Zarif’in “Amerikan kahvesi” veya Stone’un sınırdışı edilmesi ve İran’ın imajı hakkında endişelensek mi?

Joss Stone: Tur listemizin son durağı İran olacaktı

İngiliz şarkıcı Joss Stone Instagram'da başörtüsüyle paylaştığı görüntülü mesajında, "İran’a geldik, gözaltına alındık ve sonrasında sınır dışı edildik" yazmıştı (Vogue India) 

Dr. Zarif’e ya da dünyanın herhangi bir ülkesinden bir diplomata seyahat kısıtlaması getirilmesi ihtimali düpedüz kötüdür. Herhangi bir ülke diplomatına yaptırım uygulanması kabul edilemez ve Amerikan hükümetinin bu tasarrufu hem uluslararası hukuka ve hem de BM tüzüğüne aykırıdır.

İslam Cumhuriyeti’nin Dr. Zarif’in seyahat yasağı olasılığına karşı yaklaşımı hukuk zeminindedir. Ancak Zarif, İslam Cumhuriyeti’nde yaşayan diplomatlar arasında yaşamının yarısından fazlasını Amerika Birleşik Devletleri’nde geçirmiş, anlaşılır ve etkili İngilizcesiyle tek meşru kişilik. Amerika’da saygın bir üniversitden siyaset bilimi doktorasına sahip ve Amerikan ve Batı kütürüne hakim.

Zarif; nazik, saygın ve sevecen bir kişilik. Kısacası İslam Devrimi’nin başından beri İran için en münasip temsilci. Tüm bu sebeplerle, milyonlarca İranlı’nın yıllarca Batı ülkelerinden vize alamamış olduğunu düşündüğümüzde, Zarif’e yaptırım uygulamak İran hükümetine hakaret sayılır.

Zarif’in ABD’ye ziyaretinin mümkün olması son derece önemli ve zaruri olmakla birlikte, yabancıların ve diğer ülke yetkililerinin İran’ı ziyaret etmesi son derece gereksiz ve sakıncalıdır. İslam Cumhuriyeti zihniyetine göre bu; batılılaşma ve casusluk propagandasına dönüşür. Halkın aklını cezbederek yozlaşmayı teşvik eder ve fuhuşa özendirir. Turistler de aynı zamanda ‘kötü’ ve ‘iyi’ olarak kategorize edilir. Çinli, Rus ve Lübnanlı turistlerin başımızın üzerinde yeri olsa da, Amerikalı, İngiliz ve genel olarak Avrupalılar, İran’a uğramasa daha iyi olur.

İranlı yetkililer New York Times gibi yabancı, Amerikan yayınları ile görüşüp, Fox News, MSNBC ve CNN gibi yayınlarla yaptıkları röportajlarla İran’ın mesajını Batı’ya ulaştırır. Ancak Amerikan Dışişleri Bakanı ve Kongre ve Senato temsilcilerinin İran’ı ziyaret etmesi veya İran basınına demeç vermesi söz konusu bile olamaz. Halkı görece refah içinde yaşayan ve devlet erkanı Batıyla içli dışlı olan Suudi Arabistan ise iğrenç bulunur.

Sıkı İslami kurallara bağlı yaşayan bir ülkede Batılı şarkıcılar konser veriyor, kadınlar stadyumlara gidip maçları canlı izliyor, üstüne bir de araba kullanmalarına izin veriliyor. Suudi Arabistan’da (en azından Cidde ve Riyad’da) hicap (peçe) takmak artık zorunlu değil üstelik hiçbir kadın başörtüsü yanlışlıkla başından kayıp düştü diye azar işitmiyor. İran sokaklarında gördüğümüz -ahlak polislerinin görevi kaldırılmış, kadınların politika ve toplumsal görünürlüğü artmasıyla Suudi yurttaşların yaşam koşulları gitgide iyileşmeye devam ediyor.

 

 

Beni yanlış anlamayın! Suudi Arabistan’da hayat güllük gülistanlık demiyorum. Hala başını keserek idamlar devam ediyor ve ifade özgürlüğüne ve Batı’da uygulanan insan hakları seviyesine ulaşmalarına daha çok var.

Ama uzun yıllar bölgenin hayranlıkla izlediği bir örnek olan medeni, ilerici İran’ı nasıl görecek ve değerlendireceğiz?

Güzeller güzeli Kiş Adası uluslararası bölge ilan edildi. Amerikalı ve İngiliz turistlerin Tahran, Şiraz ve İsfahan’a girmesi yasaklanmışken, yabancı ziyaretçiler en İran topraklarına en azından Kiş Adası’na kadar ayak basabiliyor. Ama bu bile İranlı yetkililer için artık kabul edilemez. Birkaç gün önce sevilen İngiliz şarkıcı Joss Stone, Kiş havaalanında gözaltına alındı ve ardından sınır dışı edildi.

İran’a gelmeden önce Kongo, Güney Sudan, Tacikistan ve hatta Suudi Arabistan’a gitmişti ancak Kiş Adası’na bile girmesine izin verilmedi. Karşılaştıracak olursak Suudiler Riyad Festivali’nde sahneye çıkması için rap şarkıcısı Nikki Minage’ı davet etmişlerdi. Joss Stone, Instagram hesabında üzüntüyle İran’ın tur kapsamında ziyaret ettiği son ülke olmasını istediğini paylaştı.

Bu şartlar altında İran’ı kim ziyaret edecek? Ve turizm sektörü nasıl ilerleyecek, kültür ve sanat alışverişi nasıl olacak?

Bildiğimiz ve dünyaya göstermek istediğimiz İran, nazik bir ülke. Ben henüz okul çağında bir çocukken (İran’da), tanımadığım insanların kapısını çalıp acil bir konu için telefonlarını kullanmak istediğim olurdu. Telefonda babamla konuşurken ev sahibi de bana bir bardak meşrubat, çay ya da -şüphesiz- ferahlatacak bir su ikram ederdi.

Bizim bildiğimiz İran tanıdık tanımadık herkese karşı yumuşak huyludur; asık yüzlü değildir; İranlılar misafirperverdir.

Suudi Arabistan stadyumların kapılarını kadınlara açtı ve artık dünyada kadınları stadyumlara giremeyen tek ülke İran.

Nikki Minage Suudi Arabistan’da sahneye çıkacak, ancak bizim kadınlarımızın kamusal alanda şarkı söylemesi yasak.

Şimdi söyleyin bana, Zarif’in New York ziyaretinin engellenmesine mi kafa yormalıyız, yoksa ülkemizin imajı ve bu günlerde son derece hasmane ve öfkeli olan yoksul, biçare ve mutsuz halkımıza mı çare aramalıyız?

Zarif ile ilgili New York Times’da yayımlanan makalede, kendisinin Amerikan kahvesi ve buradaki restoranları sevdiği anlatılıyor.

Zarif seyahat edemiyorsa, ülkede -çeşitli sebeplerden dolayı- bu imkana sahip olmayan başka milyonlarca İranlı var. Batılı ülkeler İranlılar’a vize vermek konusunda pek gönülsüz, çünkü yalnızca ziyaret için mi, yoksa kalıcı olarak yerleşmek ya da sığınma talep etmek niyetiyle mi geldiklerini kestiremiyorlar.

Ve bu günlerde, dolar ve Riyal (İran parası) arasındaki değer farkı arttıkça İranlılar’ın Türkiye’ye veya Dubai’ye bile seyahat etmesi kolay gözükmüyor.

Ancak Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn ve Umman vatandaşları, genellikle vize gereksinimi bile olmadan Avrupa’da tatil yapabiliyor.

Bu insanlar ne zengin, ne de yüksek mertebelerde çalışıyor. Yalnızca görece refah içinde yaşayan sıradan vatandaşlar. Ulusal paralarının değeri yüksek ve yaz tatilinde bir Batı ülkesine gidebilecek saygınlığa sahipler.

Kırk yıl kadar önce, İran halkı da – en azından orta sınıf – aynı refaha sahipti. Ulusal paramız diğerlerine kıyasla değerliydi ve İranlılar’ın dünyanın pek çok ülkesine gidebilmek için vize alma zorunluluğu yoktu.

Bugün ülkemizin başka bir ışık altında olduğunu görmek üzücü. Bir İranlı, Joss Stone’un Instagram hesabına şöyle bir mesaj bırakmış: “Ne olur bizden nefret etme. Biz de burada sıkışıp kaldık.”

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independentpersian.com/node

Independent Türkçe için çeviren: Sena Çenkoğlu

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU