Van'da büyük keşif: Defineciler, 2 bin 700 yıllık Urartu tapınağını ortaya çıkardı

Van'da kaçak kazı yapan defineciler bir anda 2 bin 700 yıl geriye gitti. Kilise zannederek müze müdürlüğüne başvuran definciler buranın aslında bir Urartu tapınağı olduğunu bilmiyordu

Van il merkezinin 28 kilometre kuzeybatısında yer alan Alaköy'deki Garibin Tepe'de define bulmak için kaçak kazı yapan bir grup defineci istemeden de olsa önemli bir tarihi keşif yaptı.

Bu bölgede yerin 5 metre altına kadar kazılarını devam ettiren defineciler duvarlarında freskler bulunan bir yapıya ulaştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Burayı bir kilise zanneden defineci grup durumu Van Müze Müdürlüğü'ne bildirdi. 

Garibin Tepe'deki keşifte bir de video çekimi yapıldı. Ancak konunun uzmanları burada bir kilise yerine çok daha önemli bir keşif yapılmış olabileceğini düşünüyor.

Urartu, eski Anadolu ve eski Mezopotamya tarihi dersleri veren Doç. Dr. Erkan Konyar, Van'daki birçok arkeolojik kazının başkanlığını da yaptı. 

Görüntüleri işin uzmanına sorduk: Dünyada da ses getirecek

Independent Türkçe, Garibin Tepe'de bulunan yapıda çekilen görüntüleri şimdiye kadar Urartularla ilgili dikkat çeken akademik çalışmalar yürüten Konyar'a izleterek bir yorum yapmasını istedi. 

Görüntülere göre buranın M.Ö 7. yıllara ait bir Urartu tapınağı olduğunu belirten Konyar, bu bölgenin yakınlarında Urartu Kralı 2. Rusa'nın bir kalesi olduğunu ve bulunan yapının da o kaleyle ilişkili olabileceğini ifade etti. 

Konyar, bulunan alanın Urartu Bal Tanrısı Haldi'ye adanmış kült bir tapınak kompleksi gibi göründüğünü söyledi.

İlk defa orijinal haliyle ve hiç dokunulmamış bir Urartu tapınağıyla karşılaşıldığına değinen Konyar, "Belki de bu yapı sayesinde ilk defa bir Urartu tapınağının nasıl olduğunu anlayabileceğiz" dedi. 

 

Erkan Konyar.jpg
Urartu uzmanı Doç. Dr. Erkan Konyar / Fotoğraf: AA

 

Görüntülere göre yapının özgün haliyle bulunduğunu aktaran Konyar, "Duvar resimlerinin hala ayakta olduğunu anlayabiliyoruz. İçeri giren biri buranın 2 bin 700 yıl önceki halini görebiliyor. Bu çok etkileyici. Videodan anladığım kadarıyla bu büyük bir yapı. Duvar resimlerindeki motifler din unsurunu belirginleştiriyor. Aynı zamanda insan motifi de var. Tabii burayı definecilerin bulmuş olması manidar. Arkeologlar ve müze umarım el atar ve burayı kurtarır. Urartu'yu anlama noktasında önemli bir destinasyon oluşturacak. Bence dünyada ses getirecektir" diye konuştu. 

"Definecilerin buradan ne kadar malzeme götürdükleri önemli" diyen Konyar, Urartu tapınaklarının buluntular noktasında çok zengin olduğunu belirtti. 

Orada Tanrı Haldi'ye adanmış kalkanlar, miğferler, silahlar olmasının muhtemel olduğunu vurgulayan Konyar, Urartu çalışmalarında çok beklenmedik, etkileyici şeyler çıkabildiğini ve onlara bir şey olmadığını umduğunu söyleyerek, "Defineciler genelde tahrip edildikten sonra ilgili kurumlara haber veriyor ve böylece kendilerini legalize ediyorlar" ifadelerini kullandı. 

 

9effbad8-54c6-4336-8995-79efff80f79d.jpeg
Urartu tapınağı olan bu yapıda tarihe ışık tutacak duvar resimleri bulunuyor

 

"30 yıldır kazı yapıyorum, ilk defa böyle bir buluntu grubuyla karşılaşıyorum"

"Burası muhteşem bir buluş. Alan, gösterdiğiniz videolarda çok etkileyici ve görkemli görünüyor" diyen Urartu uzmanı Doç. Dr. Erkan Konyar, şunları kaydetti: 

"30 yıldır kazı yapıyorum ama ilk defa böyle bir buluntu grubuyla karşılaşıyorum. Bu tür alanlar oldukça hassas oluyor. Muhtemelen buraya alttan açılmış bir tünel marifetiyle girildi. Ne kadar uzman bir ekip de olsanız burayı kazdığınızda tahribat kaçınılmaz. Burada Urartu'nun en güzel duvar resimler var. Daha önce hiçbir Urartu merkezinde görülmeyen duvar resimleri ‘ünik' olarak duruyor. Buradaki çalışmalar uygun şartlar ve teknoloji yakalandıktan sonra başlamalı. Daha önceki birçok örnekte muhteşem buluntuların tahrip olduğunu gördük. Ayanis Kalesi'ndeki kazılarda bu tahribat yaşandı. Kocaman alanlar doğa şartları nedeniyle tahrip oldu. Bu tür alanların doldurularak kazılmadan bırakılması belki daha doğru olacaktır. Fresko çok hassas bir buluntu grubu ve çalışma ciddi uzmanlık gerektiriyor. Tahmin edilemez zararlara neden olabilir. Bu alanın müze denetiminde doldurulup güvenlik önlemlerinin de alınarak korunması daha uygun olabilir."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU