Burkanın dönüşü

Esedullah Oğuz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AFP

"Ben demiştim" sözü, gazetecilerin ve televizyon yorumcularının en sevdiği laflardan biridir.

Yeri gelmişken, izninizle, ben de bu lafı burada kullanmak istiyorum. Zira geçen yaz Taliban'ın iktidara geri dönüşünden sonra, pek çok canlı televizyon programında mevsimlik Afganistan uzmanlarıyla tartışırken, onların aksine ben, Taliban'ın değişmediğini ve iktidarını iyice oturttuktan sonra eski yasakları yeniden uygulamaya koyacağını iddia etmiştim.  

Nitekim Taliban'ın İyilikleri Yayma ve Kötülükleri Önleme Bakanlığı, 7 Mayıs'ta yayımladığı bir kararla tüm kadınların evlerinden dışarıda burka giymelerini zorunlu hale getirdi.
 

AA.jpg
Fotoğraf: AA

 

Karara uymayan kadınların erkek yakınları -babaları veya kocaları- para veya hapis cezasına çarptırılacak veya kamuda çalışıyorsa işlerine son verilecek. 

(Mevsimlik uzmandan kastım, her dönem hangi konu gündemdeyse onun uzmanı kesilen ve ekran ekran dolaşan, kamuoyunun yakından tanıdığı, isimlerinin önlerinde "Prof.", "Dr.""emekli general" veya "emekli büyükelçi" gibi unvanlar olan malum şahıslar. Elbette, alanında gerçekten otorite olan sınırlı sayıdaki hakiki uzmanı tenzih ederim.)

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Taliban iktidara gelince ilk adım olarak altıncı sınıftan itibaren tüm kız okullarını kapattı ve gerekçe olarak da kızlar için üst sınıfların hazır olmadığını ama gelecek yıldan itibaren kızların eğitimine izin vereceklerini açıkladı.

Ama 2022 Mart'ında yeni öğretim yılı başladığında binlerce kız okuldan geri çevrildi.

Pek çok kız ağlayarak evlerine geri döndü. Kapalı okullarının önünde gösteri yapan kızlardan birinin elindeki pankartta yazılı sözler dikkat çekiyordu:

Her şeyimizi, vatanımızı, özgürlüğümüzü elimizden aldınız, bari okumamıza izin verin.


Buna karşılık Taliban'ın İyilikleri Yayma ve Kötülükleri Önleme Bakanının sosyal medyada yer alan bir paylaşımında Peştuca olarak "khıza ya kûra, ya gura" (kız ya eve ya mezara) yazıyordu.

Diğer bir deyişle, Taliban'ın anlayışına göre yetişkin bir kızın veya kadının gidebileceği iki yerden biri ev, diğeri ise mezardır.

Burka zorunluluğu, Afganistan'da kadınlar için çekilmez olan hayatı daha da katlanılmaz hale getirmiş durumda.

Pek çok eğitimli ve meslek sahibi kadın yurt dışına kaçarken, içeride kalan az sayıdaki eğitimli kadının çalışma imkanı da bu kararla ellerinden alınmış bulunuyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bir Afgan kadın avukat, "Taliban, sanki ülkedeki diğer acil sorunlar çözülmüş gibi bizimle uğraşıyor. Bizimle uğraşacaklarına işsizlik ve açlık sorununu çözsünler. Aileler açlıktan çocuklarını satıyor" diyor. 
 

a-.jpg
Fotoğraf: Twitter

 

Biçim olarak, eski kola şişelerini andıran burka her ne kadar Afganistan'da kadın haklarına getirilen kısıtlamaların bir sembolü haline gelmişse de, aslında bir zamanlar modernliği ve kentli yaşam tarzını temsil ediyordu.

Şöyle ki, onlarca değişik milletin yaşadığı Afganistan'da hiçbir etnik grupta burka diye bir şey yok.

Köylerde kadınlar başlarında hafif örtülerle rahatça dolaşırken, 1960'lı yıllardan itibaren kentlerde burka görünmeye başladı.

Burka, o yıllarda Afganistan'a Arap dünyasından gelmişti ve bir anlamda yeniliği ve modernliği temsil ediyordu.

O yüzden de kentlerde üst düzey memurların şık ve bakımlı eşleri burka kullanıyordu.  
 

t.jpg
Fotoğraf: Lowell Thomas/Harry A. Chase

 

Kendi çocukluğumdan hatırlarım; bizim köyümüzdeki Türkmen kadınları hiçbir zaman burka giymezdi ve yollarda erkeklerle karşılaştıklarında yüzlerini esgi denilen geleneksel başörtülerinin ucuyla hafifçe örterdi.

Peştun kadınları ise geleneksel el işlemeli örtüleriyle rahatça dolaşırdı. Bugün bile Kuçi denilen Peştun göçebe aşiretinin kadınları burka giymezler. 

Taliban'ın 1990'lı yıllardaki birinci iktidarında dünya kamuoyunun gündemine oturan burka, insanın görüş açısını kısıtlayan ve sıcak yazlarında aşırı derecede boğucu hale gelen bir örtü.

1960'lı yıllarda bir moda akımı olarak başlayan burka, sonraki yıllarda, özellikle de iç savaş döneminde bir zorunluluk haline geldi.

Aslında o dönem kadınları burka giymeye zorlayan bir kural yoktu, ama kadınlar kem gözlerden korunmak, dikkat çekmemek için özellikle burka giyiyorlardı.

Zira 1990'lı yılların başındaki anarşi döneminde genç ve güzel kadınlar kaçırılıyor ve tecavüze uğruyordu.  
 

tt.jpg
Fotoğraf: Twitter

 

Burka kadını baştan sona örttüğünden, örtünün altındaki kadının yaşını veya fiziğini tahmin etmek mümkün değil.

Bu yüzden tehlikeli anarşi dönemlerinde burka, kadınlar için aynı zamanda bir koruyucu kalkan görevi de gördü. 

Taliban, dünya kamuoyu Ukrayna savaşı gibi son derece hassas bir konuyla uğraşırken, Afganistan'da kadınlara dönüp bakmayacağının farkında, o yüzden dünyadan güçlü bir tepki beklemediği gibi gelebilecek olanları da pek umursamıyor.

Bir süre önce konuşulan, Afganistan'da geniş tabanlı yeni bir ulusal uzlaşma yönetimi kurma olasılığı da Taliban'ın gündeminde yok.

Dünya kamuoyu, özellikle de Batı, Afganistan'da ancak DAİŞ yeniden boy göstermeye başlarsa, bu ülkeyle ilgilenebilir, yoksa Afgan halkının feryatları kimsenin umurunda olmaz. 

Ama, Afganistan sorunu köklü bir şekilde çözülmediği takdirde, biriken büyük bir çöp yığını gibi patlamaya yol açabilir.

İran ve Türkiye'de giderek artan Afgan mülteci akını, DAİŞ'in Afganistan'daki saldırıları, artan uyuşturucu ekimi, tüm bölgeyi ve dünyayı etkisi altın alacak büyük bir tehlikeye işaret ediyor.

Yumurta kapıya dayandıktan sonra alınacak bir önlem, işe yaramayacaktır. 

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU