Mustafa Şentop: Türkiye büyük bir ülke, arslanların sürü ile gezmeye ihtiyacı yoktur

"AB PAB Sonuç Bildirgesi"nde Türkiye ile ilgili bölüme tepki gösteren Şentop, "Bu metin içerisinde Türkiye'yi anlamamaktan kaynaklanan, Türkiye'ye ön yargılı yaklaşımdan kaynaklanan değerlendirmeler var. Bunları reddediyoruz" dedi

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Lübliyana'da Brdo Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Avrupa Birliği Parlamento Başkanları Toplantısı'nın müzakereler bölümünde söz istedi / Fotoğraf: AA

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Avrupa Birliği Parlamento Başkanları Toplantısı'nın sonuç bildirgesinde yer alan Türkiye ile ilgili bölüme tepki gösterdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

TBMM Başkanı Şentop, Lübliyana'da Brdo Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Avrupa Birliği Parlamento Başkanları Toplantısı'nın müzakereler bölümünde söz istedi.

Şentop, toplantının sonuç bildirgesinde yer alan Türkiye ile ilgili ifadelere ilişkin, "Bu sonuç metninin 22. paragrafı Türkiye ile alakalı. Bu paragraftaki değerlendirmelerin içerisinde şüphesiz müspet, olumlu karşıladığımız değerlendirmeler de var. Ancak bunlar içerisinde Türkiye'yi anlamamaktan kaynaklanan, Türkiye'ye ön yargılı yaklaşımdan kaynaklanan değerlendirmeler var. Bunları reddediyoruz" diye konuştu.

Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri sürecinin, burada bulunan bazı ülkelerin çoğunun daha bağımsız devlet olmadığı dönemde başladığını dile getiren Şentop, Avrupa Birliği'nin başlangıcının Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu olduğunu hatırlattı.

"Ön yargılar ve çifte standart hakim"

Almanya ve Fransa arasında 1870'ten 1945'e kadar 3 büyük savaş olduğunu ve bu savaşın bütün Avrupa'yı etkilediğini anlatan Şentop, "İkinci Dünya Savaşı 70 milyondan fazla insanın ölümüne sebebiyet vermiş bir savaştır. Bu savaş sonucunda 'Avrupa'da tekrar bir savaş olmasın' diye özellikle Almanya ve Fransa'yı bir araya getirme yönünde bir iradeyle Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmuş, daha sonra 1957'de Roma Anlaşması'yla bu Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dönüşmüştür. 1959'da Türkiye, Avrupa Ekonomik Topluluğu'na ortaklık başvurusu yapmıştır. 1962'de bu ortaklık başvurusu kabul edilmiştir. Daha sonra Türkiye 1985'te de tam üyelik başvurusu yapmıştır. Tahmin edersiniz 59'dan bugüne 63 yıllık bir süreç. Biz Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye yaklaşımında ön yargıların, çifte standardın hakim olduğunu ve Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye sadece bir iki ülkenin gözlüğüyle bakmayı tercih ettiğini, maalesef müşahede ediyoruz" ifadesini kullandı.

"Türkiye ile ilgili değerlendirmelere karşı çıkıyoruz"

TBMM Başkanı Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Türkiye, bu gözlüğü kullananlardan çok daha büyük, çok daha itibarlı bir ülkedir. Bunu gösterme imkanım yok. Bugünkü toplantı İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda yapılıyor. Rusya'dan ve Ukrayna'dan heyetler Türkiye'ye, İstanbul'a geldiler. Toplantının açılışını da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Bu toplantının açılışında Tayyip Erdoğan, salona girdiğinde iki taraf da ayağa kalkıp kendisini alkışladılar, Rusya ve Ukrayna tarafları. Türkiye hem Rusya'nın hem Ukrayna'nın güvendiği, adaletine itimat ettiği bir ülke. Dolayısıyla burada ufak bazı hesaplarla, bir at gözlüğüyle Türkiye'ye bakmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. Buradaki ifadelere, Türkiye ile ilgili değerlendirmelere karşı çıkıyoruz. Bunu ayıp buluyorum. Biz, buraya davetli, misafir olarak geldik. Böyle bir toplantıda, Türkiye'ye güya kendi çapında bir üstenci bakış açısı ortaya koymak, hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir

Yunan Meclis Başkanı'na yanıt

Meclis Başkanı Şentop “Yunanistan Meclis Başkanı konuşmasında provokatif bir yaklaşımla Türkiye'ye saldırdı. Bu Yunan politikacıların yerleşik bir adedidir. Milli kimlikler, güçlü bir tarih ve öz değerler üzerine kurulur. Karşıtlık üzerinden milli kimlik inşası zayıftır, sürdürülebilir olamaz. Kıbrıs konusu hukuken çok açıktır. Bir hukuk profesörü olarak bu konuyu saatlerce konuşabilirim, tartışabilirim. Türkiye, İngiltere ve Yunanistan ile beraber Kıbrıs'ta garantör ülkedir. 1959 Zürih ve Londra anlaşmalarına göre Yunanistan, Kıbrıs'ı bir Yunan adası yapmak için 1962'den 1974'e kadar Türkleri katletti. 1974'te Yunanistan'dan adaya giden Enonisçi subaylar, Türklere soykırım başlattılar. Türkiye de 1959 anlaşmasından kaynaklanan yetkilerini ve hakkını kullanarak müdahalede bulundu ve barışı sağladı. 1974'ten beri adada kan dökülmüyor. Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı hasmane tutumu, uluslararası anlaşmalara uymamayı ilke haline getirmesine rağmen Türkiye 1980 yılında Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşüne izin vermiştir, veto yetkisini kullanmamıştır. Niye, çünkü Türkiye daima iyi niyetlidir" dedi.

"Türkiye büyük ülkedir” ifadelerini kullanan Şentop, "Küçük işlerle ve küçük hesaplarla işimiz yok. Türkiye bugünkü güç ve itibarını AB üyesi olarak kazanmış değildir. Arslanların, esasen, sürü ile gezmeye ihtiyacı yoktur. Önyargısız, çifte standartsız, Türkiye'nin, Avrupa'nın, bölgemizin ve dünyanın gerçeklerine uygun akılcı yaklaşımlarla AB üyelik sürecinin geliştirilebileceğine inanıyoruz. Avrupa'nın ve AB'nin geleceği Türkiye ile beraberdir" diye konuştu.

 

AA, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU