Ege Denizi büyüklüğündeki dev buzul deniz seviyesini tek başına yarım metre artırabilir

Buz tabakasında erime kritik noktaya ulaşırsa deniz seviyesini artıran durdurulamaz bir sürece girilecek

Kuzey Kutbu'ndaki buz dağlarının yüzde 90'ı suyun altında bulunuyor (The Independent)

Bilim insanlarına göre Ege Denizi büyüklüğündeki devasa buzul hızla erimenin eşiğinde olabilir ve bu küresel deniz seviyesinde yıkıcı artışlar yaratabilir.

İklim krizi nedeniyle sıcaklıklar tırmanmaya ve kuzey kutbundaki buzullar hızla azalmaya devam ederken Antarktika’da da önceden kararlı kabul edilen, daha fazla su içeren, uzak ara daha geniş buzul örtülerinin artık ciddi bir erime riski taşıdığı düşünülüyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yakın zaman önce kararsız olarak tanımlanan 5 Antarktika buzulundan biri olan Thwaites Buzulu’nun erime hızı sadece 6 yılda ikiye katlandı.

Antarktika’daki buz örtülerinin kararlılığı üzerine yapılan yeni çalışma 192 bin kilometre karelik alana sahip buzulun okyanusa karışma hızının artma eğiliminde olduğunu ortaya koyuyor.

Buzulun kararsızlığının, parçalanma hızını nasıl etkileyeceğini bilgisayar modellemeleri aracılığıyla öngören Georgia Teknoloji Enstitüsü, NASA Jet İtki Laboratuvarı ve Washington Üniversitesi’nden araştırmacılar, eşik değerin aşılması durumunda artık sürecin durdurulamaz hale geleceğini ve deniz seviyesinde daha önce tahmin edilene göre çok daha yüksek bir artış yaşanacağını söylüyor.

Araştırmacılara göre tüm modeller belirli bir eşik değere ulaşılması durumunda buz örtüsündeki çöküşün bunu takip edeceğine işaret ediyor.

En kötü senaryonun gerçekleşmesi durumunda Thwaites Buzulu 150 yıl gibi kısa bir süre içerisinde küresel deniz seviyesini yek başına yarım metre kadar arttırabilir.

Ekip, eşik değere bir kez ulaşılırsa küresel sıcaklıklar düşürülse bile buzulun denize karışmasının çoktan önüne geçilemez hale gelmiş olacağı konusunda uyarıyor.

Araştırmanın başını çeken Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde çevre bilimleri doçenti Alex Robel sorunun önemini şu sözlerle açıkladı:

Eğer bu kararsızlığı tetiklerseniz, devamının gelmesi için artık sıcaklıkları arttırarak buz örtüsünü zorlamanıza gerek yok. Kendi başına yoluna devam edecektir ve endişe de bu. İklimsel değişkenler eşik değerinden sonra da önemli olacaktır çünkü buzun hangi hızla hareket edeceğini belirleyecekler.

Nasa’dan bilim insanı Helene Seroussi de, “Eşik değerine ulaşıldıktan sonra Thwaites Buzulu tüm buzlarını 150 yıllık bir zaman dilimi içerisinde kaybedebilir. Bu deniz seviyesinde yaklaşık yarım metrelik bir artış yaratır” dedi.

Karşılaştırmak gerekirse mevcut deniz seviyesi küresel ısınma öncesi düzeyin 20 cm üzerinde ve sahillerde yaşanan su baskınlarındaki artışın nedeni olarak gösteriliyor.

Smithsonian Enstitüsü’ne göre 2 bin yıl öncesinden 1800’lerin sonlarına kadar küresel deniz seviyesi küçük dalgalanmalar dışında neredeyse sabitti ancak daha sonra yükselmeye başladı.

Deniz seviyesindeki yıllık artış oranı 1990’dan bu yana yaklaşık iki katına çıktı.

Antarktika’daki buz örtüsü kararsızlığının etkilerinin hangi kapsamda olacağı araştırması güç bir konu. Buna karşın bilgisayar modellemelerine dayanılarak yapılan tahminler gelecekte yaşanacak çöküşün geniş bir yelpazede çok sayıda farklı olası senaryo doğuracağından meteoroloji uzmanları ve iklim modellemesi yapan ekipler için sorun yaratacak.

Bu özellikle su baskınlarına karşı mühendislik çözümleri üretmeyi zorlaştırabilecek bir sorun. Robel konuyla alakalı şu ifadeleri kullandı:

Kritik önemdeki yapıların mühendisliğini yaparken bundan yüz yıl sonrasının olası deniz seviyesi senaryolarının en yükseğine dayanıklı olmasını istersiniz. (…) Bu su artırma tesisinizi ya da nükleer reaktörünüzü en kötü durum senaryosuna uygun olarak inşaat etmek anlamına gelebilir. Thwaites Buzulu’nun tek başına deniz seviyesini tek başına iki üç fit (yarım metre) arttırabilecek olması büyük bir fark yaratıyor.

Antarktika’da çok büyük miktarda buz bulunuyor –dünyadaki tüm buzların yaklaşık yüzde 90’ı – ve bu buzlar Kuzey Kutbu’ndakilere benzemiyor çünkü buzun büyük kısmı suda değil karada yer alıyor. Buzların ortalama kalınlığı 2,6 kilometre ve buz örtüsünün en kalın noktası neredeyse 5 kilometreye ulaşıyor.

Kuzey Kutbu’ndaki buz dağlarının yüzde 90’ı halihazırda suyun altında ve buzlar erirken hacimleri azaldığı için deniz seviyesinde neredeyse hiçbir değişiklik yaratmıyor, ancak Antarktika’daki buz örtülerinin erimesi deniz seviyesinin geleceği açısından çok daha ciddi sonuçlar yaratabilir.

Thwaites Buzulu’ndaki kararsızlığın buz örtüsünün denizle buluştuğu alanın coğrafi yapısıyla ilişkili olduğu düşünülüyor.

Buz tabakası tabanının deniz tabanına oturduğu yerde sıcak okyanus suyu buzu alttan eriterek iç kısımlara ilerleyebilir ve buzulun altındaki “toprak hattı” geri çekilip küçülebilir.

Daha derin alanlarda su daha fazla kaldırma kuvveti uygulayacağı için deniz tabanındaki buz daha hızlı hareket edebilir ve bu buzul hareketinin hızlanmasıyla sonuçlanabilir.

Robel ayrıca, “Eğer buz toprak hattını aşıp sadece su üzerinde durmaya başlarsa, bu deniz seviyesini arttırır çünkü kaldırma kuvveti öncekine göre daha fazlasını kaldırıyor olur. (…) Buzun dışarı akarak su üzerinde yüzmeye başlaması erimesiyle ya da koparak buz dağı oluşturmasıyla sonuçlanır” diye ekledi.

Dr. Seroussi de, “Süreç kendini besler hale geliyor” dedi.

Çalışma akademik bilim gerdisi Proceedings of the National Academy of Sciences’de yayımlandı.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/environment

Independent Türkçe için çeviren: Umut Can Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU