Irak Başbakanı Abdulmehdi’ye yönelik destek azalıyor mu?

Gözlemcilere göre, Irak sahasındaki birçok aktif siyasi güç, Abdulmehdi hükümetinin başarısızlığa doğru gittiği kanaatinde

Adil Abdulmehdi / Fotoğraf: AP

Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi kendisini, gayret düşmanı ve güvenilmez müttefikler arasında görüyor. O, ülke gemisini, tüm bölge güvenliğini tehdit eden İran-ABD eksenli çatışmalarla dolu denizin ortasında ilerletmeye çalışıyor.

Uzun süre direnemez

Abdulmehdi geçtiğimiz yıl ekim ayında göreve geldiğinde çoğu çevreler bulunduğu pozisyonda fazla duramayacağını dile getirmişti. Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve Petrol Bakanlığı gibi daha önceki görevlerinden kendi tercihiyle ayrılan Abdulmehdi, yönetimdeki münzevi kişiliğiyle biliniyor.

Abdulmehdi’nin seçildiği koşullar, ABD ile İran arasındaki kronik kriz döngüsünden çıkamadı. Bu nedenle bazı siyasi ve dini çevreler Irak’ta konumu dengeleyecek ve İran-ABD krizinde tarafsız kalabilecek bir ismin gelmesi için yoğun çaba gösterdi. Zira ülkenin doğu, batı, güney ve kuzey sınırında çatışmanın ayak sesleri giderek yaklaşmaktaydı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Şii din adamı Mukteda es-Sadr’ın liderliğindeki Sadr Hareketi ile İran’a yakınlığıyla bilinen Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu, başbakanlık koltuğu için Abdulmehdi’yi aday gösterdi. Böylece Washington ve Tahran arasında patlak vermesi beklenen savaşta ülkeyi siyasi becerisiyle yönetmesi gerekecek olan kişi belirlenmiş oldu.

Siyasi partiler, Abdulmehdi’nin hükümet koltuklarının ve devlet birimlerin paylaşımında vereceği ilk sınavda kaçmasını bekliyordu. Ancak o destekçilerinin ve hasımlarının kabineye katılım hususunda tertip ettikleri oyunlara direndi. Hükümeti içişleri ve savunma bakanları olmadan eksik bir şekilde yönetti.

Abdulmehdi beklentileri tersine çıkardı

Abdulmehdi’nin böylesi bir siyasi atmosferde seçilmesi, tüm beklentilerin aksine şansına gayretle sarılmasının bir işareti olarak görüldü. Bu dönüşümün en rasyonel açıklaması, muazzam insan ve kaynak potansiyeli olan ve coğrafi konumu itibarıyla uluslararası politikaları ciddi şekilde etkilemesine imkan sağlayacak olan bir ülkedeki "iktidar büyüsü" idi.

Mali bütçeyi, orduyu ve dış politikayı elinde tutan başbakanlık makamı, onursal bir sembolden öteye gitmeyen Cumhurbaşkanı Yardımcılığı veya petrol endüstrisini çok fazla etkileme imkanı olmayan bir petrol bakanlığı koltuğu gibi değildir.

Independent Arabia’dan Ömer Latif’in haberine göre iç politikada, Irak Başbakanı’nın kırılgan bir siyasi zeminde hareket ettiği açıktı. Parlamentoda kabinesine oy verenler bile hükümet içerisinde yer bulamadıklarını belirtiyorlar. Hükümeti kurma süreci bir bulmacaya dönüştü. Çoğu kesimler bunun nedeni olarak Sairun ve Fetih koalisyonlarındaki yetkilileri işaret ediyor.

Dış politikada da Abdulmehdi’nin durumu daha iyi değildi. ABD ile İran arasında sallanmaya devam etti. Bu durum, iki tarafın da onun bir cepheyi seçmekte zayıf olduğundan emin oluncaya kadar sürdü. Bununla beraber İran’ın hükümet üzerindeki etkisi çok büyüktü. İran, Abdulmehdi’yi başta ABD olmak üzere tüm dünyanın önünde zor durumda bırakmaya çalıştı. Hatta durum öyle bir noktaya ulaştı ki ABD, Bağdat’tan kendisi ile Tahran arasında bir seçim yapması yönünde işaretler dahi verdi.

Görevden alma sesleri yükseliyor

Hükümetin performansına ilişkin eleştiriler daha çok hükümetin oluşumuna ve üyelerinin seçimine katkıda bulunan güçlerden gelirken, son birkaç haftadır Abdulmehdi’nin görevden alınmasını isteyen daire giderek genişliyor.

Irak’ta Ammar el-Hekim’in liderliğindeki Ulusal Hikmet Koalisyonundan yapılan çağrılar ile Mukteda es-Sadr’ın yönetimindeki Sairun Koalisyonundan, hükümetin halka temel hizmetleri sağlama noktasında yetersiz kaldığı yönündeki eleştirileri birbiriyle uyum oluşturuyor.

Bu uyum aynı zamanda Irak siyaset sahnesinde paradoksa neden oluyor. Hekim, hükümete karşı muhalefet ederken, Sairun ise Abdulmehdi’yi hükümeti kurması vesilesiyle tebrik eden çevrelerin en başında geliyor.

Gözlemcilere göre, Irak sahasındaki birçok aktif siyasi güç, Abdulmehdi hükümetinin başarısızlığa doğru gittiği kanaatinde. Ancak aynı zamanda söz konusu siyasi güçler sorumluluk almaktan da kaçınıyor. Daha ziyade önümüzdeki yıl düzenlenecek yerel seçimler için hazırlık yapıyorlar.

Eleştiri dalgasına ve muhalif söylemlere karşı hükümeti savunan bir tek İran’a yakınlığıyla bilinen marjinal bir parti bulunuyor. Ancak bu partinin mecliste pek bir etkisi olduğu söylenemez.

Meclis Yüksek Kurulu, Abdulmehdi hükümetinin düşmesini şimdilik mümkün görmezken, çoğu çevreler Abdulmehdi’yi koruyan parlamento şemsiyesinin olmayışını yerine başka bir isim getirilmesini kolaylaştıracağını değerlendiriyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/41506

Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Halil Erdoğan

DAHA FAZLA HABER OKU