Gündem 'akraba kayırmacılığı': Köşe yazarları nepotizm tartışması hakkında ne dedi?

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Karar yazarı Akif Beki, Posta yazarı Candaş Tolga Işık ve Sözcü yazarı Uğur Dündar, nepotizm tartışmasını köşesine taşıdı

Karikatür: Times of India

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 31 Mart seçimlerinin ardından yayınladığı manifestoda dikkat çektiği 'akraba kayırmacılığı' konusu, CHP'li ve AK Parti'li belediye başkanlarının yakınlarına yaptığı atamalarla tekrar gündeme geldi. 

Konuyla ilgili CHP Genel Merkezi'nin tavrı netti ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun talimatıyla, akrabasının atamasını yapan CHP'li belediye başkanları geri adım attı. İktidara yakın medya başta olmak üzere medyanın önemli bir kısmı da CHP'li belediyelerdeki akraba atamalarının üzerine gitti. 

CHP ayrıca, akraba atamalarını da kapsayan "Siyasi Ahlaksızlıkla Mücadele ve Siyasi Etik" kanun teklifini Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ve üç Grup Başkanvekili'nin imzasıyla TBMM Başkanlığı'na sundu.

İktidar kanadında ise uzun süredir gündeme gelen akraba atamalarına ilişkin henüz net bir adım atılmış değil. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ertuğrul Özkök: Davutoğlu'nun yapamadığını CHP yapıyor

Nepotizm olarak da bilinen 'akraba kayırmacılığı', köşe yazarlarının da gündemindeydi. Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, gündemdeki tartışmaya ilişkin şunları söyledi:

Önceki gün Ahmet Davutoğlu’nun Financial Times gazetesine verdiği mülakatı okurken bir şey dikkatimi çekti. Davutoğlu, kuracağı partinin ilkeleri sayarken, “nepotizm”e karşı mücadeleden de söz etmiş.Aslında bu yeni söylediği bir şey değil...

Başbakanlığı sırasında AKP’li partililerle konuşurken en az üç defa, onlara parti olarak nepotizmle mücadele etmeleri gerektiğini söylemişti.

Nepotizm, “akraba-i taalukat yönetimi” olarak tarif edilebilir.

Yani bakanların, kamusal yöneticilerin, belediye başkanlarının akrabalarını, yakınlarını önemli görevlere getirmeleri...

Bir tür akraba kayırmacılığı olarak tarif edilebilir.

Ahmet Davutoğlu başbakanlığı sırasında bunu çok dile getirdi ama toplumun gündemine sokmayı başaramadı.

Onun yapamadığını şimdi CHP yapıyor...

Bazı küçük belediyelerde, başkanların çocuklarını, kardeşlerini, damatlarını, akrabalarını göreve getirmeleri ile bütün toplumda büyük bir tartışma başladı.

İşin güzel tarafı, CHP’li belediye başkanlarının akraba kayırmacılığına karşı ilk tepkiyi CHP Genel Merkezi’nin vermiş olması..

Yani kol kırılır yen içinde kalır demediler.

Genel merkez, yakınlarını göreve getiren CHP’li belediyelere, bunları görevden almaları talimatını verdi.

Ayrıca konuyu Meclis’e getirip bu konuda kanuni önlemlerin alınmasını istedi.

Ama en güzel gelişme dün iktidar medyasının da manşetlerden bu konuya girmesi oldu.

Dün baktım iktidarın neredeyse bütün gazetelerinde, bu akraba kayırmacılığına karşı yayınlar vardı.

İşte bu güzel haber... Demek ki iktidarda da bir nepotizm, yakınlara, akrabalara makam verilmesi sıkıntısı ve şikâyeti başlamış.

Neticede CHP’li başkanların akraba kayırmacılığı, bütün Türkiye’ye yayıldı ve bütün partileri birleştiren bir hava oluştu.

Bence 23 Haziran sonrasının ilk güzel gelişmesi budur...

Umarım nepotizme karşı olan bu duyarlılık öteki partilere de yayılır ve Türkiye’nin öteki sorunları konusunda da iktidarı ile muhalefeti ortak bir şikâyet platformu oluşturur...

Böylece artık bünyeye musallat olan hastalıklardan kurtuluruz.

Akif Beki: 'CHP'li belediyeler size söylüyorum, AK Partili belediyeler siz anlayın' manası çıkar

Karar yazarı Akif Beki ise, iktidara yakın gazetelerin CHP'deki akraba atamalarına ilişkin iktidara yakın medyanın yaptığı haberlerden "CHP'li belediyeler size söylüyorum, AK Partili belediyeler siz anlayın" manasının da çıkabileceğini ifade ederek şunları söyledi:

Unutulmuş bir refleks, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra başını, saklandığı yerden tekrar çıkarmaya, canlanmaya başladı. Bir palazlandı mı  alışkanlığa dönüşür, peşini bırakmaz, bir daha nerede duracağı belli mi olur!

Hem birine, ikisine müsaade ederseniz böyle kötü örneklerin çoğalmasına hizmet etmez mi?

İster; 'nepotizmime laf söyleyen bari temiz olsa, yok işte birbirimizden farkımız, sen beni idare et ben de seni' imasıyla çaktırmadan bir  anlaşma teklifi içersin...

İster; gizlemeyip de çaktırarak 'sen önce kendine bak' mesajıyla 'tencere dibin kara, seninki benden kara' demeye getirsin...

Her halükarda "CHP'li belediyeler size söylüyorum, AK Partili belediyeler siz anlayın" manası da çıkarılacaktır.

Ayrıca, bu yayınları yapan gazete, yarın CHP'nin aile kadrolaşmasını yasaklamak için hazırladığı tasarıya destek vermekten kaçınabilecek mi? Bilakis, altyapısını hazırlamak için nepotizmi hararetle gündemde tutmadığı ne malum demezler mi?

Candaş Tolga Işık: CHP'li, AK Parti'li, MHP'li belediyeler birbiriyle yarışıyor

Posta yazarı Candaş Tolga Işık ise, CHP'nin TBMM'ye sunduğu "Siyasi Ahlaksızlıkla Mücadele ve Siyasi Etik Kanunu" teklifine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

Gündeme bakıyoruz da, CHP’li, AK Partili, MHP’li belediyeler eş, dost, akraba kayırmada adeta birbirleriyle yarışıyor. AK Parti kurulduğu dönemde aslına bakarsanız bu konuda çok kararlı bir adım atmış ve tüzüğüne belediye başkanı, bakan, vesaire... konumdaki kişilerin yakınlarının aday dahi gösterilmesini yasaklamıştı. Lakin bu kural da zaman içinde esnetildi ve sonunda uzay boşluğundaki yerini aldı.

Tam da bu noktada CHP’li Özgür Özel’in Meclis’e getirmeye çalıştığı yasa tasarısı çok önemli. Bu tasarı yasalaşırsa belediye başkanları hiçbir şekilde yakınlarını belediyeye alamayacak. Belediye başkanları belediyeden kendileri için bir tek maaş dışında maaş alamayacak.

Uğur Dündar: Seçmen yerden göğe haklı

Sözcü yazarı Uğur Dündar, CHP seçmeninin konuyla ilgili duyarlılığı olduğunu öne sürerek, yazısında şunları söyledi:

CHP seçmeni bazı konularda çok duyarlı. Şeffaflığa önem veriyor, halkın vergileriyle oluşan kaynakların, kendisinin denetleyebileceği biçimde harcanmasını, eş, dost, akraba kayırmacılığı yapılmamasını, ihalelerin kapalı kapılar ardında oldu bittiye getirilmeyip akıllı telefonlardan takip edilebilecek düzenlemeyle canlı yayınlanmasını talep ediyor. Aksini yaparak liyakat yerine nepotizmi tercih eden, şeffaf uygulamalardan kaçınan “Ben seçildim, istediğimi yaparım” diyen başkanlara müthiş tepki gösteriyor. Hatta bu sorumsuz kişilerin derhal istifalarını ve partiden ihraçlarını bekliyor. Seçmen tepkisinde yerden göğe kadar haklı… 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU