Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ile 74 baro başkanı tarafından, Cumhuriyet gazetesinin bazı yönetici ve yazarlarının yargılandığı davaya ilişkin ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, ''Dava avukatlarının infazın durdurulmasına dair taleplerinin, adli tatilin bitmesi beklenmeksizin Yargıtay nöbetçi ceza dairesince bir an önce karara bağlanması” istendi.
Açıklamada, Türkiye'deki ifade ve basın özgürlüğü bakımından simgesel bir nitelik taşıdığı belirtilen davanın yalnızca yargılananları değil, ülkedeki bütün gazeteler ve gazetecileri ilgilendirdiği belirtildi.
Hukukçular açıklamalarında, aynı eylem nedeniyle yargılanan gazete yöneticilerinden kimileri için 5 yılı aşmayan cezalara hükmedildiği, ancak temyiz yolunu kapalı tuttuğu için cezaların istinaf aşamasında kesinleştiğini aktardı.
Gazete yöneticilerinden 6'sının soruşturma aşamasında 9 ay tutuklu kaldıkları, geri kalan cezanın infazı için 25 Nisan'da yeniden Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldukları ifade edildi.
Açıklamada, 5 yıldan fazla ceza aldığı için verilen hükmü temyiz edebilen gazete yöneticilerinin başvurusunu değerlendiren Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnameyi ceza dairesine gönderdiği belirtildi.
‘Kamu vicdanında rahatsızlık yaratıyor’’
Tebliğnamede ise, ‘gazetenin yöneticileri hakkındaki mahkumiyet hükmünün bozulması ve beraat kararı verilmesinin gerektiğini, bu bozma kararından "sirayet etkisi" nedeniyle halen Kocaeli F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yatan gazete yöneticilerinin de yararlanması gerekeceğinin belirtildiği’ kaydedildi. Açıklamada barolar şu görüşlere yer verildi:
Davayla ilgili yeni ve önemli bu gelişme, aynı dosyada, aynı suçtan yargılananlar arasında temyiz hakkı bakımından farklı uygulama yapılması nedeniyle temyiz hakkı olanların cezaevine girip girmeyeceği Yargıtay’ın kararına göre belli olacakken, aynı konumdaki bazılarının, üstelik daha az ceza almalarına karşın cezalarının infazına devam edilmesi, kamu vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır.
Mağduriyetlerinin telafisi olmaz
Barolar açıklamada, Yargı Reformu Strateji Belgesinde bu adaletsiz duruma değinildiği belirtilerek, ‘sorunun ilk yargı paketinde yer alacağının, bir yasal düzenlemeyle çözüleceğinin, bunun da TBMM tatile girmeden gerçekleştirileceğinin’ duyurulduğu anımsatıldı.
Bu yönde herhangi bir somut adım atılmadan, insanlarda yaratılan beklenti ve umut dikkate alınmadan Meclis'in tatile girdiğini belirten açıklamada, Yargıtay’ın tebliğnamedeki görüş doğrultusunda bir bozma kararı vermesi halinde, cezaevinde yatan gazete yöneticilerinin uğrayacağı ağır haksızlık ve mağduriyetin telafisinin mümkün olmayacağı ifade edildi:
Yargıtay’a haksızlığı giderin çağrısı
Bu nedenle, hiç olmazsa bugünden sonra, bir gün dahi gecikmeye fırsat verilmeden, bu kişiler hakkındaki cezanın infazının durdurulması, hukukun ve adaletin gereği, kamu vicdanının acil ve haklı beklentisidir. Dava avukatlarının infazın durdurulmasına dair taleplerinin, adli tatilin bitmesi beklenmeksizin Yargıtay nöbetçi ceza dairesince bir an önce karara bağlanması, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak görevi bulunan baroların da beklentisidir.
Açıklamayı imzalayan barolar, Yargıtay’ı, ‘kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu ağır haksızlık ve adaletsizliğe derhal müdahale etmeye’ davet etti.
Independent Türkçe
