Şavuot bize, neden daha yüce bir güce gereksinim duyduğumuzu hatırlatır

Rav Mendy Chitrik Independent Türkçe için yazdı

ABD'nin Teksas eyaletinin Uvalde kentindeki bir ilkokulda 19 küçük çocuğun ve iki öğretmenin katledildi, 24 Mayıs 2022 / Fotoğraf: AP

Her birinde, akıllara durgunluk verecek kadar hunharca bir katliamın kurbanı birer çocuğun yattığı on dokuz küçük tabutun ABD'nin Teksas eyaletindeki Uvalde kasabasında birer birer toprağa verilmelerini dünyanın öteki ucundan gözyaşlarıyla izledim.

Dünyanın dört bir yanındaki Yahudiler, Tora'nın Verilme Bayramı olarak da bilinen Şavuot'u 4 Haziran Cumartesi akşamı güneş batışı sonrasından 6 Haziran Pazartesi akşamı güneş batışına kadar kutlamaya hazırlanırlarken; bu bayramın, dünyayı nedensiz şiddet ve nefretten arındırmaya çalışan bizlere verebileceği daha yerinde bir ders olamazdı.

Şavuot bayramının en önemli bölümü sinagoglarda On Emir'in okunmasıdır; Tanrı'nın Musa Peygamber aracılığıyla üzerlerinde On Emir'in yazılı olduğu levhaları indirmesi ve bize Sinay Dağı'nda Tora'yı vermesinin öyküsünü her yaştan insan dinler ve o anı bizzat yaşar. 

Bu emirlerin bazıları -Şabat'ın gözetilmesi ve uygulanması gibi- Tanrı tarafından eğitilmemiz gereken konuları içerir.

Diğer emirlerse, öte yandan, apaçık oldukları için kendinden anlaşılırlar.

Ancak, Tanrı'nın gerçekten bize öldürmemeyi söylemesi mi gerekiyordu?

Nedensiz yere başka birinin canını almak her türlü ahlaka aykırıdır - On Emir olmadan bile bunun doğru bir şey olmadığını biliyoruz.

Tarih boyunca her toplum başkasının canına kastetmeyi yasa dışı ilan etmiş, bunu yapanları da cezalandırmıştır.

Öyleyse, insanların zaten kendilerinden hayata geçireceği bu uygulamayı Tanrı neden kanun olmak vermek zorundaydı?     

Bu sorunun yanıtı zamanlama olarak oldukça mânidardır: Çünkü insanların neyin doğru ve neyin yanlış olduğu konusunda tümüyle hemfikir olabileceklerinin garantisi hiçbir zaman olmamıştır.

Bunu, Uvalde'de ilkokul öğrencilerini soğukkanlılıkla öldüren caniye; veya benim halkımın soykırıma uğramasının ahlaken doğru bir şey olduğuna inanan Nazilere; veya geçtiğimiz yüz gün içinde sokaklarda sivilleri öldürüp, evlerini yağmalayan askerlere sorabilirsiniz…

Tanrı On Emir'de bize öldürmemeyi ve çalmamayı (burada özellikle insan çalmak yani adam kaçırmak kastedilmektedir) emrettiğinde, insanların bulacağı gerekçeler veya uygulayacakları sapmalardan muaf, kesin bir ahlakî kural tesis etmiştir.

Cinayet yalnızca yanlış bulduğunuz için yanlış değildir – Tanrı'nın emri olduğu ve bu emir değiştirilemeyeceği için yanlıştır.  

Bu yüzden çocuklarımızın eğitimlerinin bilim ve matematiğin ötesine geçmesi hayati derecede önemlidir.

Çocukken, bir çekilişten plastik bir tabanca kazanmıştım. Annem bu oyuncak silahı eve sokmama izin vermedi.

Ağladım ve isyan ettim ama annem silahların oyuncak olmadıklarını söyledi. Sonuçta plastik tabancayı bir satranç takımı ile değiştirmek zorunda kaldım.

Neyin doğru neyin yanlış olduğu ile ilgili kişisel duygu ve düşüncelerimiz zaman içinde değişime uğrayabilir; işte bu yüzden hiçbir zaman değişmeyecek olan ahlaki kuralları temel almamız gerekmektedir.

Şavuot'ta hem kendimize, hem çocuklarımıza hem de çevremizdekilere Tanrı'nın insanlardan barış, uyum ve hoşgörü yaşadıkları içinde bir dünya yaratmak için kendilerini eğitmelerini istediğini hatırlatmalıyız.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU