Nefesler tutuldu, Merkez Bankası'nda kritik hafta

Piyasaların gözü kulağı Merkez Bankası’nda. Enflasyonda düşüş beklentisi ve FED’in faiz indirimine yeşil ışık yakmasıyla “Bazı şartlar oluştu” diyen uzmanlar, ABD ve Avrupa’nın tavrı da göz önünde bulundurularak,‘temkinli indirim’ bekliyor

Fotoğraf: Reuters

Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda başkanlık koltuğuna oturan Murat Uysal, ilk faiz sınavını bu hafta verecek. Enflasyonu yüzde 15,72, faizi yüzde 24 seviyesinde devralan Murat Uysal’dan beklenti büyük.

Faiz indirimine günler öncesinden adapte olan piyasalar 25 Temmuz’da 200-300 baz puan aralığında indirim bekliyor. Beklentilerin üzerinde bir gevşeme ‘sürpriz’ görülürken, ani ve sert bir hamlenin kur artışıyla birlikte tahvil-bonoda kâr satışları getirebileceği tahmin ediliyor.

Fed ve enflasyonda düşüş zemin hazırlıyor

Ekonomistlere göre, indirim için bazı şartlar oluştu. Bunlardan biri enflasyon. “Eylül döneminde güçlü baz etkisiyle enflasyon düşecektir” diyen Amerikan Merkez Bankası'nın (FED) eski ekonomisti Erkin Şahinöz, “Düşük çift hane ya da yüksek tek haneye geriler” öngörüsünde bulundu.

Yurt dışı piyasalarda ise ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) indirime yeşil ışık yakması Merkez’in elini güçlendiriyor. 

“Avrupa yangını ABD’ye sıçramasın” tedbiri

“Daha önce ‘Dört faiz artırırım’ diyen Fed, şimdi öyle değil” diyen Erkin Şahinöz, indirim zemini açısından yurt dışı piyasaları değerlendirdi:

Avrupa’da bir yangın var; bütün imalat sektöründe daralma var. Fed bunu çok iyi gördü ve ‘Avrupa’daki yangın ABD’ye de sıçrayabilir’ düşüncesi oluştu. Hatta New York Fed Başkanı John Williams, ‘Fed, Temmuz’da 0,50 puan indirmeyi bile düşünmeli’ dedi. Williams çok tecrübeli bir başkandır ve iletişim hatası yapmasını beklememek lazım. Ancak durumun ne kadar faiz indirimi gerektirdiğini piyasalara anlatmak adına önemli bir mesajdı. O nedenle bizde de faiz indirimi açısından uygun bir dış zemin var.


İndirimde temkinli olunmalı

Yurt içi piyasalara bakıldığında, satın alma müdürleri endeksinin (PMI) halen 50’nin altında olduğunu ve faizlerin indirilmesi gerektiğini söyleyen Şahinöz, şu ifadeleri kullandı: 

Bunda hepimiz mutabıkız. Türkiye’nin faiz indirimine ihtiyacı var. Ancak fırsat var mı? Ona bakmamız gerekiyor. Eylül döneminde güçlü baz etkisiyle enflasyon düşecek. Enflasyon düşerken faiz indirilebilir. Yurt dışında Fed’den dolayı bir ortam var. Piyasa da ‘Merkez Bankası faiz indirmeli’ diyor. Ancak 31 Temmuz gerçeğini ve ABD’den beklenmedik bir ambargo gelme ihtimalini unutmadan faiz indirmeli. Piyasaya indirim mesajını vermeli, ancak faiz indiriminde temkinli olmalı. Benim tahminim 200 baz puan.


Hepsini iyi tartmak lazım

Bir diğer önemli konu mevduatlar. Uzmanlara göre, indirimde aşırı doza kaçılması döviz hesaplarına kaçırabilir. “Mevduatın yüzde 55’i halen dövizde tutuluyor” diyen Erkin Şahinöz, “O nedenle bunları hep iyi tartmak lazım” değerlendirmesi yaptı. 

Mevduat faizleri de düşüyor

Merkez Bankası, 14 Eylül 2018’den bu yana politika faizini yüzde 24’te tutuyor.

Merkez’in bu artırımını bankalar da 2-3 puan üstüne koyarak mevduatlara yansıtmış ve 3 aya kadar vadeli TL mevduatta yüzde 25-27 faiz vermeye başlamıştı. Dolar mevduatta 5,09 olmuştu. Son dönemde kur düşüşleri bu oranları aşağı çekti. Söz konusu oranlar 12 Temmuz haftasında TL mevduatta ortalama yüzde 22,60’a, dolarda 2,72’ye geriledi.

Geçen yıl 20 Temmuz’dan bu yana Türk Lirası cinsinden mevduatlar 48,2 milyar lira arttı. Yine son dönemde kurun stabil gitmesi TL hesaplara destek verdi. 

Döviz hesabı eski hızında değil

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankalardaki Türk Lirası cinsinden mevduatlar, 17 Temmuz’da 1 trilyon 68 milyar lira büyüklüğe ulaştı.

Bu rakamın 855,8 milyar lirası TL vadelide. Döviz hesaplarındaki 215,4 milyar doların 158,9 milyar doları da vadeli hesapta.

Bankacılık çevrelerinden edinilen bilgilere göre, son bir ayda, yabancı para mevduatlarda ivme eski hızında değil. Düşük hızda ana eğilim korunuyor. 

TL mevduatlar 1.06 trilyon

grafik 1.jpg
(Milyar TL) / Kaynak: BDDK 


Son 2 haftada vatandaşın alımı 309 milyon dolar

grafik 2.jpg
(Milyar dolar) / Kaynak: BDDK 


Kredi faizleri yüzde 38’e kadar çıkmıştı

Mevduat sahiplerini sevindiren faiz artırımı, kredide yük getirdi. Merkez Bankası verilerine göre, artırımın geldiği geçen yıl 14 Eylül’de ortalama yüzde 33,70 olan TL tüketici kredileri faizi, 12 Ekim haftasında ağırlıklı ortalama yüzde 38,2’ye çıktı.

Ticari krediler de yüzde 36,93’ten 37,71’e ulaştı. Bu da konut, taşıt, makine almak, işini büyütmek isteyen ticari kesimin yanı sıra, tüketicilerin de krediye erişimini zorlaştırdı.

Merkez Bankası verilerine göre, 14 Eylül 2018’de 2,5 trilyon lira olan kredi hacmi, 12 Temmuz’da 2,4 trilyon liraya geriledi. 

grafik (3).jpg
Kaynak: TCMB


Son dönemde döviz kurunun düşük gitmesinin kredi faizlerini de aşağı çektiği görüldü. Böylelikle, 12 Temmuz haftasında tüketici kredilerinde yüzde 27,12 olan faiz, ticari kredilerde yüzde 26,24’e geriledi. 

Yabancılar da beklemede

Temmuz ayının piyasalar açısından oldukça sıcak geçtiğini söyleyen Ekotürk TV Araştırma Müdürü Murat Tufan, piyasada indirim beklentilerini şu sözlerle özetledi:

Reuters anketine katılan 23 kurumun tamamı Merkez Bankası’ndan indirim bekliyor. Beklentiler 100- 500 baz puan aralığında. Ancak 100 ve 500 baz puanlık faiz indirim olasılığı yüzde 4 gibi oldukça düşük seviyede. En yüksek yüzde 30 olasılık, 200 ya da 250 baz puan indirim yönünde. Bu olasılığın içinde özellikle Commerbank, JP Morgan, Morgan Stanley gibi yabancı kurumların olması dikkat çekici.


Dolarda azalan talep, fiyatı sınırlıyor

Küresel merkez bankalarının pozisyonuna bakıldığında, son bir yılda 18 kez faiz indirimine gittiklerinin görüldüğünü söyleyen Tufan, şöyle devam etti:

Yani global düzeyde parasal gevşeme politikalarına yeniden ‘geri dönüş’ görüyoruz. İç tarafta ise son dönemde yabancı yatırımcıların çok fazla işlem yapmaması ve yerlilerin dolar talebini azaltması kurda fiyatlamaların sınırlı kalmasına neden olabiliyor. Ancak S-400 meselesinin yanı sıra, ABD’nin olası yaptırımları ya da Fed'in 30-31 Temmuz toplantısında bir kez faiz indirip uzun bir süre verilere bağlı ‘bekle-gör’ politikasına geçme olasılığı gibi başlıklar var. Bu başlıklarla 400 baz puan gibi önden yüklemeli olası bir indirim, kurda bozulmalara yol açabileceği şeklinde yorumlanıyor.


Faiz indirimi için bazı şartlar oluşsa da S-400 meselesiyle ABD ilişkileri, Akdeniz’de Türkiye’nin petrol aramasına Avrupa’nın takındığı tavır önemli başlıklar olarak öne çıkıyor. Bu ortamda Murat Uysal başkanlığındaki Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun kararı merakla bekleniyor.

Uysal’dan önce görev yapan başkanlar da kendi dönemlerinde yaşanan zorluklardan dolayı kur ve enflasyonla mücadele etmişti.  

Başçı döneminde beş yılda bir kez faiz arttı 

"TL’yi aslanlar gibi savunuruz" sözleriyle hafızalarda yer eden ve Merkez Bankası'na 2011-2016 döneminde başkanlık yapan Erdem Başçı, beş yıllık görev süresince  bir kez faiz artırıp dokuz defa düşürdü.

Kurun 2,25’e çıkmasıyla, 29 Ocak 2014’te olağanüstü bir kararla faizi yüzde 4,5’ten yüzde 10’a çıkarttı. Tek artırımı da 5,5 puanlık bu artış oldu. Başçı, 6,25’te aldığı faizi yüzde 7,50’de bıraktı. 

Sadeleştirme adımı

Başçı’dan görevi 19 Nisan 2016’da devralan Murat Çetinkaya, görevi süresince kur şoklarıyla mücadele etti. Başkanlık koltuğuna oturduktan üç ay sonra kanlı darbe girişimi yaşandı. Sonrasında ABD’li rahip Andrew Brunson davası ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları S&P ve Moody’s’in not indirimleri geldi.

Çetinkaya, kur yükselişiyle savaşmak için sadeleşme, yani tek faiz yönünde bir para politikası izledi. Bankalara 16:00-17:00 saatleri arası Türk Lirası cinsinden borç verme imkanı sağlayan Geç Likidite Penceresi’nde (GLP) mayısta yüzde 16.50 olan faizi, yüzde 8 politika faiziyle eşitledi.

Böylelikle mayısta yüzde 16,50, haziranda 17,75 olan politika faizi, eylüldeki son artırımla yüzde 24 oldu. 

Enflasyon tırmandı

Ancak yaşanan gelişmelerin etkisiyle geçen yıl ağustosta 4,98 liradan 6,50’ye dalgalanan, hatta 7,22’yi gören dolar, eylüldeki son faiz hamlesiyle 6 liranın altına geri çekilse de kur şoklarının enflasyona yansıması engellenemedi.

grafik (4).jpg
Kaynak: TCMB​​​​​​​


Soğandan mayaya kadar birçok ürün etiketlerinde görülen fiyat artışları, Eylül 2018’de enflasyonu yüzde 24,52’ye taşıdı.

Sadeleştirme politikasıyla yüzde 7,5’le aldığı faizi yüzde 24 seviyesinde bırakan Çetinkaya, 16,5 puanla faizi en çok artıran başkan oldu. 
​​​​​​​

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU