6'lı masanın seçim senaryoları: Tek liste mümkün mü?

Dr. Kerem Yavaşça Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

6'lı masa nisan ayı buluşmasını Demokrat Parti ev sahipliğinde 24 Nisan Pazar günü gerçekleştirecek. Toplantıda görüşülmesi muhtemel en önemli başlık ise "milletvekili seçimlerine hangi yöntemle girileceği" konusu olacak.

Bu hususta CHP'nin hazırladığı 8 ihtimali içeren taslağın görüşe açılması ve siyasi parti liderlerinin eğilimlerine göre seçeneklerin ilerleyen toplantılarda daha belirgin hale gelmesi bekleniyor. 


Milletvekili seçimlerine yönelik olarak siyaset bilimcilerin hazırlamış olduğu senaryo ve simülasyonlar bir süredir medyada yer buluyor.

Bu analizlerde temel olarak seçimlerde ittifakların alacakları oyların milletvekili dağılımına yansıması hakkında farklı senaryolar ele alınıyor.  

Bu senaryolar arasında kamuoyunda sıkça tartışılanlardan biri ise 6'lı masayı oluşturan partilerin seçime tek liste halinde girmeleri.

Bu senaryonun ilgi çekmesi esas olarak, D'Hondt sisteminin yüksek oy oranına sahip partiler lehine işleyen bir sistem olması nedeniyle, 6 siyasi partinin toplam oy oranı üzerinden yapılan hesaplamalar ile en yüksek vekil sayısına ulaşılabileceği düşüncesine dayanıyor.

Ancak 6 partinin tek bir liste ile seçime girmesinin önünde, reel politik şartların neden olduğu bazı engeller var.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu meyanda Saadet, DEVA ve Gelecek partilerinin kendi logolarıyla seçimlere katılma arzuları, tek listeye dahil olma motivasyonunun önündeki temel engellerden birini teşkil etmektedir.

Saadet Partisi'nin bu konudaki hassasiyeti yaygın biçimde biliniyor. DEVA ve Gelecek partilerinin ise daha önce herhangi bir seçime girmemiş görece yeni partiler olmaları ve kendi kurumsal kimliklerini pekiştirme öncelikleri tek liste fikrine mesafeli yaklaşmalarının başlıca sebebi.

Keza siyasi partiler için kritik önemde olan düzenli finansman ihtiyacı, hazine yardımının ehemmiyetini arttırıyor. Bu hususun özellikle yeni partiler açısından göz ardı edilemez nitelikte olduğu tahmin edilebilir.

İkinci olarak, tek liste uygulamasının, çıkarılacak vekil sayısını azaltması nedeniyle CHP ve İYİ Parti içinde yaşanması muhtemel liste krizleri, parti liderlerini ve teşkilatlarını oldukça huzursuz edebilecek ve seçimlere aktarılması gereken enerjinin parti içi çekişmelere kanalize olmasına neden teşkil edebilecek kritik önemi haiz bir konudur. 


Bu sebepler nedeniyle, 6'lı masayı oluşturan partilerin milletvekili seçimlerine tek liste ile girme yönünde karar almaları ilk kertede kolay görünmüyor.

Dahası CHP çatısı altında tek listeyle seçime girilmesinin, özellikle muhafazakâr seçmenin sandığa gitme motivasyonu üzerinde yaratabileceği olumsuz etki, önemli bir soru işareti olarak masada durmaktadır.

Karamollaoğlu'nun ittifak içinde muhafazakâr bir blok oluşturulabileceğini ifade etmesi bu resme bakarak düşünüldüğünde daha anlaşılabilir hale geliyor.    


Bu şartlar çerçevesinde, tek liste yerine, ittifak içinde iki blok halinde seçimlere girilmesi, bazı seçim çevrelerinde diğer partiler lehine aday çıkartılmaması ya da yine ittifak içinde kalarak her partinin kendi listesiyle seçimlere girmesi ihtimalleri reel politik koşullar açısından daha güçlü seçenekler haline gelmektedir.

Hakeza, 6'lı masanın seçim stratejisinin belirlenmesinde, Cumhur İttifakı'nın seçimlere ayrı listelerle mi yoksa tek listeyle mi gireceği kararının dış etmen olarak belirleyici nitelikte olacağı da hesaba katılmalıdır.  
 


Yukarıda ifade edilen çıkarımlar neticesinde, seçimlere 6'lı masanın hangi yöntemle gireceği konusunun bir süre daha gündemin önemli başlıklarından biri olarak kalacağı ön görülebilir.

Zira bu pazar günü gerçekleştirilecek olan 6'lı masa toplantısının, seçime girme yöntemi konusunda nihai kararın hasıl olacağı bir toplantı olmasından öte, farklı senaryolar ve simülasyonlar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu ve liderlerin eğilimlerinin karşılıklı olarak paylaşıldığı bir toplantı olarak tezahür edeceği beklenmektedir.

Ayrıca belirtmek gerekiyor ki, erken seçim ihtimalinin sona ermediği ve dolayısıyla 2018 seçimlerinde geçerli olan sistemle seçimlere gidilebileceği de siyasi kulislerde bir ihtimal olarak konuşulmaya devam etmektedir. 


Son tahlilde, 6'lı masadan çıkacak seçimlere girme yöntemine ilişkin nihai kararın, duygulardan ve siyasi çekişmelerden arınmış olarak akıl rehberliğinde alınması Türkiye'nin geleceğini birlikte inşa etme hedefine ulaşma noktasında belirleyici olacaktır.

En akılcı yöntemin tespit edilebilmesi için de tahminlere değil, verilere dayalı hesaplamalar dikkate alınmalıdır. Bu sebeple öncelikli olarak, il-il, ilçe-ilçe seçmen eğilimleri araştırılmalı; buradan çıkacak veriler ekseninde oyların milletvekili dağılımına en yüksek oranda nasıl yansıyacağı belirlenerek nihai karar hasıl olmalıdır.  

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU