Polisin derin çelişkisi: Yönetmeliği mi uygulayacak, din özgürlüğüne saygı mı gösterecek?

Batman polisinin gözaltına aldığı HDP'li kadınlardan başörtülerini çıkarmalarını istemesi mevzuat ile din özgürlüğü arasındaki çözülmesi zor çelişkiyi gün yüzüne çıkardı

10 Aralık 2018'de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman İl Başkanlığı binasına yapılan polis baskınının ardından parti binasında bulunan 19 kadın gözaltına alındı. 

İddiaya göre Batman Terörle Mücadele Müdürlüğü’ne götürülen kadınların başörtüleri polis tarafından çıkarıldı. İddiaların duyulması üzerine konu insan hakları örgütleri tarafından araştırılmaya başlandı. O örgütlerden biri de İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER). 

Bu çelişki nasıl çözülür?

Derneğin yönetim kurulu üyesi Ahmet Tevfik Durmaz, Batman’a giderek taraflarla konuştu. Araştırmalarının ardından bir rapor hazırlayan Durmaz, din ve vicdan özgürlüğü ile adli mevzuat arasında çözülmesi zor bir çelişkiyi gün yüzüne çıkardı. 

Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin “Güvenlik araması” başlıklı 10. maddesinde, gözaltı birimine getirilen kişinin üzerinin aranacağı, şüpheli kadınsa bu işlemin kadınlar tarafından yapılacağı söyleniyor. Maddenin devamında, “Kendisine zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılır” deniliyor. 

Kadınlar tutanak tuttu

Batman’da söz konusu operasyonu yapan polisler bu yönetmeliğe dayanarak gözaltına alınan kadınlardan başörtülerini çıkarmalarını istedi. Kadınlar başörtülerini çıkardılar ancak konuyla ilgili tutanak tutturup “Nezarette başörtümüzün alınmasını hakaret ve inanca saygısızlık olarak görüyorum. Psikolojik şiddet olarak nitelendiriyorum” ifadelerini zapta geçirdiler. 

Polis de zor durumda

Rapora göre, kadınlar başları açıldıktan sonra erkeklerle farklı nezarethanelere alındılar. Ancak gözaltına alınan ikinci gruptaki bazı kadınların başörtüleri çıkarılmadı. Onlar, nezarethaneye başörtülü olarak konuldu.

Batman Barosu Başkanı Abdulhamit Çakan, polisin uygulamasının kanuni olduğunu, terörle mücadele şubesine getirilen tüm şüphelilerin intihar amacıyla kullanabilecekleri ayakkabı bağcığı, kemer, eşarp ve benzeri örtülerin alındığını söyledi. Çakan, “duyarlı polislerin” eşarp veya başörtüyü almayı “ihmal ettiklerini” de belirtti.

Bazı polisler, intihar tehlikesine rağmen kadınlardan başörtülerini almayarak görevlerini ihmal ediyor ve din ve vicdan özgürlüğünden yana tavır koyuyor. Bazı polisler ise Anayasal hak olan din ve vicdan özgürlüğüne rağmen mevzuatı işletiyor ve kadınlardan başörtülerini çıkarmalarını istiyor. 


Mazlumder Genel Başkanı Ramazan Beyhan, bu sorunun kolaylıkla çözülebilecek bir mesele olmadığını söylüyor. Beyhan’a göre ortada polisi ihmalkar olmaya iten, görevlerini ihmal etmek istemeyen polisleri ise din özgürlüğünü ihlal etmek zorunda bırakan “garip” bir durum var. 

Beyhan, sorunun birçok yerde erkek polislerin, başörtülerini çıkarmak zorunda kalan şüphelilerin bulunduğu odalara girmeyerek pratik şekilde çözüldüğü ancak bunun yasal bir dayanağının olması gerektiğini düşünüyor.
 

DAHA FAZLA HABER OKU