Tanzanya’da "gergedan ve fil nüfusunu tehdit eden” devasa barajın inşaatı başladı

“Bugünden itibaren bu Tanzanya’nın artık bağımsız bir ülke olduğunun… ve artık yoksul bir ülke olmadığının göstergesidir”

Baraj, Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan Stiegler Kanyonu boyunca inşa edilecek (Reuters) 

Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli, gergedan ve fil popülasyonuna dair tüm uyarılara rağmen, yaban hayatı koruma alanı içerisinde ihtilaflı devasa bir hidroelektrik baraj projesinin açılışını yaptı.

Doğal hayatı koruma grupları ülkedeki en büyük yaban hayatı alanı ve aynı zamanda Unesco’nun en önemli fil ve gergedan yoğunluğunu barındırdığını belirttiği Selous Game Koruma Alanı’nda "Stiegler’s Gorge" projesine itiraz ediyor.

Öte yandan Magufuli, aynı zamanda bir çita ve zürafa cenneti de olan koruma alanının onlarca yıldır potansiyel enerji kaynağı olarak görüldüğünü belirterek projeyi “ekonomik bağımsızlığın başlangıcı” diye tanımladı.

Bu Doğu Afrika ülkesinde yalnızca her 10 haneden yalnızca biri ulusal elektrik dağıtım şebekesine erişebiliyor ve elektrik fiyatları yüksek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Magufuli “Bugün itibariyle bu Tanzanya’nın bağımsız bir ülke olduğunun… ve yoksul bir ülke olmadığının göstergesidir” dedi.

Projenin üç yıl içinde tamamlanması bekleniyor. Barajın inşa edilmesiyle su altında kalacak olan, bölgenin hayatta kalan son kara gergedanlarının habitatının da dahil olduğu bin 200 km karelik alanda, 2,6 milyon ağacın kesilmesi de söz konusu.

Afrika’nın en geniş koruma bölgesi ve insan tahribatından görece korunmuş olan Unesco Dünya Mirası Alanı olan Rufiji Nehri’ndeki Stiegler Kanyonu boyunca inşa edilecek baraj 130 metre yüksekliğinde ve 700 metre genişliğinde olacak.

Başkan, projenin endüstriyel gelişmeyi de tetiklemesini beklediğini belirterek “Artık ulusal kaynaklarımızdan faydalanma vakti geldi” dedi.

Projeye karşı çıkanlar, yaşamları nehir havzasında gerçekleştirdikleri tarım ve balıkçılık faaliyetlerine bağlı olan on binlerce insanın hayatının da tehdit altında olduğunu söylüyor.

Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) ve Unesco Dünya Mirası Merkezi geçen ay birlikte yayımladıkları açıklamada projenin ilerlemesi durumunda “geri dönülemez zararların” görüleceği uyarısında bulunarak ağaç kesimi ve diğer hazırlıkların derhal durdurulması çağrısı yapmıştı.

 

 

IUCN’nin yaptırdığı bağımsız bir araştırma da çevresel etki değerlendirmesinin “yetersiz” olduğunun altını çiziyor.

IUCN Dünya Mirası Programı’ndan Peter Shadie “Proje, alanın yaban hayatı ve habitatı üzerinde oluşturacağı korkunç etkileriyle Selous koruma alanının kalbini yerinden sökecek” dedi.

Açılışın ardından Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) koruma altındaki alanın “olağanüstü öneme haiz” olduğunu söyledi ve Tanzanya hükümetini “daha az zarar verecek enerji alternatiflerini” değerlendirmeye davet etti.

Ancak geçen günlerde Magufuli, barajın temin edeceği enerjiyle bölgedeki yerlilerin yakıt için ağaç kesmesinin önüne geçileceğini söyleyerek çevresel kaygıların önemsiz olduğunu vurgulamıştı.

Business Day’de yer alan habere göre Magufuli “Herkesi temin ederim, bu proje gerçekte çevreyi korumayı amaçlıyor. Üstelik, (burası) alanın yalnızca küçük bir bölümü; tüm bölgenin yalnızca yüzde üçü” dedi.

Başkan, barajın ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamakla kalmayacağını, ihraç edilmek üzere yeterli enerji sağlayacağını da açıkladı.

 

tanzanya2.jpg

Magufuli ve projenin 3 boyutlu modeli (Reuters) 

 

IMF Tanzanya ekonomisinin bu yıl yüzde 4 büyüyeceğini öngörüyor. Bu geçen yıldan yüzde 6,6 daha düşük bir oran.

Fil Koruma Girişimi (Elephant Protection Initiative) yaban hayatıyla önce çıkan bir ülkede “mücevher değerindeki doğal kaynaklarını megavatlar uğruna suya dökme hazırlıklarının koruma alanında yaşayan herkes için ciddi bir uyarı işareti olarak görülmesi gerektiğini” söyledi.

Kurum açıklamasına şöyle devam etti:

Acilen meseleyi, yaban hayatı koruma alanının kendini döndüremeyeceği, ancak yine de insan topluluklarının meşru gelişim ve refah ihtiyaçlarını gözeterek yaşamaları için en iyi form olduğuna odaklamamız gerekiyor. Habitatı tahrip etmek kısa vadeli ekonomik kazanım illüzyonu gibi görünebilir ancak uzun vadede elbette yalnızca yaban hayatı için değil, aynı zamanda halk ve ekonomi için de zarar verici olacaktır.

AP’den de yararlanılmıştır

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/news/world/africa

Independent Türkçe için çeviren: Sena Çenkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU