Küba'da Castro döneminden kalma ceza yasası "modernize" ediliyor

İnsan hakları örgütlerinden tepki var

Küba'da temmuzda çıkan hükümet karşıtı büyük gösterilerin ardından yüzlerce kişinin tutuklanması, İspanya'da da protesto edilmişti (Reuters)

Küba'da ceza yasası "modernizasyonu" bazı insan hakkı kuruluşlarından tepki topladı.

Pazar günü mecliste onaylanan yasa değişikliği, hükümetin izin vermediği yurtdışı merkezli kaynaklarla bilgi paylaşımını ve yabancı ülkelerden yapılan finansmanları suç kapsamına alıyor.

Yüksek Mahkeme Başkanı Rubén Remigio Ferro, ceza yasasındaki değişikliklerin "modern ve kapsayıcı olduğunu, cezalandırmaktan ziyade önleme ve eğitmeyi öncelediğini, ülkenin istikrarına ve toplumsal huzuruna yönelik suçlara karşı da yeterli sertlikte yaptırımlar uygulanmasını sağladığını" söyledi.

Eski Küba Devlet Başkanı Fidel Castro hükümetince 30 yıldan önce hazırlanan ceza yasasındaki değişikliğin, 2019'da referandumla onaylanan yeni anayasaya ve uluslararası anlaşmalara uygun şekilde hazırlandığı belirtildi.  

Yasa değişikliğinde uydu, televizyon ve radyo gibi telekomünikasyon hizmetlerinin ve benzeri unsurların yasadışı yayın yapması suç kapsamına alındı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ayrıca "devletin güvenliğine karşı işlenen diğer suçlar" kategorisi oluşturuldu ve burada "karşı devrimci, düzeni bozmaya yönelik ya da herhangi şekilde yasadışı niteliğe sahip eylemlerin bir hükümet, uluslararası kuruluşlar ya da sivil toplum kuruluşları adına fonlanması" yasaklandı.

Ancak bu değişiklikte yabancı ülkelerde yaşayan Kübalıların yaptığı havale işlemleri kapsam dışında tutuldu.

Uluslararası kuruluşlara, oluşumlara ya da hükümetin onaylamadığı kişilerle bilgi paylaşımı yapanlaraysa 10 ila 30 yıl hapis cezası verilebilecek.

Bunun yanı sıra "yurttaşlık görevini yerine getiren" yetkililere ya da sivillere saldıran veya hakaret edenler de 5 yıla kadar hapis cezası alabilecek.  

Aynı ceza, toplumsal düzeni bozacak şekilde "tahrik edici" davranışlar sergileyenlere de uygulanabilecek.

Bu tür tahrik edici davranışları iletişim teknolojisi kanalları aracılığıyla yapanlarsa 10 yıla kadar hapis cezası alabilecek.  

 


Öte yandan idam cezası kaldırılmazken, "belirli koşullar altında" toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ev içi şiddet, engelli kişilere saldırı ve reşit olmayanlara yönelik suçlar da idam cezası kapsamında değerlendirilebilecek.

Küba'da idam cezası en son 2003'te uygulanmıştı. 2010'daysa önceden haklarında idam cezası verilen tüm mahkumların cezaları hafifletilmişti.

Yasa değişikliğinde kadın cinayetleri ayrı ve net bir suç olarak tanımlanmadı. Ceza ehliyeti yaşının da 16 olarak kalmasına karar verildi.

ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi'nden Ana Cristina Núñez, "Bu yeni ceza yasasıyla, Kübalı yetkililer karmaşık ve sapkın bir yasal sansür rejimi inşa etmeye ve bağımsız gazetecilerle kuruluşlara yıkıcı bir darbe vurmaya devam ediyor" dedi.

Küba'da geçen yıl temmuzda düzenlenen hükümet karşıtı büyük protestolarda yer aldığı öne sürülen yüzlerce kişi hakkında hukuki işlem başlatılmıştı.

Hükümet yetkilileri, ağustosta 67 sanıktan 23'ünün görece hafif suçlardan, ocaktaysa 790 şüphelinin hırsızlık, isyan ve vandalizm gibi daha ağır suçlardan yargılandığını açıklamıştı. Tam olarak kaç kişi hakkında hukuki işlem başlatıldığı bilinmezken, yüzlerce kişinin davası hâlâ sürüyor.

Küba hükümetinin protestoculara yönelik işlemlerini gözlemleyen aktivist Saily González ise söz konusu yasa değişikliğinin "hükümetin kendini sivil toplum ve siyasi muhalefete karşı daha doğrudan bir şekilde koruma altına almayı sağladığını" savundu.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi, 12 Mayıs'ta yayımladığı bir açıklamada protestolarla ilgili 16 yaşından küçük çocukların hapse atıldığını öne sürmüş, Küba hükümetiyse bunu reddetmişti.



Independent Türkçe, Guardian, Swiss Info, Merco Press

DAHA FAZLA HABER OKU