaçların ağaçtan sayılmaması” olarak açıklıyor. 

Konuyla ilgili Twitter hesabından değerlendirme yapan Tolunay, yerden 1,3 metrelik yüksekliğe tekabül eden “göğüs yüksekliklerindeki” çap ölçümü 8 santimetreden küçük olan ağaçların “kesilirken ağaç yerine konulmadığını” söylüyor. 

“Bu ağaçlar dikilirken sayılmakta ancak kesilirken nedense görmezden gelinmektedir” diyen Tolunay, Doğu Biga Madencilik tarafından kurulduğu iddia edilen “hatıra ormanı” üzerinden örnek verdi:

Maden şirketi tarafından kurulan "hatıra ormanına" dikilen 14 bin fidan, ağaçtan sayılırken, Kaz Dağları’nda kesilen yaklaşık 150 bin ağaç, fidan olarak gösterilmekte, bunlar ormanda yokmuş gibi davranılmaktadır.


ÇED raporuna göre 220,6 hektarlık orman alanının kesileceğini hatırlatan Tolunay, “Bu alanın yarısı kızılçam ve karaçam ağaçlandırmasıdır. Bunlar 2007 yılı öncesinde dikilmiştir ve 2007 yılında dikim başarısı yüzde 60-80 arasında olan ağaçlandırmalardır. Neden 2007 çünkü orman envanteri 2007 tarihlidir” dedi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Karaçam ağaçlandırmasında hektar başına 2 bin 220, kızılçam ekiminde ise bin 660 fidan düştüğünü söyleyen İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi, “Dikim başarısı yüzde 60 olarak kabul edildiğinde hektardaki ağaç sayıları karaçamda en düşük bin 330, kızılçamda ise bin kadar olmalıdır” ifadelerini kullandı. 

Buna göre 110 hektarlık bir alanda 120 ila 130 bin fidan bulunması gerekiyor. 

Ancak Tolunay’a göre bazı ormanlarda ağaç sayısı belirlenemeyebiliyor çünkü bu ağaçların çapı ancak 8 santimetreyi geçtikten sonra envanteri yapılabiliyor. Dolayısıyla ağaçlar kesilse de kesim tutanağı düzenlenemiyor. 

“Genç ağaçlandırmalardaki ağaç sayısı planda olmadığından, sanki burada hiç ağaç yokmuş gibi davranılmıştır” diyen Tolunay, şunları söyledi: 

Aslında yapılması gereken arazi çalışması ile ormandaki ağaç sayıları, bunların çapları, boyları gibi güncel durumu yansıtan ölçümler yapılmasıdır.  Çünkü orman amenajman planları 10 ya da 20 yılda bir yenilenir. Dolayısıyla güncel durumu yansıtmaz.


Doğanay Tolunay “Toprakla buluşturulduğu açıklanan 4 milyar fidan içinde bedava dağıtılan, yol kenarlarına dikilen fidanlar bile sayılırken, keserken bu fidanların neden sayılmadığını kamuoyuna açıklayamazsınız” diye konuştu. 

Tolunay, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ormanı, ağaç sayılarıyla açıklamanın doğru olmadığına vurgu yaparak “Orman bir ekosistemdir ve içinde sadece ağaçlar yoktur. Çalılar, otlar, kuşlar, memeliler, sürüngenler de vardır. Ormanı kestiğinizde bu canlıları da yok edersiniz” dedi. 

3) Siyanür kullanılacak mı?

Doğu Biga Madencilik, yaptığı yazılı açıklamada suyun ve toprağın siyanürle kirleneceği iddialarını yalanlıyor.

Ancak çevre aktivistlerine göre firma, altın çıkarmak için 20 bin ton siyanür kullanmayı planlıyor. Aktivistlere göre bu durum 180 bin kişiye ulaşan temiz su kaynağını tehlikeye sokuyor. 

Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, 2 Ağustos’ta Reuters’a verdiği röportajda “Cevher işlenirken net bir şekilde biliyoruz ki siyanür kullanılacak” dedi ve ekledi:

Altı sene sonra burayı çoraklaştırıp çölleştirip gidecekler. 72 milyon ton cevher dinamitlerle patlatılıp işlenecek. Bunun 26 milyon tonu siyanür ile işlem görecek. Burada bir cehennem çukuru açılacak ve orada izole ettiklerini söyledikleri siyanür atık havuzunda toprağımız kirlenmiş olacak siyanürle ve yağmur sularıyla.


4) Alamos Gold ve Biga Madencilik kim?

Kirazlı’da altın ve gümüş madeni arama faaliyetleri için 2010 yılında gerekli başvuruları tamamlayan Alamos Gold’un Türkiye dışında ABD, Kanada ve Meksika’da projeleri bulunuyor. 

Kirazlı’nın yanı sıra Ağı Dağı ve Çamyurt’ta da projeleri bulunan şirketin Türkiye'deki faaliyetlerini iştiraki ve yüzde 100 sahibi olduğu Doğu Biga Madencilik yürütüyor. 

Hem Alamos Gold’un hem Doğu Biga Madencilik’in CEO’su John McClusky, 2018’de Bloomberg’e verdiği bir röportajında Türkiye’ye 2010’dan bu yana 100 milyon dolar yatırım yaptıklarını söylemişti. McClusky, ilk kazılarında 3 milyon ons altın bulduklarını açıklamıştı.  

Doğu Truva Madencilik şirketinin 2010’da adını değiştirmesinin ardından kurulan Doğu Biga Madencilik’in Alamos Gold’a tam devrei 2017’de gerçekleşti. Ortaklık yapısı da geçen yıl haziranda değişen şirketin yüzde 100’ünü Alamos Gold aldı. 


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU