İsrail hükümeti köyümü yok etmeye çalışıyor; yardımınıza ihtiyacımız var

Bu adaletsizliği, (evlerimizden kovulmamızı) durdurabilecek tek şey uluslararası baskıdır

Toprağımızı kurtarmak için verdiğimiz hukuk mücadelesinde 23 yılı geride bıraktık (The Associated Press)

Batı Şeria'nın güneyinde, Filistin topraklarında yer alan Masafer Yatta'da büyümek birçok yönden güzel bir deneyimdi. Çocukken, ailemin ve topluluğumun gelişip büyüğü o doğal ortamda yaşamayı çok severdim. Babam, büyükbabam ve erkek kardeşlerimle birlikte koyunlarla ilgilenir, bir çiftçinin köy hayatının tadını çıkarırdık. Okulu, yaz kamplarını, düğünleri ve arkadaşlarımla oynadığımı hatırlıyorum.

Ama buradaki hayatın başka bir yüzü daha vardı. Ben üç yaşındayken askerler, Masafer Yatta bölgesindeki köylerde tüm aileleri zorla tahliye etti. Travmatik bir olaydı. Tahliyeden bir yıl sonra, insanlar geçici bir mahkeme kararı sayesinde topraklarına dönebildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Topraklarımızı kurtarmak için verdiğimiz hukuk mücadelesinde artık 23 yılı geride bıraktık. Ben ailem gibi bir aktivist oldum; İsrail işgalinin topluluğumu nasıl hedef aldığını acı içinde izledim ve filme çekim: Evleri, su hatlarını ve yolları yıktılar. Sevdiğim yerleri ve insanları paramparça ettiler. Bu arada, evimden sadece birkaç yüz metre ötede yasadışı İsrail yerleşimleri genişliyor, daha fazla toprağımızı ve kaynağımızı çalıyor. Ordunun kendi topraklarımızda inşa etmemizi engellediği altyapının tüm avantajlarından yararlanıyorlar.

İşler şu anda kritik bir anda. İşgalin çıkarlarıyla uyumlu hareket eden İsrail Yüksek Mahkemesi, topluluğumun her an yok edilebileceğine karar verdi. Yaklaşık 1300 kişi evsiz kalacak ve 12 köy yok edilecek.

İsrail makamları planlanan bu tahliyeleri, köylerimizin "askeri talim alanı" diye nitelenen (böyle ilan edenler de aynı makamlar) bölgede yer aldığı gerekçesine dayandırıyor. Ama ailelerimiz yüzyıllardır burada yaşıyor. Askeri talim alanı bizi tahliye etmek için bir bahane, acımasız bir araç.

Mahkeme kararından bu yana, şimdiden iki büyük ölçekli yıkım baskını gerçekleştirildi. Genel olarak, yaklaşık yarısı halkın evlerinden oluşan düzinelerce yapının yanı sıra topluluklarımızın tarım ve çiftçilik için kullandığı yapılar da yok edildi. Onlarca kişi evsiz kaldı, geçim kaynakları yok edildi. İsrail güçleri Masafer Yatta'daki bir köyün tamamı için de yıkım emri verdi. Hiçbir şey es geçilmedi; evler, su kuyuları, koyun barınakları, her şey yıkımın hedefi oldu.

Bu nasıl mümkün olabilir? Cevap İsrail'den hesap sorulmaması. Filistinlilerin evleri yıkılıyor ve topraklarına el konuyor. Yasadışı İsrail yerleşimleri büyüyor ve yenileri kuruluyor.

Toprağımızın alınmasının nedeni benim için çok açık: Filistinlilerin olmadığı, sadece Yahudilere ait topraklara sahip olmayı amaçlayan çok daha büyük çabaların parçası olarak İsrailli yerleşimcilere daha fazla yer açmak. Bu, Filistin topraklarındaki yerleşimciler ihtiyaç duydukları her şeye sahipken bize dayatılan, inşaat ruhsatına ve temel altyapıya sahip olmamızı engelleyen ırkçı politikalar ve yasalardan da belli. Yerleşimcilerin tavuk çiftlikleri bile bizden daha iyi hizmet alıyor.

Bu başka bir deyişle, çok açık bir apartheid.

 

 

Peki şimdi ne olacak? Diplomatlar bizi ziyaret ediyor, gözlemliyor ama sahada hiçbir şey değişmiyor. "Sahadaki gerçekleri" askerler ve yerleşimciler yaratıyor, bize etnik temizlik uyguluyor ve saldırıyor. Benim bizzat deneyimlediğim bu şiddet, savunmasız ve güvensiz hissetmemizi sağlamak için. Dünyadaki herkes gibi bizim için de evimiz çok şey ifade ediyor. Anılarımızı, geleneklerimizi, birlik ve beraberlik duygumuzu temsil ediyor. İsrail bunu yok etmek ve bizi uzaklaştırmak istiyor.

Topraklarımızda kararlı kalacağız ama desteğinize ihtiyacımız var. Uluslararası toplumun dikkatini çekmek için #savemasaferyatta (Maseferyatta'yı kurtarın) sosyal medya kampanyasını başlattık; hikayelerimizi aileniz, arkadaşlarınız ve seçilmiş temsilcileriniz arasında paylaşın.

Burası bizim evimiz ve gidecek başka yerimiz yok. Bu adaletsizliği (İsrail hükümeti, ordusu ve yargısının sürdürdüğü ve onayladığı kovma sürecini) durdurabilecek tek şey uluslararası baskıdır. İşte bu yüzden yazıyorum. İşte bu yüzden harekete geçmelisiniz.

Basel Adra, Masafer Yattalı bir gazeteci ve aktivist.



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU