Ahmet Davutoğlu: Başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma deniyordu

Yeni parti kuracağı konuşulan eski Başbakan Davutoğlu: Yaptığım gezilerin ardından başka yol bırakılmazsa geriye parti kurma seçeneği kalır

Ahmet Davutoğlu, gazeteciler Yavuz Oğhan, Akif Beki, İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlıyor.

Yeni parti kuracağı iddia edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, çok konuşulan "trol çetesi" çıkışına açıklık getirdi.

Davutoğlu, ismini bile ağzına almak istemediği ama "Trol çetesi" derken "Pelikancıları" kastettiğini ifade etti.

Davutoğlu'na ilk yöneltilen soru Türkiye'deki basın özgürlüğüyle ilgili düşünceleri oldu.

Davutoğlu İslam dünyasının problemleriyle ilgili en temel sorunun düşünce özgürlüğü olduğunu söyledi:  

En temel problem düşünce özgürlüğünün olmadığını söylemiştim. Sansür çok kötüdür ama en kötü sansür otosansürdür. İnsanlar kendi kendilerini kontrol etmekten toplumu düşünmeye vakit bulamazlar. İçeriden bir eleştiri olarak söyleyeyim otosansürün en yoğun olduğu dönemden geçiyoruz.

Eski Başbakan Davutoğlu Pelikan ile ilgili de açıklama yaptı:

O malum troll çetesi. Pelikan çetesi denilen çete. Bildiri denilen şeyi, benim gıyabımda imzalanan MKYK toplantısının ardından ben Varto'ya gittim. Son ziyaretimdi. Pazar günü böyle bir bildiri yayınlandı. Arkasındaki isimleri biliyorum, kimlerin finanse ettiğini biliyorum. Ellerimi açtım ve 'ben ne yaptım bu insanlara' dedim. Bu şey beni istifaya zorlamak için Alman ajanlığıyla suçluyordu. Bugün hala ben 3 yıl sonra ilk defa konuşuyorum. 3 yıl susmadım aslında. Cumhurbaşkanımıza, uluaşabildiğim kadar ulaştım. Partideki arkadaşlara bildirdim. Pelikan çetesinin bildirisi çıktığında muhteris bir grubun elde ettikleri menfaat karşılığında şahsiyet katliamı olarak değerlendirmiş ve biraz da acıyarak bakmıştım. Böylesine zelil yöntemlere başvurulduğu için. Yol ayrımında olduğumuzu hissettiğim için de başbakanlık makamını bırakmayı partinin bölünmemesi devlette kriz çıkmaması için tercih ettim.

Davutoğlu: Başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma deniyordu

Hiçbir beklentim olmadı. 3 gün üst üste aynı yatakta yatmadım. Ne yaptım ben? Allah’ım beni izzetle girdiğim yerden izzetle çıkar dedim.  Bana şu deniyordu. sen Başbakan gibi görün ama başbakan olma. Başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma. Kendi il başkanını bile atayama.(...) Keşke bana söyleydi Cumhurbaşkanımız… Ben çekilirdim. Bir hırsım olmadı ki benim. Ben kendimi bilirim, benden her şey olur ama düşük profilli olmam… (...) Daha sonra da o makama gelenler olduğu için öyle demem… “Düşük profil”i de o gün öyle dendiği için söyledim.
Eğer bunları yapmayacaksam mücadele etmeliydim. “Ben kongreye gidiyorum. Arkamdan imza atanlarla bu yolda yürümem” diyebilirdim… O zaman da AK Parti bölünebilirdi.

Yeni parti kuracak mı?

Önümüzü kesmeye çalışsalar da ben konuşacağım. Yeni pratik, eğer başka yol kalmazsa parti kurmaktır. Siyaset biliminde bir kural vardır, boşluk kabul etmez. Yaptığım gezilerin ardından başka yol bırakılmazsa geriye parti kurma seçeneği kalır.

Cumhur ittifakı açıklaması: MHP ile ittifak oy kaybettirir demiştim

MHP ile ittifak oy kaybettirir dedim. Bahçeli’nin öfekelenmesini de anlarım ama omuz omuza yürüdüğüm insanlar, her türlü fedakarlığı gösterdiğim insanların hedefinde olmayı da anlarım ama eşimin tıp konferansının iptal edilmesini anlayamam.
Ben yapılanları 5 dakika sonra unuturum. Hiç. Benimle birlikte çalışan 16 tanesi, aralarında profesör bir hanımefendi var başdanışmanların yerine bir gün bile danışmanlık yapmamış inanların getirtilmesini anlayamam. Bu memurlar neden hedef alındı. Sadece Davutoğlu döneminde görev aldı diye görevden alındılar. Beni görevden alın ama onları neden aldınız?

"Hedefteyim çünkü iç politikada onları engellerim diye engelleniyorum"

Eski Türkiye savunucuları düşünce özgürlüğünün savunucularının bile hedefindeyim. Dış politikada aldığım posizyonlar nedeniyle dış politikanın da hedefindeyim. İç politikada onları engellerim diye engelleniyorum bunu da anlarım…

Manifesto tartışmaları 

Manifestoda da gördüğüm şeyleri en açık yüreklilikle açıkladım. Bir partiden söz etmedim, partimiz dedim. Cumhurbaşkanına verdiğim metnin hemen hemen aynısı. Tek farklılık cumhurbaşkanlığı sitemi yenilendiği için ek bazı şeyler var. Peki, bunu kamuoyuna neden paylaştım? Bunun düzeleceğine dair umudumu kestim, partinin kurumsal yapısının bozulduğunu da görüyorum. Partideki birçok kişi aradı biz bu manifestoya imza atardık dediler. Ben o partinin 2 yıl genel başkanlığını yaptım. Bu partinin travması benim travmam. 23 Haziran sonrası YSK’nın kararının yanlış olduğunu belirttim. Ulaşabildiğim partili arkadaşlarımı aradım. Ne olur bu hataya düşmeyin, seçimi kaybetmekten daha kötüdür diye anlatmaya çalıştım. O kitle benim kitlem. O akşam yaşanan hüznü yüreğimde hissettim. Manifestodan sonra 3 ay geçti hiçbir değişiklik yok. Konuşulması bile yasaklandı manifestonun.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU