Irak krizi değişim için bir fırsat

Hayaller tökezler ve halkların dönüm noktalarında yeniden doğup yeterli ilham olduğunda bireylerde ve gruplarda iyilik unsurlarını uyandırabilirler. Ulusal reform yolunun önünde bu dönüm noktalarından biri var

Fotoğraf: AFP

Irak'ta geniş kapsamlı protesto hareketlerinin başlaması, erken seçimlerin tamamlanması ve Meclis'in oluşmasından sonra siyasi aktörlerin ve toplumun önde gelen isimlerinin hiç de kolay olmayan bir reform yoluna girmesinin ardından anayasal seçimler, yeni cumhurbaşkanını seçme noktasına ulaştı.

Irak için yeni bir döneme girdik. Topraklarını seven liderlerin ciddi bir şekilde sınandığı ve müttefikleri ile düşmanları karşısında egemenliklerini ispatlamak ve bağımsızlıklarını güçlendirmek için daha çok çaba harcamaya teşvik edildikleri bir zamanda, Irak'ta, halklarının ve kültürlerinin tarihi ihtişamına ve bölge ile dünyada sahip olduğu role yakışır bir rejim isteyen halkın sesini duyduk.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İçinde bulunduğumuz konum, siyaset ve yönetimde değişimin ihtiyaçlarına uygun rollere ulusal bir karşılık verilmesini gerektiren, devlete bağlılık ve onun ulvi çıkarlarının korunmasını şart koşan, etkisi, sadece ulusal meselelerle sınırlı kalmayıp bölge ve çevresindeki uluslararası krizlere de yansıyacak eşi görülmemiş bir reform sürecine girilmesini gerektiren değişim anının bir parçasıdır.

Cumhurbaşkanı anayasanın koruyucusu olduğundan ve Irak'ın bağımsızlığını, egemenliğini, birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak sorumluluğu bulunduğu için şu anda herkes için bir zorunluluk olan reform süreci, devleti ve devletin kurumlarını herhangi bir tehlikeden korumak için cumhurbaşkanlığı pozisyonunun anayasa tarafından kendisine verilen gerçek rolü üstlenmesini gerektiriyor.

Modern Irak krizinin kendisi başarı için yeni bir fırsattır. Bu, sadece Irak gibi zorlu sıkıntıları kadar birçok kaynağı ve çeşitliliği olan bir ülkede bulunabilecek bir tesadüftür. Cumhurbaşkanı'nın bu fırsatı en nihayetinde Irak'ın ve Iraklıların çıkarlarına olacak şekilde kullanma hususundaki öncü rolünün önemi burada ortaya çıkıyor.

Bağdat ve Erbil arasındaki dayanışma ve iş birliğini vurgulamak gerekiyor. Bütün zorlukların üstesinden gelmek üzere birbirini tamamlamak ve ülke yararına verimli sonuçlara ulaşmak gerekiyor.

Tecrübelerimize göre Irak Kürdistan Bölgesi (IKB) ile federal hükümet arasındaki çözülmemiş krizlere rağmen Iraklılar, Erbil dağlarından Basra kıyılarına kadar büyük güvenlik meselelerinde, IŞİD'in yenilgiye uğratılmasında, Irak'ın terörün pençesinden kurtarılmasında, göç meselesinde, etkin diplomatik çabalarda ve sanayi ve tarımda iddialı stratejik projelerin yeniden hayata geçirilmesinde gösterilen dayanışmalar gibi bu iki tarafın birlikte çalışmasıyla harika sonuçlar alındığına tanık oldular.


Yaklaşık 100 yıl önce modern devletlerinin kurulmasından bu yana Iraklılar, ideolojik, etnik ve mezhepsel olmak üzere farklı düzeylerde çatışmalara girdiler.

Bu çatışmalarda, faaliyetleri ve etkileri tutarsız projeler doğuran ve anavatanın statüsünü koruyacak çağdaş bir siyasi modelin geliştirilmesini geciktiren siyasi hareketler ve akımlar ortaya çıktı.

İşte tam burada yaşamaya elverişli ve gelişmekte olan bir devlet için önemli bir sermaye olmaya devam eden güçlü ve canlı bir sivil toplumun ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.
 


Çevremizdeki olayların gidişatı bize yeni bir tarihi ders veriyor. Bizden uzak olduğunu düşündüğümüz bir bölgede yaşanan gerilim ve çatışmanın etkileri dünyanın dört bir köşesine ulaşacak.

Irak'ın hızlı değişimlere giremeyecek şekilde kendi kaosu içerisinde kalıp medeni rolünden ve çıkarların, çözümlerin ve fırsatların oluşturulması için küresel bir istasyon olmaktan vazgeçmesi mümkün değil.

Bu umut verici anda, Cumhurbaşkanlığı makamı, uzun süredir durumu zorlaştıran birçok kısıtlama ve soruna çözüm bulabilecek bilge bir güç ve rolleri bütünleştirmede etkili bir araç olarak tanımlanabilir.

2007 yılında, ülkedeki şiddetin zirvede olduğu bir zamanda Bağdat'ta eğitimimi tamamlarken, Ulusal Savunma Fakültesi'ndeki Stratejik Planlama Programı Yüksek Lisans mezunu arkadaşlarım adına konuşma onuruna eriştim. Konuşmam, insan ve insanı göklere çıkarmanın, liderlerin çabalarının ana odak noktasını oluşturacağı siyaset kavramını geliştirme hayali üzerine idi.

Hayaller tökezler ve halkların dönüm noktalarında yeniden doğup yeterli ilham olduğunda bireylerde ve gruplarda iyilik unsurlarını uyandırabilirler. Ulusal reform yolunun önünde bu dönüm noktalarından biri var.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Sema Sevil

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU