Suudi-ABD ilişkileri hakkında

Riyad ile Washington arasındaki ilişki bir bağımlılık değil, çıkar ilişkisiydi. Şayet ciddi bir şekilde el alınırsa rayına oturtulabilir

Fotoğraf: AFP

Suudi-ABD ilişkileri ve Riyad ile Washington arasındaki yakınlaşmanın nasıl sağlanabileceği hakkında konuşulmayan bir gün yok.

Her gün yeni bir hikayeyle karşılaşıyoruz. Bu hikayelerin bazısı tepeden bakarcasına ve kısa süreli hafızayla yazılıyor.

Suudi-ABD ilişkileri, söylenenin aksine her zaman rayında gitmediği gibi, İran'ın, Baas'ın, Arap milliyetçilerinin ve İslamcıların köhne propagandasının dillendirdiği gibi bağımlılık ilişkisi de değildi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

11 Eylül terör saldırıları öncesinde Suudi Arabistan, ABD'deki seçim kampanyalarında ve hatta Suudilerden boşanmış Amerikalı kadınların sorunları ve çocukları üzerindeki anlaşmazlıklarında 'politik bir top' idi.

Merhum Kral Fahd bin Abdülaziz'in iktidarı sırasında, Çin füze anlaşmasına müdahale etmesi nedeniyle ABD büyükelçisi sınır dışı edildi.

Veliaht Prens olduğu sıralar Kuveyt merkezli bir gazete olan el-Kabas, 11 Ocak 1980'de bir manşetinde şu ifadelere yer verdi:

Fahd: Washington'la dostluğu kolayca değiştirebiliriz...


New York Times, Eylül olaylarından sonra ve Filistin meselesi nedeniyle ABD'li bir yetkiliden şunu aktardı:

Merhum Kral Abdullah bin Abdülaziz -o dönemde Veliaht Prens idi- ile dönemin ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney arasında gerçekleşen görüşme sonrasında, "New York İtfaiyesi Prens Abdullah'ın öfkesini hafifletemedi."

Bu ziyarette Kral Abdullah, Başkan Bush'la olan toplantıyı terk etmekle tehdit etti.

Ayrıca Suudi Arabistan, ABD'nin Irak'ı işgaline karşı çıktı. Suudilerin İran konusundaki tutumu, 1979'da Tahran'ın kötülüğünün ortaya çıkmasından bu yana aynıdır.


Hikayeler uzuyor ve bir yazıya bunları sığdırmak mümkün değil.

Son olarak Kral Selman bin Abdülaziz, Beyaz Saray'da Obama ile görüşmesinde, "Hiçbir şey istemiyoruz, sadece bölgenin istikrarıyla ilgileniyoruz" dedi.

Aynı zamanda Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'daki değişikliklerin Amerikalıları memnun etmek için değil; kendi yarar ve çıkarları için olduğunu söyledi.


Peki, bu ilişkilerin doğasının gerilim üzerine olduğu söylenebilir mi?

Cevap, hayır. Burada dile getirmek istediğim, iki ülke arasındaki ilişkilerin bir boyun eğme yahut birbirine ayak uydurma şeklinde değil; siyasi rasyonalite tarafından yönetilen çıkarlar üzerine kurulu olduğudur.


Fakat ne değişti?

Değişim Riyad'da değil, Washington'da başladı.

Bu, sadece Suudi Arabistan'a değil; aynı zamanda Washington'ın bölgedeki ve Avrupa'daki müttefiklerine de yönelikti.

Özellikle de Barack Obama döneminde. Bu değişiklik Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail'i hedef aldı ve bir iç değişimin ürünü olan Trump dönemi hariç, Obama'dan bu yana gerilimi beraberinde getirdi.
 


Başkan Trump, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) sonunun geldiğini, Avrupa'nın güvenliği için ödeme yapması gerektiğini söyledi.

Rusya'nın Ukrayna'daki savaşının ardından gelişen koşullar ise NATO'nun önemini gösteriyor.

Bugün ABD'nin Ukrayna'yı savunmak için yaptığı harcama miktarı, Washington'ın hatalarının ne boyutta olduğunu görmek için yeterlidir. Mesele yalnızca Trump'ta değil.

Obama başkanlığı döneminde, Almanya Şansölyesi Merkel'in telefonundaki Amerikan casusluğu skandalı gibi bir hikaye de var.

Obama, Suudi Arabistan'a insan hakları hakkında ders vermeye çalışırken; İranlılara ve bölgeye karşı suç işlemekten geri durmayan İran'ı uluslararası topluma katma arayışında nefes nefese kaldı.

Dolayısıyla Riyad ile Washington arasındaki ilişki bir bağımlılık değil, çıkar ilişkisiydi.

Şayet ciddi bir şekilde el alınırsa rayına oturtulabilir.


Zaman zaman Washington'ın Suudi petrolüne ihtiyacı olmadığı yönündeki söyleme ve sonra Riyad'dan müdahalede bulunmasını istemesine gelince, bu çıkar dili değil; bir kusurun göstergesidir ve devlet ilişkileri seçim sloganlarına göre yürümez.

Ukrayna, Araplar için bir ders mi?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU