Şaştım kaldım ey millet, bu ne ayrılık, bu ne kin?
Allah için, İslam'da, hep beraber birleşin
Siyasilerimizin oy devşirme adına ayrışmaları tahrik etmeleri, asla milletin hayrına değildir. Çünkü nerede birlik olursa, orada dirlik olur.
Ayrılığın sefasından, birliğin, birlikteliğin cefası daha hayırlıdır. Onun için birleşelim ki, devletimiz elden gitmesin.
Birbirimizle hırlaşmaktansa, birleşip, güç haline gelelim ki, devletimiz daim olsun, insanlarımız da müftehir ve payidar olsun.
Aksi halde, dağınıklık milletlerin yıkılmasına sebebiyet verir. Bunu en iyi siyasilerin bilmesi gerekir. Onlar aralarındaki ihtilafları azalttıkça, millet de rahat nefes alır.
Milletimizin bekası, birleştikçe sağlanır, ayrışmalar güç kaybına sebebiyet verir. Bunun zararı da çok olur.
Derler ki;
Tek gezen aslanı, çakal sürüsü perişan eder. Bölüneni kurt yerse, ayrılanı da ayı yer.
Oğuz Kaan der ki:
Siz birbirinizden ayrılırsanız, hepinizi ok gibi birer birer kapıp, parçalarlar. Oysa birlik olursanız, hiçbir kuvvet sizi kıramaz.
Onun için milletimiz gücünü, birbirimize hırlamak için değil, birleşmek ve bütünleşmek için kullanmalıdır. Çünkü birlikten kuvvet doğar. Güçlü olanlar da hükümran olur, kaide koyar.
Şair der ki;
Kula kul sebeptir, iyi bil ey can
İş başaramaz tek başına bir insan
Allah, Enfâl Suresi 46. ayetinde buyuruyor ki;
Ey iman edenler Allah'a ve resulüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin, sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider.
Böylece birlik olmanın talimatı verilmektedir. Ayrıca A'râf Suresi 86. ayette "Bir de her caddenin başına oturup, Allah'a iman edenleri korkutarak, Allah'ın yolundan çevirmeyin ve yolun eğriliğini aramayın… Bakın fesatçıların sonu nasıl oldu?!." buyrularak, insanlar ikaz edilmektedir.
Siyasilerimizin akıl almaz davranışları, birlikteliğimize zarar vermekte, adeta birleşmemek için gayret göstermektedirler.
Bundan dolayı kamplaşmalar olmakta, bu ise gücümüzün azalmasına sebebiyet vermektedir. Yaşanan üslup bozukluğu sebebiyle kucaklaşma imkânı kalmamakta, ihtilaflar da zirve yapmaktadır.
Düşman sesi duymak istemezsen,
Kardeş sesidir, uyan bu sesten
Kalkınca görür ki akşam olmuş,
Vaktiyle uyanmayan bu sesten
Anlaşılıyor ki, vakit geçirmeden ve hemen, millet olarak, bu ayrışmalardan sıyrılmamız gerekir. Yoksa harabiyet başlayınca, onun önüne geçmek zor olur.
Yavuz Sultan Selim der ki;
Milletimde ihtilâf ü tefrika endişesi
Kûşe-i kabrimde hatta bîkarar eyler beni
İttihâd etmezse millet dağ-dâr eyler beni
Millet olarak bizi üzen bu durumlar, R. Tayyip Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu'nu acaba neden üzmüyor, cai sualdir. Bunlar her konuda sen-ben kavgasındadır. Mehmet Akif der ki;
'Sen! Ben!' desin efrâd, aradan vahdeti kaldır;
Milletler için işte kıyamet o zamandır
Âşık Paşa da şöyle der;
Pes bilin; yalnız kişi güçsüz olur
Birikenin devleti uçsuz olur
Kalın selametle.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
