Modi hükümeti Hindistan medyasını “ödüllendirmek ve cezalandırmak” için reklam harcamalarını nasıl kullanılıyor?

Hükümetin reklam almayı durdurma kararı gazetelerin eleştirel yazılar yayımlamasının ardından gelmiş gibi görünüyor

Hindistan'ın aşırı sağcı başbakanı Narendra Modi, medyayı muhalefete karşı karalama aracı kullanıyor (AFP)

Hindistan hükümetinin en büyük üç gazeteden reklam almayı durdurma kararı eleştirmenlerin belirttiği medyayı devletin kontrol ettiği sisteme dikkat çekti. 

Geçen hafta Başbakan Narendra Modi yönetiminin ülkenin İngilizce yayın yapan en büyük üç gazetesi Times of India, The Hindu ve The Telegraph’a yaptığı reklam harcamalarını durdurduğu açıklandı.

Alınan karar üç gazetenin de merkezi hükümeti rahatsız eden makale veya makale dizilerini yayımlamasının ardından geldi. 

Hükümet reklam harcamalarının içeriği etkilemek için kullanıldığını güçlü biçimde reddetti. Hükümet eleştirel yazıların varlığının bunun gerçekleşmeyeceğine dair yeterli kanıt sunduğunu söyledi. 

Ancak The Independent’a konuşan Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Asya Pasifik bürosu başkanı Daniel Bastard, “Reklam harcamalarının hükümet tarafından medyayı ödüllendirme veya cezalandırma için kullanması yaygın bir uygulama ve yayın çizgisini hizaya getirmek için etkili bir yöntem” ifadelerini kullandı. 

Bastard, Modi döneminde hükümetin medya üzerindeki politik nüfuzunun, ülkenin Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ndeki konumunu sürekli düşürdüğünü ekledi.

 

hindistan afp.jpg
Hindistan dünyada basılı gazete tirajlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri (AFP)

 

Hindistan 2002’de çıkarılan endekste 139 ülke arasında 80. sıradaydı. Bu yılsa Zimbabwe, Afganistan, Myanmar ve Güney Sudan gibi ülkelerin ardından 140. sırada yer alıyor.

Hindistan Ulusal Kongresi Partisi Milletvekili Adhir Ranjan Chowdhury “medyayı hizaya getirme yönünde bir mesaj” olarak görünen kararı “demokrasi karşıtı ve megalomanca” diye niteledi.

Hint gazetelerinde yer alan hükümet reklamlarının boyutu pek çok gelişmiş ülkede açısından düşünülebilir değil. 

Haberi ilk yayımlayan Reuters, Times of India ve The Telegraph’ı çıkaran ABP Grup’un reklam gelirlerinin yüzde 15’inin hükümet harcamalarından geldiği tahmininde bulundu.

Bunların bir kısmı hükümet ihalesi şeklinde gerçekleşirken pek çoğu Modi’nin fotoğrafıyla birlikte hükümetin planlarını yayımlıyor ve övüyordu.

Yönetim mayısta gerçekleşen genel seçimlerden 10 gün öncesine kadar reklam vermeye devam ediyordu. Sadece bu üç gazetede 160’tan fazla reklam yer alıyordu.

Reuters, “En çok öne çıkan Modi’nin fotoğrafı ve vurgulanan hükümet girişimleri” diye belirtti. Ayrıca bahsi geçen gazeteler “önce çiftçiler” ve “başat önceliğimiz ulusal güvenlik” gibi politikaların da yer aldığı parti politikalarına yönelik kampanyaların da altını çizmişti.

Bastard, tüm siyasi partilerin gazetelere yatırım yaptığı ülkede Modi’nin Hindistan Halk Partisi’nin (BJP) özünde “en büyük ilancılardan biri” olduğunu belirtti.

Bir diğer önde gelen İngilizce yayın yapan The Hindustan Times’ta çalışan ve meselenin hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen Hint kökenli Amerikalı bir gazeteci, “Gazetelerin ilk sayfasının tamamında yer alan reklamlar burada normal karşılanıyor, esasen baş sayfadaki haberleri görmek için sayfayı çevirmeniz gerekiyor” dedi.

Gazeteci buna ek olarak, “bunlar genellikle hükümet tarafından verilen siyasi reklamlar da olabiliyor. Kimse bunun Hint medyasının durumuna dair ne anlama geldiğini sorgulamıyor” ifadelerini kullandı. 

Bu tip bir mali nüfuzun nasıl istismar edilebileceğini görmek zor değil.

Merkezi hükümetin gücünün meskeni Yeni Delhi’nin bin 500 km uzağında bulunan Kalküta merkezli The Telegraph, hükümet karşıtı bir tutumla çıkardığı kuvvetli baş sayfalarıyla biliniyor.

The Telegraph’ın martta “Aranıyor: Jawaharlal Nehru” başlığıyla çıkan yaratıcı baş sayfasının, Hindistan’ın güncel sıkıntılarından Hindistan’ın ilk başbakanı Nehru’yu sorumlu tutan Modi’yi alaya aldığı düşünülmüştü. 

Reuters’a konuşan iki şirket yöneticisi hükümetten elde edilen gelirlerin yaklaşık 6 aydır eridiğini söyledi.

Bir ABP yetkilisi, “Bir kez hükümet çizgisinde hizalanmadığınızda ve onlara karşı herhangi bir şey yazdığınızda, sizi cezalandırmak için kullanacakları tek yol reklam gelirlerini kesmek” dedi.

 

 

The Hindu gazetesi bir süredir, hükümetin Fransız bir üreticiden savaş uçağı alma anlaşmasında hükümetin yanlış yaptığına dair suçlamalar barındıran Rafale skandalıyla ilgili haberler yapıyordu. Hükümet suçlamaları reddetti ve Yüksek Mahkeme soruşturma yürütmeme kararı verdi. 

The Times of India ülkenin en yüksek tirajlı İngilizce gazetesi ve Times Group bir diğer büyük gazete The Economic Times’ı da çıkarıyor.

Reuters’a konuşan bir yönetici, “muhtemelen hoşlarına gitmeyen haberler nedeniyle dondurma gerçekleştirildi” dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler’den Bastard, hükümetin gazeteleri fonlamaktan çekilmesinin en bariz örneğinin Keşmir’de ayrılıkçı bir ton tutturan iki büyük bölgesel gazeteyi “devlet reklamlarından mahrum bırakması” olduğunu söyledi.

The Independent’a konuşan Keşmir Üniversitesi’nde İletişim ve Medya Çalışmaları’nda Akademisyen Rouf Bhat, The Greater Kashmir ve Kashmir Reader’ın hükümeti “iğneleyici” herhangi eleştirel bir haber yayımlamadığını söyledi. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bhat buna ek olarak, “Fakat medya ve devletin Keşmir’de çok sağlıklı bir ilişkilerinin olmadığını anlamak da zorundayız” dedi. 

Bhat, “Devlet, Keşmir medyasını hizaya getirmek için ara ara ekonomik yaptırımları ve yayın yasaklamayı da içeren farklı yollara başvuruyordu” dedi. 

Meselenin, hükümetin sömürgeci bir yasa çıkararak Kashmir Reader’ın yayınını durdurmasıyla 2016’da dip noktasına ulaştığını belirten Bhat, isyancıların haberinin kendisi “tahrik edici bir şiddetti” dedi.

Bhat ayrıca, “Keşmir’deki medya yasaklarının çatışmayla doğrudan ilgisi var. Bu, dünyanın Keşmir’de olup bitenleri öğrenmesini engellemek için güçlü bir araç” ifadelerini kullandı.

BJP sözcüsü Nalin Kohli gazete ve televizyon kanallarının yönetici partiye yapılan geniş eleştirilere işaret ederek Hint medyasının tamamen özgür olduğunu söyledi. Nahli ayrıca, “Bu ifade özgürlüğünün kanıtıdır. BJP’nin medyanın boğazını sıktığı önermesi saçmalık” dedi. 

Bu hafta Hindistan Ulusal Kongresi Partisi liderliğinden istifa eden Rahul Gandhi konuşmasında, BJP’nin basın özgürlüğünü “zapt ederek” suç işlediğini belirtti. 

Gandhi Hindistan Ulusal Kongresi Partisi’nin hezimete uğradığı mayıs seçimlerinin özgür ve adil gerçekleşmediğini ifade etti. 

Gandhi buna ek olarak, “Özgür ve adil bir seçim için ülkenin kurumlarının tarafsız olması gerekir. Özgür basın, bağımsız bir yargı ve şeffaf seçim komisyonları gibi hakemlerin olmadığı bir seçim adil olamaz” ifadelerini kullandı. 

Gandhi, Modi’nin ikinci kez kazanmak için “bütün kurumları hizaya getirdiğini” iddia etti. Ayrıca Gandhi, “Hindistan’da artık kurumların tarafsız olmadığı gün gibi ortada” dedi

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/world/asia

Independent Türkçe için çeviren: Esra Güngör

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU