Anayasa Mahkemesi: Devletin Ermeni Patriği seçimine müdahalesi hak ihlali, bir din veya inancın gerekliliğine o inancın mensupları karar verir

Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 24. maddesinde güvence altına alınan din özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi

Fotoğraf: Twitter

Anayasa Mahkemesi, devletin Ermeni Patriği seçimine müdahale etmesinin ve 10 yıldır yeni patrik seçilememesinin hak ihlali olduğuna karar verdi. 

14 Ekim 1998’de seçilen Patrik Mutafyan'a 2008'de demans hastalığı teşhisi konmuş, Başepiskopos Aram Ateşyan, Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili olarak atanmıştı.

Adli Tıp Kurumu, 2015'de Patrik Mutafyan'ın hastalığı nedeniyle görevini yerine getiremeyeceğine yönelik rapor verdi.

Ateşyan rapor üzerine patrik seçimine gidilmesi yönünde karar aldı ancak devlet Mutafyan'ın hayatta olmasını gerekçe göstererek seçime gidilmesini uygun bulmadı.

Mutafyan'ın vefatıyla birlikte gözler yeniden patrik seçimine çevrildi.

Türkiye'deki Ermeni cemaati yaklaşık 10 yıldır patrik seçiminin devlet eliyle engellendiği kanaatindeydi.

Anayasa Mahkemesi Mayıs'ta bu durumla ilgili "din özgürlüğünün ihlali" kararı vermişti.

Mahkeme şimdi de gerekçeli kararını açıkladı.

Mahkeme "Ermeni cemaati için çok önemli yetki ve görevler üstlenen patriğin seçimi on yılı aşan bir süre ile Ermeni toplumunun iradesine göre yapılamadığı görülmüştür." ifadesini kullandı.

Karardaki en dikkat çekici ifade "Anayasa Mahkemesi'nin daha önce ifade ettiği gibi bir din veya inancın gerekliliklerine ancak söz konusu din veya inancın mensuplarınca karar verilebilir" cümlesi. 

AYM aynıca Anayasa'nın 24. maddesi yani güvence altındaki din özgürlüğünün ihlal edildiğine de atıf yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

AYM, patrik seçim usulünün 1863 tarihli Nizamname ile yazılı hukuka bağlandığını hatırlattı, söz konusu Nizamname'nin bugüne kadarki uygulamaların temelini oluşturduğu ifade edildi.

AYM gerekçeli kararında şu ifadelere de yer verdi:

Ermeni cemaati için çok önemli yetki ve görevler üstlenen patriğin seçimi on yılı aşan bir süre ile Ermeni toplumunun iradesine göre yapılamadığı görülmüştür. Öte yandan, Cumhuriyet Dönemi'nde yapılan patrik seçimlerinde Sivillerin ağırlığının bulunduğu görülmektedir. Dolayısıyla Ruhaniler Genel Meclisinin patriğin yetkilerini kullanmak üzere bir patrik genel vekili seçmeleri ve bu vekilin oldukça uzun bir süre dinsel ve yönetsel alanlarda patriğin yetkilerini kullanması Ruhanilerin iradesinin öncelenmesine ve Sivillerin iradesinin gözardı edilmesine neden olmuştur.  Ermeni patriğinin hangi hâllerde seçileceğine açıkça Bakanlık karar vermiştir. Oysa acil bir toplumsal ihtiyacı karşılama hâli dışında yeni bir dinî liderin hangi hâllerde seçileceğine veya dinî liderin seçim usulüne devlet karar veremez. Zira Anayasa Mahkemesinin daha önce de ifade ettiği gibi bir din veya inancın gerekliliklerine ancak söz konusu din veya inancın mensuplarınca karar verilebilir.

Karar ile ilgili Agos gazetesi yazarı Rober Koptaş "Bu hak ihlalinin müsebbipleri başta kendi çıkarından başka şey düşünmeyen Başepiskopos Ateşyan olmak üzere, Ermeni toplunun bazı ileri gelenleri, başından beri onların dümen suyunda giden ve süreci sulandırmaktan başka bir şey yapmayan Ermenice basın ve tabii ki AKP iktidarıdır." değerlendirmesi yaptı.

 

AYM'nin gerekçeli kararının tam metni için tıklayın

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU