Enflasyon ve kur düğümünü çözmek için bugüne kadar hangi yöntemler kullanıldı?

"Dövizini bozdur" kampanyasına destek vermek için bedava saç tıraşı vadeden berberden, TCMB'ye ödeme yapan ihracatçıya kadar çok yol denendi TL'nin değerini korumak için. Son olarak KKM ile TL mevduatlar artsa da yabancı mevduatlar da artmaya devam ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Şubat 2022'de Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmada şöyle demişti: 
 

Ülkemizin ayağına vurulan her pranga gibi, faiz prangasını da döviz kuru prangasını da enflasyon prangasını da parçalayıp atacağız.


Faiz tartışmasının önemli ölçüde gündemden düştüğünü, döviz kurunun istikrara kavuştuğunu söyleyen Erdoğan, "Şimdi sırada enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara indirme var" ifadelerini kullanmıştı. 

Erdoğan'ın yüksek faize karşı sert tutumu, herkesin malumu. 2019'dan bu yana 4 farklı başkan gören Merkez Bankası, bu sürede politika faizini de yüzde 24'ten yüzde 14'e kadar çekti.

Son dört toplantıdır da faizde hiçbir değişiklik yapılmıyor. Faizler düşmesine düştü de Erdoğan'ın "Faiz sebep, enflasyon sonuçtur" savında da dediği gibi "enflasyonun sebebi faiz" düştükçe enflasyon da düştü mü bir bakalım: 
 

  Politika faizi (%) Enflasyon oranı (%)
Haziran 2019 24 15,72
Temmuz 2019 19,75 16,65
Aralık 2019 12 11,84
Mayıs 2020 8,25 11,39
Kasım 2020 15 14,03
Aralık 2020 17 14,60
Mart 2021 19 16,19
Eylül 2021 18 19,58
Ekim 2021 16 19,89
Kasım 2021 15 21,31
Aralık 2021 14 36,08
Mart 2022 14 61,14


Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son olarak mart için açıkladığı yüzde 61,1'lik enflasyon, son 20 yılın en yüksek seviyesinde. 

Enflasyonu tetikleyen ve faiz gibi düşmeyen bir şey daha varsa o da döviz kuru. Bilhassa 2018'den bu yana ekonomi gündeminin her zaman birinci sırasında olan döviz kuru, 2021 sonunda "her gün yeni bir rekor kırarak" yükselişini sürdürdü. 21 Aralık 2021 Salı günü dolar/TL, 18 lira üzerine çıkarak tarihi rekorunu kırdı.

Bu yükseliş, hükümetin döviz satın alanlara, "Türk Lirası mevduatlara geçin, kurdan kaybettiklerinizin garantisi ben olacağım" demesiyle son buldu. 

Yani resmi adıyla "Kur Korumalı Türk Lirası Vadeli Mevduat (KKM)" hesapları uygulamasıyla.

Bu sistem, en basit tanımıyla, insanların döviz mevduatlardan Türk Lirası mevduatlara geçmesini teşvik ediyor. Değişiklik nedeniyle vatandaşın bir kaybı olursa zararı devlet karşılayacak. 

Erdoğan'ın "istikrara kavuştu" dediği kur, aralıktan bu yana 18 lira gibi bir seviyeye çıkmadı.

Dolar/TL ocaktan bu yana en düşük 13 lira 12 kuruş, en yüksek 14 lira 84 kuruşla kapanış yaptı. Mart sonundan bu yana da 14,60'lar seviyesinde işlem görüyor. 

Ancak elbette ki ne 1 Ocak 2015'teki 2 lira 34 kuruş, ne de 1 Ocak 2018'deki 3 lira 77 kuruş seviyesindeyiz. 

Tarımdan sanayiye pek çok ürünün ithal ediliyor olmasını ve ithalat faturasının katlanmasını dahi bir kenara koyarsak, sadece dış borç bile Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre yıllar içinde şöyle değişti: 
 

  Türkiye Brüt Dış Borç Stoku ($) Türkiye Brüt Dış Borç Stoku (Yıl sonu dolar/TL kuruna göre TL cinsinden)
2015 402 milyar 1 trilyon 173 milyar 
2016 406 milyar 1 trilyon 429 milyar 
2017 451 milyar 1 trilyon 700 milyar 
2018 427 milyar 2 trilyon 258 milyar 
2019  416 milyar  2 trilyon 475 milyar
2020 433 milyar 3 trilyon 217 milyar
2021 441 milyar 5 trilyon 887 milyar 


Temel amacı, fiyat istikrarını sağlamak olan Merkez Bankası, bir yandan "enflasyonla mücadele" aracı olan politika faizinde "bir şeyler denerken", diğer yandan yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 23,2 seviyesinde açıklıyor. 

Hükümetin kuru da enflasyonu da düşürmek için açıkladığı tek araç, faiz değildi elbette. 

Bugüne kadar fiyat kontrolleri için süpermarketlere baskın da yapıldı, ihracatçılara yüzde 40'un bize vereceksiniz de dendi.

Şimdi bu yöntemlere ve sonuçlarına detaylı bakalım:

1. Dövizini bozdur kampanyası 

Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değeri 1 Aralık 2015'te 2 lira 89 kuruşken, 1 Aralık 2016'da 3 lira 60 kuruşa kadar çıkmıştı. 

2 Aralık 2016'da Ankara'da bir açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan halka "Dolarlarınızı bozdurun" çağrısı gelmişti. 

"Döviz meselesi çıkardılar dolar şöyle oldu böyle oldu" diyen Erdoğan, "Yastığının altında doları olanlar gelsin parasını altına dönüştürsün. Gelsin parasını TL'ye dönüştürsün. Bu adımı attığımız sürece birilerinin oyunu da bozulacaktır" şeklinde seslenmişti. 

2008 krizini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bundan önce de bunu yaptılar. 2007-2008'de de yaptılar. O zaman ne dedim? Teğet geçecek dedim. Yine aynı şeyi söylüyorum. Teğet geçecek" demişti. 
 

dövizini bozdur 3
2016'da başlatılan "dövizini bozdur" kampanyasına pek çok esnaf katılmıştı/ Fotoğraf: Twitter


Erdoğan'ın çağrısı üzerine küçük esnaftan büyük şirketlere kadar pek çok kişi ve kurum, sosyal medyada da "Dövizini Bozdur Oyunu Boz" başlığıyla başlatılan kampanyaya katıldığını söylemişti. 

Kampanya aynı zamanda Türkiye'de yaşayanların yaratıcılıkta sınır tanımadığının ispatı gibiydi. 

Zira, "500 dolar bozdurana ücretsiz format atılır" diyen bilgisayarcıdan, "5000 dolar bozdur, çatı izolasyonun bedava olsun" diyen Adıyamanlı izolasyoncuya ya da salamura zeytini bedavaya getirmek isteyenlere 100 dolar bozdurma şartı konulmasına kadar Türkiye'nin dört bir yanında pek çok farklı kampanya başlatılmıştı. 
 

dövizini bozdur 2
Fotoğraf: AA


Bunun yanı sıra kampanyaya katılan büyük şirketlerden Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE), 40 milyon dolarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 41 milyon 753 bin 334 dolar, 455 bin 824 euro ve 393 sterlini, PTT 172 milyon dolarını, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Destekleme Fonu'na ait 262,7 milyon dolar ve 31,3 milyon euroyu Türk Lirası'na çevirmişti. 

Diyanet İşleri Başkanlığı, 5 Aralık 2016 tarihinden itibaren hac ve umre ücretlerinin Türk lirası üzerinden tahsil edilmesi kararını aldı. 

2017 ve 2018 fiyatlarını Türk Lirası cinsinden duyuran Diyanet İşleri Başkanlığı, 2019 ve 2020 için Suudi Arabistan riyaline endeksli fiyat açıklamıştı. 
 

dövizini bozdur 1
Kayseri'de pazarcılık yapan Süleyman Aydoğdu, kampanya için kamyonunu devlete bağışlamıştı/ Fotoğraf: AA


2018 senesinde 1,61 lira olan riyal/TL kuru, bugün 3 lira 90 kuruştan işlem görüyor. 

2 Aralık 2016'da 144 milyar 796 milyon dolar seviyesinde olan yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı, "dövizini bozdur" kampanyasıyla sınırlı bir azalış göstermişti. 

2017'ye 141 milyar 742 milyon dolar seviyesinde başlayan mevduatlar, tarihi rekorunu 24 Aralık 2021'de 238 milyar 974 milyon dolar ile kırdı. 

2. Süpermarketlere baskınlar

Fahiş fiyat denetimleri de hükümetin bir süredir kullandığı yöntemlerden biri. 

Pandeminin patlak Mart 2020'nin hemen ardından bazı ürünlerde maskeden tuvalet kağıdına kadar pek çok temel üründe fiyat artışları olmuş, Ticaret Bakanlığı, aynı yılın nisan ayında yaptığı açıklamada fiyat artışı ve stokçuluğa karşı denetimlerin artacağını, 500 bin liraya varan idari para cezası uygulanabileceğini söylemişti. 

Bakanlık, 2020 sonunda 283 firmaya toplam 9 milyon 645 bin Türk Lirası idari para cezası uygulandığını duyurmuştu. 

2021'de yaşanan kur artışı ve hammadde sıkıntısı nedeniyle fiyat artışları daha da hızlandı. 
 

fiyat_denetimi_AA.jpeg
Fotoğraf: AA


24 Eylül 2021'de ABD ziyareti sırasında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiyat artışlarından beş büyük marketi sorumlu tutmuştu. 

"Bu 5 tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor" diyen Erdoğan "Bunlar eğer bu noktada daha adil davranırlarsa hem vatandaş uygun fiyatla ürün alabilecektir" ifadelerini kullanmış, Ticaret Bakanlığı'nın her türlü tedbiri aldığını ve almaya devam edeceğini aktarmıştı. 

30 Eylül 2021'de de Rusya ziyareti sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, "Tarladan manava ve markete kadar bu süreci çok daha ciddi bir şekilde denetleyeceğiz" şeklinde konuşmuştu. 

Bakanlık ise eylül ayının başında yaptığı açıklamada fahiş fiyat tespitinde ürün başına 10 bin 911 lira ila 109 bin 911 lira, etiket mevzuatına aykırı işlem tesisinde de 452 lira cezai işlem uygulandığını bildirmişti. 

2020'de Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu kuran Bakanlık, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla 2021 sonunda, 500 bin liralık üst ceza limitini 2 milyon liraya kadar çıkarılacağını duyurmuştu. 

81 ilde denetimlerini devam ettiren Ticaret Bakanlığı, 19 Mart 2022'de yaptığı açıklamada, 2020'den bu yana bugüne kadar, temel gıda maddeleri başta olmak üzere birçok ürün kategorisinde, 896 firmaya toplamda 25 milyon 448 bin 428 lira idari para cezası uygulandığını açıklamıştı. 

3. Varlık fonu sermaye artırımı

2016 yılında kurulan ve Sayıştay denetimine tâbi olmayan Türkiye Varlık Fonu'ndan 9 Mart 2022'de yapılan açıklamaya göre kamu bankalarının sermayesine 51,5 milyar lira destek sağlandı. 

Yapılan işlemler neticesinde Ziraat Bankasına 21,8 milyar, Halkbank ve VakıfBank'a 13,4'er milyar, Kalkınma ve Yatırım Bankası'na 1,5 milyar, Ziraat Katılıma 900 milyon, Emlak Katılıma ise 500 milyon liralık sermaye ile sermaye benzeri kredi sağlandı.

TVF, son olarak 2020'nin mayıs ayında, üç büyük kamu bankasına toplamda 21 milyar liralık sermaye artırımı desteği sunmuştu. 
 

kamu bankaları
Kolaj: Independent Türkçe


TVF bu işlem için bir şeyi gerekçe gösteriyor: Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 10 Nisan 2019'da açıkladığı "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları" paketi. 

Orta vadeli program kapsamında açıklanan reform paketinde TVF'ye şu görev veriliyor:  
 

Türkiye Varlık Fonu, cari işlemler dengesini güçlendirecek, ülkenin stratejik hedeflerini ve finansal piyasaların gelişmesini destekleyecek, yerli ve yabancı yatırımcılar ile iş birliklerine dayanan sabit sermaye yatırımları yapacaktır.


Bu nedenle TVF, kamu bankalarının sermaye yapılarının güçlendirilmesi konusunda görev üstlendiğini söylüyor. 

TVF'nin bu "görevi" pek çok kesim tarafından "Merkez Bankası'ndan Hazine'ye devredilen kaynak kullanılıyor" şeklinde yorumlanmıştı. 

"TCMB'nin kanun gereği olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere kenara ayırdığı rezervler" anlamına gelen ihtiyat akçesi ve her yıl dağıtılan kâr payı, bu kaynağı oluşturuyor. 

İhtiyat akçesinin Hazine'ye devrinin yasalaşmasından önce, Mayıs 2019'da Reuters'a konuşan üç kaynak, merkezi yönetim bütçesinde açığının öngörülenden daha fazla olduğunu ve bütçenin desteklenmesi için böyle bir adımın atılacağını söylemişti. 

TCMB'den Hazine'ye aktarılan kaynak, 2019'da rekor kırdı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın hissedarlarına kâr payı dağıtımı, her yıl yaptığı bir uygulama. Hazine ve Maliye Bakanlığı da hissedarlardan yalnızca biri. 

Merkez Bankası'nın kurulduğu 1930'da Hazine'nin bankadaki payı yüzde 15 iken bugün yüzde 55,12'ye kadar çıkmış durumda. 

2019'a kadar kârdan hissedarlara dağıtılan maksimum oran yüzde 12'ydi. 

2019 başında TCMB'nin Olağanüstü Genel Kurulu'nda alınan kararla TCMB'nin Hazine'ye vereceği kâr payı yüzde 12'den yüzde 90'a çıktı. 
 

merkez bankası kar dağıtımı AA
Merkez Bankası, bu senenin başında aldığı kararla dağıtılacak miktarı 49,3 milyar lira seviyesinde açıkladı/ Fotoğraf: AA


Bunun yanı sıra 17 Temmuz 2019'da kabul edilen 7186 sayılı Kanun'la ihtiyaç akçesinin de Hazine'ye devri yasalaşmış oldu. 

1211 sayılı Kanun'a eklenen maddede "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın kârından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilir" ifadesi yer alıyor. 

Genel Kurul'u genellikle yıl başlarında toplanan TCMB'nin, temettü, ihtiyat akçesi ve vergi olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'na aktardığı toplam kaynak 2019'da 88,9 milyar lira ile rekor kırmıştı. 

Bu miktar 2020'de 55,8 milyar lira, 2021'de 44 milyar liraydı. 3 Şubat 2022'de alınan kararla da 49,3 milyar liralık kaynağın hemen hemen tamamının Hazine'ye devredileceği açıklandı. 

4. İhracatçıların TCMB'ye satacağı döviz oranı yüzde 25'ten yüzde 40'a çıkarıldı 

4 Eylül 2018 tarihli Resmi Gazete'de "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Tebliğ" yayınlanmıştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu tebliğ kapsamında Türkiye'de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat işlemlerine ilişkin bedellerin, ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurtiçinde bir bankaya taşınması zorunlu hâle getirilmişti. 

Tebliğ, "Söz konusu bedellerin en az yüzde 80'inin bir bankaya satılması zorunludur" diyordu. Bu zorunluluk 2019'un sonuna kadar sürdü. 

Ancak 3 Ocak 2022'de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, yeni bir" İhracat Genelgesinin Ek 1'inci Maddesi kapsamında TCMB'ye Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı" yayımlandı. 

Bu talimatla, ihracatla elde edilen dövizin yüzde 25'inin Merkez Bankası'na satılması zorunlu hale getirilmişti.

Daha sonra bu oran, nisan ayında alınan kararla, 18 Nisan 2022'den itibaren yüzde 40'a çıkarıldı. 

"Hazine'nin birinci önceliği döviz bulmak"

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birliği'nde (İKMİB) geçmiş dönemlerde başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yapan Akyüz Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, söz konusu oran artırılmadan önce BloombergHT'ye bir açıklama yapmıştı. 

Akyüz, "Yüzde 25 sektörümüz açısından soğuk bir duş oldu. Bunun artırılması değil, tümüyle sıfırlanmasında fayda var" demişti. 

Daha sonra Dünya gazetesine de konuşan Akyüz, "Kimya sektöründe TL ile dönen oranımız çok az. Döviz maliyetlerimiz yüzde 80 seviyelerinde. Dolayısıyla yüzde 40 oranı bizi daha da zorlayacaktır. Bu karar ile deniliyor ki ‘Ben sizi kardan zarar ettireceğim, siz bunu kar marjı olarak ekleyin.' İşte o zaman da rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bizim rekabet içinde olduğumuz hiçbir ülkede böyle bir zorunluluk yok" ifadelerini kullanmıştı.
 

dış ticaret
Fotoğraf: Unsplash.com/@windogram


TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu da Dünya'ya yaptığı açıklamada Hazine'nin birinci önceliğinin döviz bulmak olduğunu, bu tedbirlerin şaşırtıcı olmadığını söylemişti. 

Eroğlu, "Maalesef biz döviz basan bir ülke değiliz. Doğrudan yatırım da çok alamıyoruz, bir tek ihracat gelirimiz var. Dolayısıyla ihracat gelirleri üzerinden böyle bir tedbir kaçınılmaz duruyor. Bunlar çok istenen tedbirler değil ama bir de realite var, bu döviz bulunmalı" şeklinde konuşmuştu. 

Döviz bozdurma zorunluluğunun yüzde 40'a çıkarılmasının hiçbir ihracatçı tarafından hoş karşılanmayacağını aktaran Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran ise "Ancak Türkiye dövize bu kadar sıkışmışsa biz de devletimizin aldığı kararla elimizden geleni yaparız. Ancak olmamasını arzu ederiz, çünkü kendi yağıyla kavrulan ihracatçı, kendi bileğinin hakkıyla dünyaya açılarak elde ettiği değerin kendi tasarruflarında olmasını ister" demişti. 

5. Piyasaya döviz satışı

Mart 2019'dan bu yana zaman zaman gündeme gelen bir konu var: Merkez Bankası'nın döviz kurundaki yükselişi frenlemek için piyasaya sattığı döviz ve bu dövizi kendi rezervlerinden kullanması. 

İktisadın en temel kuralı "bir ürünün miktarı artarsa fiyatı düşer" kabulünden yola çıkarsak, piyasadaki aşırı döviz talebini karşılamak için daha fazla dövize ihtiyaç vardı. Miktarı artan döviz, ucuzlamamış olsa da Haziran-Temmuz 2020 aylarında olduğu gibi 6 lira 85 kuruş seviyelerinde tutulduğu dönemler oldu. 

Satıldığı ifade edilen dövizin miktarı, medyada "128 milyar dolar" belirtilirken, muhalefet kanadında #128milyardolarnerede kampanyası başlatılmıştı.

"128 milyar dolar", satışa konu dövizin miktarı konusunda bir sembole dönüşmüş durumda. Bu satışın, kaç ayda ne kadara kadar çıktığı net değil. 
 

128 milyar dolar
Fotoğraf: Twitter


O dönem konuyla ilgili bir açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ekonomi İşleri Başkanı Nurettin Canikli, Merkez Bankası'nın cari açığın finansmanı için 30 milyar dolar döviz sattığını söylemişti. 

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ise yaptığı yazılı açıklamada söz konusu döviz işlemlerinin işlem platformları üzerinden o günkü piyasa koşulları ve fiyatları çerçevesinde gerçekleştirildiğini söylemiş ve şu ifadeleri kullanmıştı: 

Herhangi bir kesime, banka veya firmaya ayrıcalıklı döviz işlemi gerçekleştirilmesi söz konusu değildir. 

Bilanço varlık yükümlülük denkliği açısından bakıldığında, ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değildir. 


Bir ayda 7 milyar 278 milyon dolar satıldı

Merkez Bankası'nın piyasaya döviz müdahalesi yaptığını resmen açıkladığı son tarih 2014'tü. 

Yedi yıl sonra ilk resmi açıklama ise 1 Aralık 2021'de geldi. 

"Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir" açıklamasını yapan Merkez Bankası, 844 milyon dolar döviz satışı gerçekleştirdi. 

3,10,13 ve 17 Aralık'ta devam eden müdahalelerle birlikte toplamda 7 milyar 278 milyon dolar satış gerçekleşti.

Beş müdahaledeki satılan miktarlar ve o günün dolar/TL kurları şu şekilde:
 

  TCMB'nin doğrudan döviz müdahalesi miktarı O günün dolar/TL seviyesi 
1 Aralık 2021 844 milyon dolar  13,36
3 Aralık 2021 504 milyon dolar  13,70
10 Aralık 2021 687 milyon dolar  13,85
13 Aralık 2021 3 milyar 120 milyon dolar 14,27
17 Aralık 2021 2 milyar 123 milyon dolar 16,36


20 Aralık 2021 Salı günü dolar/TL, 18 lira üzerine çıkarak tüm zamanların rekorunu kırmıştı. 

6) Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat (KKM) uygulaması

Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değerinin, 20 Aralık 2021 pazartesi günü öğlen saatlerinde tarihi kaybını yaşamasının ardından aynı günün akşam saatlerinde önemli bir açıklama gelmişti. 

Kabine toplantısı sonrası konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "yeni bir finansal alternatif" olarak duyurduğu "Kur Korumalı Türk Lirası Mevduat" uygulamasını şöyle açıklamıştı: Vatandaşımızın bankadaki TL varlığını, mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. 

Erdoğan'ın açıklamasından önce 18,36 seviyesine kadar yükselen dolar/TL kuru, açıklamanın ardından 12 lira seviyelerine kadar gerilemişti. 

"Kur getirisi mevduat kazancının üstünde ise aradaki kaybı devlet karşılayacak" haberiyle, birkaç saat içinde yaklaşık 1 milyar dolar satıldı. 

Hazine ve Maliye Bakanlığı, 21 Aralık'ta devreye alınan uygulamalarını şöyle açıkladı: 

Gerçek kişilerin TL vadeli hesapları üzerinde işleyecek faiz ile hesap açılış ve vade tarihlerindeki kur değişim oranı kıyaslanacak, yüksek olan oran üzerinden hesap nemalandırılacak. 

Hesaplar 3, 6, 9 ve 12 ay vadeler ile açılabilecek, minimum faiz oranı TCMB politika faiz oranı olarak uygulanacak.

 


21 Aralık'ta bir açıklama da Merkez Bankası'ndan geldi

TCMB, "20 Aralık 2021 tarihinde ABD doları, euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı veya döviz cinsinden katılım fonu bulunan yurt içinde yerleşik gerçek kişiler, söz konusu hesaplarını vadeli Türk lirası mevduat/katılma hesabına dönüştürmeleri halinde destekten yararlanabileceklerdir" diyordu. 

Zaten hâlihazırda döviz rezervleri konusunda tartışmaların olduğu Merkez Bankası, şu önemli açıklamayı da yapmıştı: Vade sonu kuru üzerinden hesaplanacak tutar, anapara ve faiz/kâr payı tutarından büyükse; aradaki fark TCMB tarafından karşılanacaktır.
 


"Dua edin de bu ürün gerçekten tutsun"

Ocak ayı başında kur korumalı mevduata yasal altyapı sağlayan düzenleme, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi.

Komisyonda konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, kur korumalı mevduat sistemi hakkında "Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerdeki fiyat istikrarının en büyük tehdidi dövizdir. Dua edin de bu ürün gerçekten tutsun, oynaklık azalsın" demesi sosyal medyada çok tartışıldı. 

27 Ocak 2022'de Ankara'da konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yıl başından itibaren günlük 7 milyar lira giriş olduğunu, yaklaşık 7 milyar lira giriş olmuş, toplam mevduat büyüklüğünün yaklaşık 209 milyar lirayı bulduğunu söyledi. 

Oktay'ın açıklamasına göre o güne kadar 451 bini Hazine, 82 bini Merkez Bankası destekli olmak üzere toplam 533 bin kişi bu uygulamadan yararlandı. 

Kur korumalı mevduat hesabı uygulamasının son tarihi ne zaman?

Mevduat ve Katılma Hesaplarının Kur Artışlarına Karşı Desteklenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı, 24 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Karada hesapların, 21 Aralık 2021 ile 31 Aralık 2022 döneminde açılabileceği söylendi. 

Vade başı ve vade sonu kur, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın konuya ilişkin hazırlayacağı uygulama talimatıyla belirleneceği ifade edildi. 

Ayrıca hesapların vadeleri en az 90 gün en çok 370 gün olabiliyor. 
 

döviz AP.jpg
Fotoğraf: AP


Şirketler de KKM'den yararlanabiliyor 

Merkez Bankası, 7 Mart 2022'de kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarında değişiklik yapıldığını duyurdu. 

Türkiye'de yerleşik gerçek kişilerle birlikte, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin de bu uygulamadan faydalanabileceği açıklandı. 

Tebliğ ile birlikte şirketler de 3 ay vade ile hesap açabilme imkanına sahip oldu. Şirketler kur korumalı mevduat sistemine 11 Ocak'ta dahil olmuş, ilk vade 6 ay olarak belirlenmişti. Yapılan değişiklikle şirketler için de vade sonunda yenileme hakkı getirildi.

Altınlar da Merkez Bankası'na satılacak

Yastık altında olduğu tahmin edilen yaklaşık 5 bin ton altının karşılığı olan 350 milyar TL'nin ekonomiye kazandırılması için 14 Mart 2022'de bir tebliğ daha yayınlandı. 

Altınlarını yetkili kuyumcuya ya da bankalara teslim edenlere, hesaplarındaki has altın bakiyesi, dönüşüm fiyatı üzerinden TL'ye çevrilerek 3, 6 ay veya 1 yıl vadeli TL mevduat veya katılma hesabı açılacağı duyuruldu. 
 

altın reuters
Fotoğraf: Reuters


Yeni karar, TL mevduat veya katılma hesabına dönüştürülen altınların bankalarca dönüşüm fiyatı üzerinden Merkez Bankasına satılacağını söylüyordu. 

Devlet ilk etapta ne kadar ödedi?

Kur korumalı mevduat sisteminde 3 aylık ilk vade, 21 Mart 2022'de doldu. 

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat hesabının 570 lirayı aştığını söyledi. 

Ancak aralıkta 11 liraya kadar gerileyen dolar/TL, 21 Mart'ta 14 lira 80 kuruş seviyesine kadar çıktı. 

Devletin kur farkı nedeniyle ödediği miktar, farklı hesaplamalara göre, 11 ila 14 milyar lira arasında değişiyor. 

TL mevduatlar nereden nereye geldi? 

24 Aralık 2021 haftasını 1 trilyon 654 milyar lira seviyesinde kapatan TL mevduatlar, 8 Nisan haftası itibarıyla 2 trilyon 256 milyar liraya çıkmış durumda. Bu, KKM ile 3,5 ayda 602 milyar liralık bir TL mevduat hesabı açıldığı anlamına geliyor. 
 

Ekran Resmi 2022-04-20 12.08.47.png
TL mevduatların ekim ayından bu ana aylık değişimi/ Grafik: TCMB

Yabancı para mevduatlar önce düştü, sonra yükselişe geçti

Yabancı para cinsinden mevduatlarda ise 17-24 Aralık 2021 tarihleri arasında ciddi bir düşüş olurken, daha sonraki üç haftada bir miktar yükseliş oldu. 

Sene başından itibaren düşüşe geçen yabancı para mevduatlar, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı hafta yeniden yükseldi. 
 

  TL cinsinden yabancı para mevduatları (TL)
17 Aralık 2021 4 trilyon 27 milyar
24 Aralık 2021 3 trilyon 44 milyar
14 Ocak 2022 3 trilyon 542 milyar
21 Ocak 2022 3 trilyon 492 milyar
18 Şubat 2022 3 trilyon 313 milyar 
25 Şubat 2022 3 trilyon 465 milyar
8 Nisan 2022 3 trilyon 583 milyar

 

Ekran Resmi 2022-04-20 12.31.47.png
Yabancı para mevduatların ekim ayından bu ana aylık değişimi (TL cinsinden)/ Grafik: TCMB​​​​​​​

 

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın rezervlerindeki değişim ise şu şekilde 

  Toplam rezervler (brüt) ($) Swap hariç net rezervler ($)
17 Aralık 2021 116,5 milyar  - 46,7 milyar
24 Aralık 2021 110,8 milyar  - 55,7 milyar
14 Ocak 2022 109,5 milyar -56,7 milyar
21 Ocak 2022 110,1 milyar - 55,6 milyar
25 Şubat 2022 113,1 milyar - 42,9 milyar
4 Mart 2022 110,3 milyar - 42,6 milyar
25 Mart 2022 108,7 milyar - 46,5 milyar
8 Nisan 2022 109,9 milyar - 44,7 milyar


Kur korumalı mevduat hesabı uygulamasına 116, 5 milyar dolarlık toplam brüt rezervle başlayan Merkez Bankası'nın bugünkü brüt rezervi 109,9 milyar lira. 

Uzun süredir ekside olan swap hariç net rezervlerdeki eksilme 2022 başında derinleşse de 8 Nisan 2022 itibarıyla sınırlı bir toparlanma mevcut. 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU