Müslümanlar için Hristiyan ülkelere sığınmak, cehennemden kaçıp cennete girmek demek!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

2015 yılında Sırbistan sınırından Hırvatistan’a girmeye çalışan Suriyeli mülteciler. /Fotoğraf: Reuters

Komedyen Cem Yılmaz’dan bile komik laflar eden din adamlarımız var.

Bunlar “Hristiyanlar, gâvurlar, Müslümanları kıskanıyor” diyorlar.

Cübbeli Ahmet Hoca gibi din adamlarımız böyle deyip güya Hristiyanları aşağılıyor.

Oysa Müslüman ülkeler o kadar sefil, rezil haldeki, Müslümanlar kendi ülkelerinden kaçıp Hristiyan ülkelere sığınabilmek için ölümü göze alıyor.

Müslümanlar için Hristiyan ülkelere sığınmak, cehennemden kaçıp cennete girmek demek oluyor!

Nitekim bakın Müslümanlar kendi ülkelerinden kaçıp Hristiyan ülkelere sığınmak için, Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçmek isterlerken Akdeniz’in sularında boğuluyor.

Peki, niye Müslümanlar kendi ülkelerinden kaçıp Hristiyan ülkelere sığınmak istiyor?

Bu uğurda neden çoluk çocuk, aç susuz, çölleri, dağları, mayın tarlalarını, denizleri aşmayı göze alıyor?

Boğulacaklarını bile bile kırık dökük teknelere çoluk çocuk balık istifi doluşarak, Akdeniz’i geçip Hristiyan ülkelere sığınmak için niçin ölümü göze alıyor?

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bugün Avrupa ülkeleri ve de Amerika Birleşik Devletleri, Müslümanlara kapılarını açıp “Gelin, yerleşin” dese, Müslüman ülkelerde kim kalır?

Evet, niçin Hristiyan ülkelere sığınabilmek için ölümü bile göze alıyor, canlarından bile vazgeçebiliyor Müslümanlar?

Çünkü kendi ülkelerinde bulamadıklarını Hristiyan ülkelerde bulacaklarına inanıyor Müslümanlar.

Müslüman ülkelerde iş, aş yok.

Müslüman ülkelerde insanın değeri de insani değerler de yok.

Müslüman ülkelerde gelecek endişesi var.

Müslüman ülkelerde iç savaş var.

Müslüman ülkelerde diktatörlük var.

Müslüman ülkeler sivil ya da askeri diktatörlüklerle yönetiliyorlar.

“Devlet de benim, kanun da benim, bu ülkede her şey benim” diyen diktatörler, şeyhler tarafından yönetiliyorlar.

Bir adam, bir aile, bir zümre tarafından yönetiliyorlar.

Haliyle de Müslümanlar kendi ülkelerinde demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını, özgürlüğü çölde su arar gibi arıyorlar.

Müslümanlar kendi ülkelerinde işi, aşı çölde su arar gibi arıyorlar.

Müslümanlar kendi ülkelerinde endişe duymayacakları bir geleceği çölde su arar gibi arıyorlar.

Bu aradıklarını da Hristiyan ülkelerde bulacaklarını biliyorlar.

İstemedikleri şeyler Müslüman ülkelerde, istedikleri şeyler Hristiyan ülkelerde bulunuyor.

Hristiyan ülkelerde Müslüman ülkelerde olmayan daha başka şeyler de bulunuyor.

Mesela Hristiyan ülkelerde bilimsel, teknolojik üretimler var.

Baş ağrısı ilacı gibi en hafif ilaçlardan kanser ilacı gibi en ağır ilaçlara kadar, hastalıklara derman olan ilaçları onlar bulup insanlığın hizmetine sunuyorlar.

İlaçların yanı sıra hastalıkları teşhis ve tedavi eden tıbbi araç gereçleri de onlar bulup insanlığın hizmetine sunuyorlar.

Elektrikten telefona, otomobilden uçağa, televizyondan bilgisayara, robottan yapay zekâya kadar, onlar buluşlar yapıp insanlığın hizmetine sunuyorlar.

Kısacası, insanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran her türlü buluşu Hristiyanlar ülkeler, çoğu din adamımızın “gâvur” dediği ülkeler yapıyorlar.

Hristiyan ülkelerde bilimsel, teknolojik üretimlerin yanı sıra dünya çapında sanatsal üretimler var.

Bütün bu üretimleri yapabilmek için sorgulayan, araştıran zihinleri, yaratıcı zekâları besleyen bir ortam var.

Sorgulayan, araştıran zihinlerin, yaratıcı zekâların önüne yasaklardan, günahlardan, korkulardan oluşan barikatların konulmadığı bir ortam var.

İşte Hristiyan ülkelerde olup da Müslüman ülkelerde olmayan bunlar.

Müslüman ülkelerde cahillik, miskinlik kol geziyor.

Bırakın bilimsel, teknolojik üretimi, ekonomik üretimde de Müslüman ülkeler içler acısı halde bulunuyor.

Düşünün ki 1 milyar 700 milyona yakın nüfustan ve 63 ülkeden oluşan Müslüman aleminin toplam üretimi, 80 milyonluk Almanya’nın üretimini bile bulmuyor.

Kısacası, bu gibi nedenlerle Müslümanlar kendi ülkelerinden kaçıp Hristiyan ülkelere sığınmak uğruna ölümü dahi göze alıyor.

Ama keşke Müslüman ülkeler, “Hristiyanlar, gâvurlar bizi kıskanıyor” denilecek durumda olsa.

Keşke Müslümanlar, Hristiyan ülkelere sığınmak uğruna ölümü dahi göze alacak durumda olmasa.

Ne yazık ki Müslüman ülkeler, Müslümanlar, kıskanılacak, gıpta edilecek bir durumda bulunmuyor.

Müslüman aleminin hali böyleyken, “Hristiyanlar, gâvurlar Müslümanları kıskanıyor” diyen Cübbeli Ahmet Hoca gibi din adamları, komedyen Cem Yılmaz’dan bile komik oluyor! 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU