Leman Dorsay: Kitabımın bu kadar ses getireceğini düşünmemiştim; bu kitap hayatımı renklendirdi

Sayım Çınar, Independent Türkçe Leman Dorsay ile konuştu

Kolaj: Independent Türkçe

Hayat hızla akıp gidiyor. Hele çocuklar ve torunlar olunca daha çok farkına varıyorsunuz geçen zamanın. Karınca kararınca hayatımın içinden hatırladığım, beni etkileyen olayların dökümünü yapmaya çalıştım. Kim bilir, daha niceleri vardır.


Fotoğraf sanatçısı Leman Dorsay, hayatını anlattığı "Bu da Benim Hayatım"ın arka kapağında böyle açıklıyor ilk kitabını yazma nedenini.

Puslu Yayıncılık'tan çıkan kitap, Leman Dorsay'ın medya ve sinemanın usta yazarı Atilla Dorsay'la yarım asırlık mutlu evliliğini de gözler önüne seriyor.

Leman Dorsay'la kitaptan yola çıkarak keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.
 

Leman Dorsay (1).jpeg
Leman Dorsay, Independent Türkçe için Sayım Çınar'ın sorularını yanıtladı

 

"Bu da Benim Hayatım" kitabınız hayatınızda ne gibi değişimlere yol açtı? 

Doğrusu kitabımın bu kadar ses getireceğini düşünmemiştim. Sanki hayatımı biraz daha hareketlendirdi, hele uyuklama dönemi olan pandemiden sonra... Yeni insanlar ve hayatlar tanımak açısından biraz da renklendirdi diyebilirim. 
 

 

Ailenizi anlatırken yazmayı unuttuğunuz konular oldu mu? 

Benim olaylar ve geçmişte yaşananlar hakkında hafızam kuvvetlidir. Genelde çok eskileri bile hatırlarım.

Mutlaka unuttuklarım olmuştur. Ama "Keşke bunu da yazsaydım" diye aklıma gelen bir olay pek olmadı.

Sanırım kendi aileme, özellikle de geçmişteki büyüklere gereken yeri verebildim. 
 

Leman Dorsay (13).jpeg
Leman Dorsay'ın "Bu da Benim Hayatım" adlı kitabından

 

Bu kitabı tekrar yazma şansınız olsa, neyi eklemek isterdiniz? 

Tabii ki bir otosansür uyguladım! Şaka bir yana, daha neler neler yazabilirdim Atilla ile olsun, çocuklarla ilgili olsun... Onlarla o kadar çok maceramız var ki! Tabii ki hepsini yazamadım.

O kadar çok sevgi doluyum ki, sanıyorum onlar da bunu biliyor. Sadece onlar mı, benim yakınımda olanlar ve beni tanıyanlar bunu hisseder. Keşke bütün başımdan geçenleri yazabilsem...


"Kitabı okuyanlar 'Mutlaka devamını yazmalısın' diyor"

Kitabın devamı gelecek mi?

Kitabı okuyan herkes beni yüreklendiriyor. "Mutlaka kitabın devamını yazmalısın" veya "Roman yaz" diyorlar. Bakalım...

Ben doğrusu düşünmemiştim. Kim bilir, belki bir ilham perisi gelir, omzuma konar. Anılarımın devamı olabilir ya da bambaşka türde bir kitap olabilir. 
 

Leman Dorsay (14).jpeg
Leman- Atilla Dorsay çifti (Leman Dorsay'ın "Bu da Benim Hayatım" adlı kitabından)

 

Kitabınızda mutlulukla ilgili bir bölüm var. "Umarım herkes hayatında en az benim yaşadığım kadar mutlu yaşar. Evet, her şeye rağmen eğlenceli, mutlu ve sevgi dolu bir yaşamım oldu çünkü" demişsiniz. Esasında yaşadığımız mutlu anlar dışında hiçbir şeye sahip değiliz, değil mi?

Doğru. Mutluluk öyle bir şey ki, seni kavrıyor. Zaten hayatta farkındaysan ne sıkıntılar, ne üzüntülerle karşılaşıyorsun. Ama onları hemen siliyorsun, mutlu anların hep en üste çıkıyor.

Belki benim için de öyle. Bunun iyimserlikle de alakalı olduğunu düşünüyorum. Ben hep her şeyin iyi ve kötü yönünü düşünür, iyi olmasından yana olurum. 
 

Leman Dorsay (3).jpeg
Leman-Atilla Dorsay çifti

 

"Beni yüreklendiren Atilla oldu"

Bu kitabı yazarken eşiniz Atilla Dorsay neler hissetti? 

Atilla'nın düşünceleri pozitifti. Doğrusu beni yüreklendiren o oldu.

Ben torunlarıma ve çocuklarıma hayatımızı, ailemin geçmişini, yaşadıklarımı, yaşamla ilgili düşüncelerimi aktarmak üzere pandemi dönemi notlar almaya başlayınca, o bana "Bunlara biraz daha ilave yaparsan kitap olur" dedi.

Sanıyorum o da merak etti benim düşüncelerimi.
 

 

Şimdi eşinizle birlikte imza günlerine gidiyorsunuz. Aranızda tatlı bir rekabet başlamış olmalı...

Rekabet... Pek denemez. Çünkü eskiden, o imza gününe gittiğinde ben hep yakınındaydım.

Tabii ki imza olayının neler hissettirdiğini bilmiyordum. Aslında yeni insanlar tanımak, gelenlerle konuşmak; çok güzel bir olay.

Şimdi yan yanayız. Boşluklar olunca sohbet ediyoruz veya birimize imzaya geleni öbürünün kitabını överek alması için teşvik etmemiz de bir başka keyif.

Doğrusu Atilla benim kitabımı güzel pazarlıyor! Ben daha çekingenim. (Gülüyor)
 

 

Hem fotoğraf çekiyorsunuz hem de yarı gezgin bir haliniz var. "Zenginlik" sözcüğü sizin için tam olarak ne ifade ediyor? Bizi zengin yapacak şeylerin başında seyahat geliyor, değil mi? 

Evet, seyahat bizi zengin yapacak şeylerin başında geliyor. Bence hayatta her şeyden zevk almak, güzel olan her şeyi özümsemek en önemlisi.

Yapabildiğin kadar tüm dünyayı gezmek de insana en büyük zenginliği getiriyor. 
 

Leman Dorsay (5).jpeg
Sayım Çınar, Dorsay çifti ile birlikte bir dost sofrasında

 

"Festivallere doyduk"

Bunca yıldır Atilla Bey'le birliktesiniz. Çok fazla film de izliyorsunuzdur. Birlikte izleyip unutamadığınız filmler vardır mutlaka...

Olmaz olur mu? O kadar çok filme bayıldım ki. Mesela "Casablanca", "Dr. Jivago", "Love Story", "Singing in the Rain"... "Hiroshima Sevgilim", "Baba" serisi, "Bayan Daisy'nin Şoförü", "Sophie'nin Seçimi", "Kadın Kokusu", " şıklar Şehri", "Carol"...

Türk sinemasından Nuri Bilge Ceylan, Reha Erdem, Derviş Zaim gibi çağdaş ustaların filmleri de ilk aklıma gelenler.
 

Leman Dorsay (10).jpeg
Sayım Çınar, Leman Dorsay ile birlikte Antakya seyahatinde

 

Eskiden festivallere daha çok gidiyordunuz. Neden katılımınız azaldı? Türkiye'de yapılan film festivallerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Galiba biraz tembelleştik. O kadar çok festivale ve ülkeye gittik ki... Tembelleşmenin ötesinde doyduk desem daha doğru.

Bizim festivalleri uzaktan ilgiyle izliyoruz, fırsat oldukça da gidiyoruz. Ayrıca yeni filmlere gidiyor, haftada birkaç basın gösterimine katılıyoruz. Evdeki çok zengin DVD arşivi de işimize yarıyor. 
 

 

"Sanırım iyi bir aşçıyım"

Gastronomiyle de ilgilenen bir ailesiniz. Ailede herkesin yemekle arası iyi ve "beşinci tadın" peşindeler. Sizi kalbinizden vuran beş iyi lokanta diye sorsam, hangilerini sayarsınız? 

Bir zamanlar Konyalı, Pandeli, Beyti, Hacı Baba vardı. Şimdiyse Sunset, Da Mario, MidPoint, Sushico ve Garaj-Bursa Kebap'ı sayabilirim.  
 

 

Size göre iyi yemeğin kriteri nedir? Evde yaptığınız, en çok sevilen yemekleriniz hangileri?

İyi yemeğin kriteri öncelikle lezzetli olması bana sorarsan. Tuzu eksik, sosu olmamış gibi durumlar olmamalı. Tabii ki sunumu da önemli benim için.

Yaptığım yemekler o kadar çok ki, say say bitmez. Mutfağa çok meraklıyım ve sanırım iyi bir aşçıyım.

Yaptığım yemekler; hünkarbeğendi, patlıcanlı pilav, peynir sufle, Fransız usulü soğan çorbası, avokadolu antre, enginarlı yemekler ve daha niceleri...


"Gençliğimizden beri aynı şeylerle ilgileniyoruz"

Eşiniz de siz de Fransız okullarından mezunsunuz. Frankofon olmak nasıl bir şeydir sizin için? Dorsay'ların ortak zevklerinizden bahseder misiniz biraz da?

Frankofon olmak benim için çok özeldi. Disiplin duygusu, düzenli olma vs... Üstüne üstlük Fransız kültürünün edebiyatından müziğine bizim içimize işlemesini sağladı.

Herhalde Frankofon olmanın verdiği; bir beraberliğin ötesinde şu: İkimiz de aynı şeylerle gençliğimizden beri ilgileniyoruz. Müzik, sinema, eski eserler, şehirler, seyahatler.

Allah'tan tüm bu ilgilerimiz bizi birbirimize bağladı ve seneye 50'nci yılımız.
 

 

Peki, Paris şehri sizin için ne ifade ediyor? Paris'e gittiğinizde neler yapıyorsunuz?

Paris bir kültür başkenti. O kadar çok şey yapabilirsiniz ki orada. Kaç kere gittik, sayısını bilmiyorum.

Son senelerde mutlaka Noel döneminde giderdik. Pandemi araya girdi ne yazık ki.

Konserler, tiyatrolar, renkli sokaklar, Quartier Latin veya Champs Elysees'de kafelerde cafe creme içmek veya bir kir yuvarlamak... Marais'de sokakları arşınlamak... Ah ah...
 

Leman Dorsay (2).jpeg
"Türk sinemasının Sultan'ı" Türkan Şoray, Leman Dorsay'ın sergisinde

 

Siz bir fotoğraf sanatçısısınız. Son olarak yeniden bir fotoğraf sergisi açmayı düşünüyor musunuz diye sorayım... Ve sırada başka neler var?

Yeni bir sergi niye olmasın? Fakat Kovid benim fotoğraf çekimlerime de sekte vurdu.

Yeterli birikimim olunca sergiler de yaparım. Kim bilir her alanda daha neler neler ortaya çıkar...

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU