Anadolu’nun en eski camilerinden Diyarbakır Ulu Camisi, 639 yılında Diyarbakır’a egemen olan Müslüman Arapların şehir merkezindeki Mar Toma Katedrali’ni (Aziz Thomas) camiye çevrilmesiyle oluştu.
1091 yılında Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşah’ın buyruğu ile büyük bir onarım gördüğünü, değişik dönemlerde birçok kez onarım ve eklentilerle bugünkü şeklini aldığı kitabelerden biliniyor.
Diyarbakır Ulu Camisi, İslam aleminin beşinci Harem-i Şerifi olarak kabul edilmektedir. Ortadaki büyük avlunun doğu ve batısında yer alan maksureleri, güneyinde Hanifiler Camisi, kuzeyindeki Şafiiler Camisi ve Mesudiye Medresesi ve caminin batı girişinin hemen yakınındaki Zinciriye Medresesi ile dinsel ve kültürel yapıları bir araya getiren bir yapılar grubu niteliğindedir.
Gazeteci yazar Şeyhmus Diken, “Beşinci Harem-i Şerif mi Dediniz!” başlığıyla bianet.org’daki köşesinde Diyarbakır Ulu Camisi’nde Şafiilerin namaz kılma bölümünün iptal edilip kadınların namaz kılma yerine dönüştürüldüğünü yazdı.
“Hem de birinci ağızdan ilgililerine sordum”
Diken, “Yüzyıllardır tek örnek olarak islamın iki mezhebi Hanifiler ve Şafiiler iki ayrı bölümde iki hocanın arkasında namaz kılarlar. Hep öyle bildik, öyle gördük, öyle de anlattık ve yazdık” dedi.
Diyarbakır Ulu Cami’de Şafiilerin namaz kılma bölümünün kapatıldığını bir hemşerisinden duyduğunu yazan Diken, “Geçtiğimiz hafta Ankara'ya yerleşmiş olup yılda bir iki kez memleket ziyareti yapan bir hemşehrim soruyla karışık dile getirdi. ‘Babam hep Şafiiler bölümünde namaz kılardı. Ben de Ulu Cami'ye gidip babamın secdeye durduğu yerde namaz kılayım dedim. Kapatıldığını söylediler. Acaba neden kapatılmış bilgin var mı?’ Cevap veremedim. İki üç yıldır camide süreduran restorasyon yakın zamanda bitmişti” değerlendirmesinde bulundu.
“Belki eksikleri filan kalmıştır dedim. Sonra da merakımı yenemeyip araştırıp sordum” diyen Diken, “Hem de birinci ağızdan ilgililerine. Meğerse Şafiilerin namaz bölümü iptal edilip kadın namaz kılma yerine dönüştürülmüş. Halbuki caminin ana giriş kapısının sağı ve eski il halk kütüphanesinin yeri daha önce zaten kadın namaz kılma yeri olarak düzenlenmişti” bilgisini paylaştı.
Müftü: İddiayı ortaya atanları camiye namaz kılmaya davet ediyoruz
Konuya dair Independent Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Diyarbakır merkez Sur Müftüsü İsmail Fakirullaoğlu, Ulu Cami’deki Şafiilere ait namaz kılma bölümünün kapatıldığına dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını, haberlerin yanlı ve taraflı olduğunu söyledi.
Fakirullaoğlu, 2017’den beri ilçede görev yaptığını, söz konusu yerin kapalı olmadığını ve hiç kapanmadığını belirterek, “Haberin aslı astarı yoktur. Bu tefrikaya yol açabilecek bir durum ve oması mümkün değil. Restorasyona alındığı dönemde Şafii ve Hanifilere ait iki ayrı namaz kılma yeri vardı. Hanifiler bölümündeki namaz biter hemen ardından Şafiilerin namazı başlardı” dedi.
İddiayı ortaya atanları camiyi gezmemekle eleştiren Fakirullaoğlu, “Restorasyonun üzerinden yaklaşık 5 yıl geçmiş, Şafiiler bölümü kapalı kalacak ve medya bu konuda sessiz kalacak. Böyle bir şey olabilir mi. Diyarbakır’da küçük problemleri bile haberleştiren medyanın, nu kadar önemli bir konuyu şimdiye kadar yazıp çizmemesi akla soru getirmiyor mu? İddialar doğru değildir. Bunu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. O iddiayı ortaya atanları Ulu Camiye namaz kılmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
“Yazdıklarımın arkasındayım”
Independent Türkçe’nin ulaştığı gazeteci yazar Şeyhmus Diken ise yaptığı açıklamada, ne yazdığını iyi bildiğini ve yazdıklarının arkasında olduğunu söyledi.
Şeyhmus Diken'in tüm yazısını bu linkten okuyabilrsiniz.
© The Independentturkish
