Haklarının "gasp edildiğini" savunan hekimler iş bıraktı: "TBMM'ye sunulan teklif, aralık ayındakinden bile kötü"

8 Şubat ile 14-15 Mart tarihlerinde grev yapan doktorlar, seslerini duyurabilmek için yarın bir kez daha eylem yapacak. Amaç, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan teklifin iyileştirilmesini sağlamak

Fotoğraf: Canva

Sağlık çalışanlarının başta şiddet, artan iş yükü ve ücret yetersizliği olmak üzere karşılaştığı sorunların ardı arkası kesilmiyor.

Hekimlerin bir bölümü bu duruma tepkisini yurtdışına yerleşerek ya da özel sektöre geçerek gösteriyor.

Veriler de bu yıl 2 bin 500 civarında hekimin yurtdışına yerleşeceğine işaret ediyor.

Ülkede kalan doktorlar ise seslerini duyurmak için iş bırakma eylemleri düzenliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

14 maddelik kanun teklifi "yetersiz" bulundu

Sağlık çalışanlarının özlük ve mali haklarında yapılması beklenen iyileştirme "yetersiz" bulunuyor.

Sağlık çalışanlarının durumuna ilişkin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen teklifin tüm itirazlara rağmen değiştirilmeyerek geçen günlerde kabul edilmesi ise bardağı taşıran son damla oldu.

Haklarının "gasp edildiğini" ileri süren hekimler, şubat ve mart aylarındaki grevin ardından 15 Haziran'da "Kendin için, evlatların için, mesleğin için gel bizimle ol" sloganıyla bir araya gelerek bir günlüğüne iş bırakmaya hazırlanıyor.

Yarın gerçekleşecek grev öncesinde hekimlerin taleplerini İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu ve Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez ile konuştuk.

"Bu kez daha geniş çaplı bir iş bırakma eylemi olacak"

İTO Genel Sekreteri ve Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, yarın gerçekleşecek eylemin 8 Şubat ve 14-5 Mart'takilere nazaran daha geniş çaplı olacağını söyledi.

Acil servis dışında sağlık hizmeti sunulmayacağını belirten Küçükosmanoğlu, iş bırakma eylemiyle hekimlerin sesinin duyularak TBMM'ye sunulan teklifin iyileştirilmesinin amaçlandığını aktardı. 

"TBMM'ye sunulan teklif aralık ayındakinden bile kötü"

Altı ay önce "yaygınlaştırılma" sözü verilerek geri çekilen teklifin daha kötüsüyle karşılaştıklarını ileri süren Küçükosmanoğlu, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

"Aralık başındaki düzenleme olumlu bulunmuştu ancak 'kapsayıcılığı yeterli değil' şeklinde itirazlar olunca, geri çekilmişti. 'Haklar yaygınlaştırılacak, iyileştirilecek' denilmişti. 6 aydan beri bekleniyor. Cumhurbaşkanı da söz vermiş, düzenleme yapılacağını söylemişti. Ancak yasa tasarısı, aralık ayındakinin bile gerisinde! Kapsayıcılığı az, ücret ve düzenlemeler, aralıktakinden bile kötü, geride. Ayrıca aile hekimliğine ve malpraktis yasasına ilişkin verilen sözler de tutulmadı."

 


 

"Teklif yeterli değil"

Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez de TBMM'de kabul edilen teklifin yeterli olmadığı görüşünde. 

"Hekimlerin büyük çoğunluğu açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında yaşıyor"

Özlük haklarının iyileştirilerek 14 Mart'ta açıklanması beklenen teklifin uzun süre bekletildiğini ancak sonuç olarak aylar önce açıklanan tekliften bile geride olduğunu savunan Sönmez, mevcut durumda hekimlerin büyük çoğunluğunun açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında yaşadığını ifade etti.

"Sağlıkta şiddet yasasına ilişkin düzenlemeler sahaya yansımadı"

Birçok yerde döner sermayenin ya çok düşük ya da hiç alınmadığını dile getiren Sönmez, sağlıkta şiddet yasasına ilişkin düzenlemelerin ise olumlu olduğunu ancak sahaya yansımadığını savundu.

Mevcut sistemin tıbbi gerçeklere uygun olmadığını da savunan Sönmez, "Randevu süreleri kısaltıldı ama 5-10 dakikada doğru tanı koyup tedavi yapmanız, hastaya güler yüz göstermeniz ve hata yapmamanız mümkün değil" yorumunu yaptı.

Son olarak Sönmez, 'sağlık sektörünün hâlâ bir politika malzemesi olarak kullanıldığı ve toplum sağlığı üzerinden oy devşirilmeye çalışıldığı' gerekçesiyle de tepkisini dile getirdi. 

 

 

Ne olmuştu?

Hekimler bu yıl ilk olarak 8 Şubat’ta, ardından 14 Mart Tıp Bayramı ile 15 Mart’ta iş bırakmış ancak bu tarihten sonra da talepleri karşılanmamıştı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu Teklifi ise içeriği nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde yer almıştı.

TTB: Hekimler bu kötülüğü unutmayacak

Hekimlerin hakkının yendiğini ileri süren Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise Twitter hesabından yaptığı paylaşımda özlük haklarıyla ilgili düzenleme yapılacağı söylenerek aylardır "oyalanmalarına" tepki göstermişti.

TTB paylaşımında, "Bizleri çalışamaz, sağlık sistemini işlemez noktaya getiren sağlık politikalarının uygulayıcıları tarafından TBMM'ye sunulan yasa teklifinin yetersizliklerine dair tüm itirazlarımıza rağmen komisyondan değiştirilmeden geçirildi. Hekimler bu kötülüğü unutmayacak! Süreci takip etmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerine yer vermişti.

 

 

Birlik, doktorların yeniden grev yapacağını ise şu ifadelerle duyurmuştu:

"TBMM Genel Kurulu'na teklif olarak sunulan, haklarımızı gasp eden düzenlemeye karşı; Tüm Hekimleri, Sağlık Emek-Meslek Örgütlerinin Bütün Bileşenlerini 14 Haziran'da 1 günlük iş bırakmaya davet ediyoruz!"

Yalnızca TTB değil, Hekimsen de sağlık politikalarında yanlış uygulamaların bulunduğu gerekçesiyle tepkili. 

Hekimsen: 1 gün 100 bin hekim

Yarınki iş bırakmayı "1 Gün 100 Bin Hekim" eylemi olarak niteleyen Hekimsen, doktorların taleplerini ise şöyle sıraladı:

"Etkin bir sağlıkta şiddet yasasının çıkarılması, malpraktis yasasının çıkarılması, özlük haklarında iyileştirilme yapılması, Aile Hekimliği Sözleşme Ödeme, Yataklı Tedavi Kurumları İşletme, Hasta Hakları ve Sicil Amirleri Yönetmeliği'ne tıp standartlarının dışına çıkmış tüm yönetmeliklerin düzenlenmesi ve hekimlerin hak ettikleri gelire ulaştırılması."

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU