Yahudi tarihinin dört bin yıl öncesine dayandığını söyleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin halkının bölgeyle köken bağını bir kalemde inkâr etmeye çalışırken Filistinliler bu tavrı ‘ırkçılığın zirvesi ve tarihi gerçekleri inkar’ olarak değerlendirdi.
Netanyahu, Twitter üzerinden yayımladığı mesajında geçmişte yaşamış Filistinlilerin Avrupa’nın güneyinden geldiğini, şimdiki Filistinlilerin kökeninin ise Arap yarımadasına dayandığını ifade ederek şimdiki Filistinliler ile eskileri arasında hiçbir bağlantının olmadığını iddia etti.
The Bible mentions a place called Caphtor, which is probably modern-day Crete. There’s no connection between the ancient Philistines & the modern Palestinians, whose ancestors came from the Arabian Peninsula to the Land of Israel thousands of years later. https://t.co/FKqqoQRWdx
— Benjamin Netanyahu (@netanyahu) 7 Temmuz 2019
Independent Arabia'dan Halil Musa'nın haberine göre Netanyahu bu çıkarımı Aşkelon şehrindeki tarihi bir Filistin bölgesinden alınmış DNA bulgularına dayandırdı.
Netanyahu'ya göre araştırma, Kitab-ı Mukaddes'te yer alan Filistinlilerin kökeninin Güney Avrupa'ya dayandığını teyit ediyor.
İsrail Başbakanı, Twitter mesajlarına Science Advances dergisinin yayınladığı araştırmanın bir içeriğini ekledi. Buna göre DNA bulgularına dair yeni bir analiz, eski Filistinlilerin 3 bin yıldan daha uzun bir süre önce Güney Avrupa’dan Şam bölgesine geldiklerini ortaya koyuyor.
Tarihi gerçekler
Independent Arabia'ya konuşan Filistinli tarihçi Nazmi Cabe ise Netanyahu’nun dayanak gösterdiği araştırmaları reddederek bunları ırkçı ve bilimselliğe aykırı olmakla niteledi ve tarihi gerçeklerle örtüşmediğini ifade etti.
Filistin halkının, binlerce yıldır Filistin topraklarında varlık gösteren halkların ve medeniyetlerin devamı olduğunu söyleyen Cabe, bugünkü Filistinlilerin, Kenanlılar, Yebusiler, Aramiler ve Filistinlilerin torunları olduğunu vurguladı.
Cabe, açıklamasının devamında Kenanlı kabilelerin Filistin’deki köklerinin milattan önce üçüncü bin yıla dayandığını, Filistinli kabilelerin de Filistin’e milattan önce on beşinci yüzyıldan önce Yunanistan’ın güneyindeki Girit adasından göç ettiğini belirtiyor.
Netanyahu’nun şimdiki Filistinlilerin kökeninin Arap yarımadasına dayandığı yönündeki sözü hakkında ise Cabe, geçtiğimiz yüzyıllarda Arap yarımadası ile Şam bölgesi arasındaki karşılıklı göçlerin varlığına işaret ederek Filistin’in Arap yarımadasının kuzey uzantısı ve onun bir kısmı olarak kabul edildiğini söyledi.
"Tarihi inkar çabası"
İsrail tarihi uzmanı Antoine Şelhat, Netanyahu’nun, Filistinlilerin Filistin’de tarihi kökleri olduğunu inkar etme çabasının, bağımsız Filistin devleti kurulmasının engellenmesini ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurulmasını haklı göstermeyi hedeflediğini düşünüyor.
Günümüz Yahudilerinin, Filistin’de kurulan iki tarihi krallıkla (İsrail ve Yahuda Krallığı) bir ilgisi olmadığını düşünen Şelhat, İsrailli yazar Shlomo Sand’in "Yahudi Halkın Nasıl İcat Edildi?" adlı kitabında günümüz Yahudileri ile kadim Yahudiler arasında bir bağlantı olduğu iddiasını bilimsel olarak çürüttüğünü ifade etti.
Şelhat, Netanyahu’nun Filistinlilerin kökenine dair sözlerinin, Netanyahu’nun "Güneşin Altında Bir Yer" adlı kitabında yazanların bir tekrarı olduğuna işaret ederek mevcut çatışmanın tarihi anlatı etrafında döndüğünü ekledi.
İsrail’in yok olma sebebi
Kudüs tarihi araştırmacısı Cemal Amr’a göre Netanyahu’nun Filistinlilerin kökenine dair iddiaları, "İsrail’in yok olma sebebi olacak. Zira İsrail’i şimdiki Yahudilerin kökeni konusunda karanlık bir tünele sokacak.”
Amr, ayrıca şimdiki Yahudilerin yetmişi aşkın ülkeden geldiklerini söylüyor.
Amr, mevcut İsraillilerin daha çok Doğu Avrupa, Rusya ve Etiyopya’dan geldiğine işaret ederek bazılarının Yahudi olmadığını ifade etti.
Açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
Filistin’deki Filistin medeniyeti, Kenanlılardan bu yana süregelir. 18 yabancı uygarlığın işgaline rağmen de kesintiye uğramamıştır.
Fanatizm ve ırkçılığın doruk noktası
Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Kurulu Üyesi Ahmed Mecdelani, Netanyahu’nun ilgili açıklamalarını "Siyonist ırkçılık" kapsamında değerlendirerek, “Netanyahu ve İsrail sağı, fanatizm ve ırkçılığın doruk noktasını temsil ediyor” ifadelerini dile getirdi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı ise Netanyahu’nun açıklamalarına itiraz etti ve bu sözleri "ırkçı ve ayrımcı" olarak niteleyerek birinci sınıf bir politikacının başlattığı çatışmanın gerçek içeriğini dini ve ırkçı çatışmalara yöneltme çabası olarak gördü.
Dışişlerine göre bu açıklamalar, Netanyahu’nun Filistin halkının anavatanı ve toprağı olan Filistin’deki milli ve insani varlığını inkar etmeye çalışan çarpıtma kampanyalarının ve Filistin topraklarında sömürgeciliği kutsama girişimlerinin bir uzantısı.
Fİlistin Dışişleri, İsrail Başbakanı’nın "kendi kuruntularının bir ifadesi olmaktan öte geçmeyen" antropolojik tartışmalar yarattığına ve bu çabanın, tarihi ve coğrafi gerçeklikler ile Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına uygun düşmediğine işaretti. Filistin halkının Filistin topraklarındaki milli ve insani varlığının köklerinin tarihin derinliklerinde yattığına ve "sömürgeci" Netanyahu’nun kökleri konusunda sunduğu delillere ihtiyacı olmadığına dikkat çekti.
Dışişleri son olarak Filistin’deki çatışmanın, Filistin’i işgal edip halkını zorla göç ettiren, etnik temizliğin en kötü biçimlerini uygulayarak onların yerini yabancı yerleşimcilerle değiştirmeye çalışan yabancı bir sömürgeci ile yaşandığını ifade etti.
*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Şarku'l Avsat'tan Independent Türkçe için çeviren: Aybüke Gülbeyaz
