Ukrayna depremi: Lütfen kemerlerinizi bağlayın!

Kemerlerimizi bağlamak, ulusal çıkarları ve uluslararası ilişkileri koruyan doğru ve kapsamlı hesaplamalar yapmak demektir. Özellikle, olur da Ukrayna krizi iki kampın doğmasına yol açarsa diye…

Fotoğraf: Reuters

Şarku'l Avsat gazetesi çalışanı Fida İtani'nin Kiev yakınlarındaki İrpin şehrinden paylaştığı sahneleri ve hikayeleri görünce endişelendim.

İki ordu arasında şiddetli çatışmalara sahne olan bir yerde yaşanan bu büyük yıkım elbette şaşırtıcı değildir.

Bu görüntülerden en çarpıcı olanları, Ukrayna ordusu tarafından ele geçirilen Rus tanklarının veya araçlarının yakılmasıydı.

Bu görüntülerin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun üst düzey generalleriyle oturduğu ofisine düştüğünü hayal ettim.

Rus tanklarının, NATO tarafından gönderilen silahlarla vurulduğunu öğrendiğinde Kremlin'in efendisini saracak öfkenin boyutunu düşündüm.


Vladimir Putin, durdurulması veya kontrol edilmesi zor olan ve sadece zaferle dönebileceği bir savaş mı başlattı?

Arap bir arkadaşım Putin'e hayranlık tuzağına erken düştü.

Ne istediğini bilen sakin bir adam. Dikkatle dinler ve konuşmanın istemediği bir alana kaymasına müsaade etmez. Verdiği sözleri tutabileceği izlenimini veriyor.

Önce ülkenin restorasyonu ile başlıyor ve daha sonra uluslararası sahnenin de restorasyonuyla devam eden programıyla istikrarlı bir şekilde ilerliyor.

Rakiplerini takip etmekten vazgeçmeyen ve dostlarını da unutmayan kararlı bir adam. Bu arkadaş, iktidarının ilk yıllarında bu adamla tanışmayı başardı.


Güçlü olan savaşın ne zaman başlayacağını belirleyebilir, ancak ne zaman biteceğini belirlemek zordur.

Hızlı ve muzaffer bir şekilde dönmesi için zayıfların teslim olması ve siyasi tavizlerle boyun eğmesi gerekir.

Saddam, hızla ve zaferle döneceğine inanarak o dönemde çalkantılı olan İran'a savaş açtı. Umduğu şey gerçekleşmedi, kanama uzun ve acılıydı.

Arkadaş, farklılıklara rağmen, bazen Irak'ın Kuveyt'i işgaline dair görüntülere rastladığını söyledi.

Saddam, Kuveyt'in kararlarının sahibi ve politikalarının mimarı olma hakkını tanımadı. İşgal etti, ilhak etti ve bu işgalini meşrulaştıracak Kuveyt cephesi bulamadı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Putin ise, Ukrayna'nın kendisini Atlantik'in kollarına atma hakkını tanımadı. Onun varlığını inkar edecek kadar ileri gitti ve onu seleflerinin yaptığı bir hatanın çocuğu olduğunu söyledi.

İşgalden sonra, "özel askeri operasyonunu" meşru kılacak hiçbir sebep bulamadı.

Arkadaş, Sergey Lavrov'un "Ukrayna'yı işgalin risklerinden ve siyasi, askeri ve ekonomik maliyetlerinden habersiz olmasının imkansız olduğunu" söyledi ve Lavrov'un durumunun Kuveyt'in işgali konusunda Tarık Aziz'in durumuna benzetilebileceğini belirtti.

Depremin kokusunu alabiliyordu, ancak gerçekleşmemesi talebinde bulunmaya cesaret edemiyordu.

Onu dinledim, fakat analize katılmadım. Çünkü dönemlerin, şartların ve adamların farklılığı nedeniyle bir karşılaştırma yapmaktan kaçındım.


Ukrayna depreminin İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en şiddetli ve tehlikeli deprem olduğunu söylemek abartı olmaz.

Nitekim zararları Avrupa sahnesi ile sınırlı kalmadı, eskiden "küresel köy" denilen mahallelerin geri kalanına kadar uzanıyor.

Ekmek veya günlük ihtiyaçları almaya giden uzak bir ülkedeki bir kadın, benzin istasyonuna giden veya faturaları ödeyen bir adam da bu depremi hissetti.

Şüphesiz, fiyat artışlarının sokakları karıştıracağını düşünen hükümetler de bundan payını aldı. Özellikle uzun süre devam ederse, bu depremle yaşamak çok zor olacaktır.

Almanya'nın silahlanma hakkına getirilen kısıtlamalardan kurtulma fırsatını yakalaması hiç de basit bir şey değil.

NATO generallerinin Rusya ile olası çatışma planını gözden geçirmesi basit bir hadise değil.

Belki de en tehlikelisi, dünyadaki kutuplaşma mücadelesinin tırmanma ihtimali ve siyah ile beyaz arasında bir seçim yapma talebidir.


Tarafsız veya yarı tarafsız bölgelerde kalmanın zorluğunun en açık kanıtı, Çin'in genel, muğlak ve muhafazakar politikasını terk etmesi için ABD ve Avrupa'nın baskılarına maruz kalmasıdır.

Avrupa-Çin zirvesi, ülkelerin karşı karşıya olduğu zor ve maliyetli seçeneklerin sayısını ortaya çıkardı.

Çin'in Rusya'nın tarafında yer alması ona büyük ekonomik zararlar getirecektir. Çünkü ABD ve Avrupa ile olan ticaret hacmi, Rusya ile olandan çok daha fazladır.

Fakat Rusya, komşu bir kıta ve güvenilir bir müttefiktir. Özellikle Vladimir Putin'in "arkadaşı" Şi Cinping ile yaptığı görüşmeler liderler arası görüşmeler rekorunu kırdığından bu yana…

Pekin, Tayvan'ı elde etme hayalini görmezden gelemez, ancak "Bir Kuşak, Bir Yol" girişiminin kaderini de riske atamaz.
 


Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Cinping'den daha rahat durumda değil. Ülkesi Rusya'nın eski bir dostudur ve cephaneliğinin neredeyse yüzde altmışından fazlası Rus malıdır.

Pakistan ile olan rekabetini ve Keşmir'deki her an alev alabilecek korları unutmaksızın gözlerini Çin'den ayırmaması gerekmektedir.

Çin'in yükselişiyle ilgili paniğinin üstesinden gelmek için ABD'nin ağırlığına ihtiyacı var. Bu yüzden Quad ittifakına katıldı.

Zor seçimlerle karşı karşıya kalmaktan kurtulmak için ise kınamadan kaçındı ve iyi dileklerde bulunmakla yetindi.

Bu utanç, yalnızca iki Asya deviyle sınırlı değil. İsrail, arabuluculuk yapmanın zorluğundan kaçtı.

Elbette ABD ile ittifakından taviz vermek niyetinde değil, fakat Putin'in hediyelerini unutamıyor ki, bu hediyeler arasından en önemlisi Suriye'deki İran alanlarını hedef alma özgürlüğüdür.

Petrol ve gaz üreten ülkeler de tarafsız konumlarını terk etmeleri için baskı altındalar.


Uçaklar bazen şiddetli türbülansa girerler. Kaptan, yolcuları koltuklarına dönmeye ve emniyet kemerlerini takmaya çağırır.

Askeri, siyasi ve ekonomik boyutlarıyla bu "Ukrayna depremiyle" yaşamak için kemerleri bağlamaktan başka çare yok.

Kemerlerimizi bağlamak, ulusal çıkarları ve uluslararası ilişkileri koruyan doğru ve kapsamlı hesaplamalar yapmak demektir.

Özellikle, olur da Ukrayna krizi iki kampın doğmasına yol açarsa diye…

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU