Suriyeliler cephe hattındaki harap kasabada yeryüzündeki cehennemi yaşıyor

Afes'teki siviller bunun kamplarda yaşamaktan daha iyi olduğunu savunuyor: En azından yağmur ya da kar yağdığında veya sıcaklar bunaltıcı hale geldiğinde başınızın üstünde çatı benzeri bir şey oluyor

Birilerinin Afes'te yaşaması, ne kadar çaresiz olduklarının göstergesi (Yusuf Sayman)

Bir zamanlar gülüşen çocuklar, azarlayan öğretmenler, kullanılmış ders kitapları ve kara tahtalarla dolu bir okul binasıydı. Şimdiyse çürümüş, bombalanmış bir binanın enkazla dolup taşan dış iskeletinden ibaret.

Burası bir zamanlar etrafı İdlib vilayetinin kırsalıyla çevrilmiş, gelecek vaat eden bir orta sınıf mahallesi olarak belki de 3 bin kişinin eviydi. Artık daha çok moloz yığınlarından ve yamuk yumuk beton parçalarından oluşuyor. Burada bir zamanlar satıcıların bu Suriye kasabasında yaşayan birkaç bin kişiye hamur işleri, hırdavat ve çocuk kıyafetleri sattığı gelişen bir pazar vardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Suriye'nin kuzeybatısındaki isyancı savaşçılar ve güneyindeki diktatör Beşar Esad'a bağlı rejim güçleri arasındaki cephe hattında yer alan Afes kasabasında artık sadece bir tane küçük bakkal var; burayı harap haldeki kalıntılarda yaşayan 400 kadar kişinin fiili belediye başkanı olan 46 yaşındaki Hüseyin işletiyor.

Evlerin hiçbiri sağlam kalmamış, birçoğunun çatısı kısmen çökmüş. Hüseyin şebeke suyu, çalışan bir kanalizasyon sistemi veya elektrik olmadığını ama bazı kişilerin derme çatma güneş panelleri kurduğunu ifade ediyor. İki yıldır ateşkes olsa da ihlaller yaygınmış ve 27 Şubat'ta, bizim marttaki ziyaretimizden sadece birkaç hafta önce ateş açılmasıyla iki kişi öldürülmüş, ikisi de yaralanmış.

Hüseyin, "Her gün buraya havan topları düşüyor" diyor.

Bir evi yeniden inşa etmek istiyorsanız, edebilirsiniz. Ama tüm uğraşınız bir saniyede yok edilebilecekse neden yeniden inşa edesiniz ki?

Birleşik Krallık (BK) mültecilerin ve sığınmacıların Avrupa'ya ve Manş Denizi'ne yaptığı tehlikeli yolculuğu engellemeyi amaçlayan ve epey alaya alınan planıyla dünyanın dört bir yanındaki savaş ve yoksunluktan kaçanları Afrika ülkesi Ruanda'ya göndermeye uğraşıyor. Afes, bu yolculuğa çıkmamaya karar verenlerin başına gelebileceklerin bir örneği: Yerinden ayrılmayıp dünyadaki gerçek bir cehennemde tehlikeli bir yaşamda kıt kanaat geçinmeye çalışmak.
 

ysayman-suriye-idlib.jpg
Savaş Afes'i tamamen yerle bir etti (Yusuf Sayman)


Birilerinin Afes'te yaşaması, ne kadar çaresiz olduklarının göstergesi. Birçok kişi Rus hava saldırıları ve Suriye rejiminin top ateşi nedeniyle evini terk etmiş. Bir nebze de olsa Türkiye'nin koruması altında olduğu düşünülen, isyancıların kontrolündeki İdlib vilayetine gitmişler. Asilerin kontrolündeki bölgenin en ucunda yer alan bu şehre ulaşana kadar aylarını çadırlarda, hatta mağaralarda sığınarak geçirmişler. Oraya ulaşınca arta kalan gediklerden birinin içine çekilip buraya ev demişler çünkü çok bir seçenekleri yok.

Teknik olarak Afes'i, Kuzeybatı Suriye'nin Ulusal Kurtuluş Hükümeti yönetse de roketlerin isabet etmesinden korkan yetkililerin hiçbiri kasabayı ziyaret etmeyi gözüne kestiremiyor.

İdlib kent konseyi üyesi Ahmed Firas Luş röportajında, "Hükümet oradaki aileler için çok endişeleniyor" dedi.

Her gün saldırı olduğunu belirterek orada yaşamamaları için onları ikna etmeye çalıştılar. Hükümet olarak cephe hattına kamu hizmeti sağlayamıyorlar. Bu hükümet, memurlar ve aileleri için tehlikeli. Hayır kurumları ve doktorlar bile orada çalışmıyor.

Fakat Afes'te yaşayan siviller, bunun kamplarda yaşamaktan daha iyi olduğunu savunuyor: En azından yağmur ya da kar yağdığında veya sıcaklar bunaltıcı hale geldiğinde başınızın üstünde çatı benzeri bir şey oluyor.

Bakkalın sahibi Hüseyin, tüm yaşamını kasabada geçiren, bombardıman yoğunlaştığında ayrılıp geçen yıl saldırılar yatışınca geri dönenler arasında. 12 yaşındaki oğlu Muhammed de bakkalında çalışıyor. Hüseyin, eve dönerken veya dersine giderken havan topuyla vurulmasından korktuğu için oğlunun yakınlarda faaliyet gösteren okula gitmesine izin vermiyor.

Hüseyin, "Oğlumu yanımda tutmayı tercih ederim" diye kararlılıkla belirtiyor.
 

 

60 yaşındaki çiftçi Halit Esad Mesut, Esad rejimine bağlı silahlı adamların zoruyla yemyeşil bir tarım bölgesindeki memleketi Sahl El Ruj'dan sürüldükten sonra ailesini bir yıl önce buraya getirmiş. Mesut, kendine ait olmayan bir evde yaşadığını itiraf ediyor ve bu evin kime ait olduğundan da emin değil. Ev yıllar önce terk edilmiş. Mesut pencereleri örtmek için plastik levhalar kullanmış, soğuk geceler içinse battaniyeler toplamış.

Çiftçi, "Bu çok zor bir hayat" diyor.

Ama en azından yaşadığımız ev için para ödemek zorunda değiliz.

Rusya, Türkiye ve Suriye rejimi aracılığıyla sağlanan ateşkesin iki yıldan uzun süredir devam etmesiyle İdlib vilayeti genelinde bir tür ekonomik canlanma yaşanıyor. Yeniden Afes'e taşınan aileler, çadırlarda yaşamaya dayanamadıkları ve kira ödeyebilmelerini sağlayan gelir araçlarını yitirdikleri için geliyor. Ailesiyle birlikte Afes'te yaşayan 27 yaşındaki Mesut, "Hepimiz çok kötü durumdayız" diyor.

Savaş Afes'i tamamen yerle bir etmiş. Kasabadaki her bir pencere bombalamalarda paramparça olmuş. Yaşam belirtileri yine de devamlılık gösteriyor. Bir çoban ve ailesi çamurlu toprak yollarda sürülerine öncülük ediyor. Çocuklar yoldan geçen arabalara el sallamak için dışarıya koşuyor. Kurutulan giysiler pencere pervazlarından sarkıyor.

Bir zamanların ana caddesindeki eski dükkanın içine biri langırt masası kurmuş ve iki genç adam, bu korkunç manzaranın ortasında nadir görülen bir neşe belirtisiyle gülüşerek burada topu ileri geri vurup langırt oynuyor.

 

https://www.independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU