Zamlar vatandaşı da stokçu yaptı… Deniz: Halk kıtlık psikolojisine girdi; Şahin: Bu spekülatörlerin işine yarıyor

Vatandaş, her zam öncesi soluğu ya akaryakıt istasyonlarında ya da marketlerde alıyor. Fahiş fiyattan ürün almak istemeyenler, zamdan etkilenmemek için ihtiyacından fazlasını alıyor. Böylece evler küçük bir depoya dönüşürken, vatandaş da stokçu oluyor

"Dünden pahalı, yarından ucuz" anlayışı hareket edip zam öncesi marketlere koşup ihtiyacından fazla alışveriş yapan vatandaşlar da artık birer küçük stokçu pozisyonuna düşmüş durumdalar / Görsel: Independent Türkçe 

Akaryakıt istasyonlarının önünde dün yine araç kuyrukları oluştu. Sebebi motorine gelen ve 2 lirayı bulan zamdı.

55 litrelik deposu olan aracına benzin alan bir vatandaş, eğer zam gelmeden mazot aldıysa yaklaşık 110 lira kar etti. Şayet zam yürürlüğe girdikten sonra aynı büyüklükteki deposunu doldurduysa bu sefer de 110 lira zarara uğradı.

Vatandaş arka arkaya gelen zamlardan az etkilenmek için bir süredir kuyrukta beklemeyi göze alıyor.

Bu durum sadece akaryakıt istasyonlarında yaşanmıyor. Benzer hadise marketlerde de sıklıkla görülüyor.

Çünkü yaklaşık 2 yıldır Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesini ekonomik kriz kaynaklı zamlar oluşturuyor.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Dünden pahalı, yarından ucuz" anlayışı ağırlık kazandı

Neredeyse her gün yeni zam açıklaması geliyor. Duyurusu yapılmayan onbinlerce kalem ürüne zaten zam yapılıyor.

Ayçiçek yağı, tuvalet kağıdı, çocuk bezi, çocuk maması, süt ve süt ürünleri ile et ve et ürünlerine yapılacak zamlar birkaç saat öncesinde duyurulduğunda ise vatandaşlar marketlerin yolunu tutuyor.

Zincir marketler başta olmak üzere gıda ticareti yapan mekanlar, dolup taşıyor.

Vatandaş, "Dünden pahalı, yarından ucuz" diyerek ihtiyacından fazlasını almak zorunda kalıyor. Çünkü vatandaş, söz konusu ürünü o gün almadığı taktirde gelecekte daha pahalıya alacağını biliyor.

 

baskentte-vatandaslar-marketlere-akin-etti.jpeg
Ürünlerin zamlanacağını haber alan vatandaşlar her seferinde marketlere akın ediyor / Fotoğraf: Başkent Masası



Zamlı ürün almamak için ihtiyaçtan fazlası alınıyor

Örnek olarak 32'lik bir tuvalet kağıdı daha önce 45-60 liraya satılıyorken şimdi aynı tuvalet kağıdının en ucuzunun fiyatı 100 lirayı aşmış durumda.

Yine 5 litrelik ayçiçek yağı bir ay öncesinde 110 liraya satılıyorken vatandaş şimdi aynı yağı 220 liraya alabiliyor.

Sık sık gelen bu zamlardan az etkilenmek amacıyla hareket eden vatandaş ise ister istemez ihtiyacından fazlasını alıyor.

Aynı ürünün bir süre sonra tükeneceğini ve herkes gibi pahalıya alabileceğini düşünmeyen vatandaşın "panikle" aldığı ürünlerle evlerindeki dolaplar dolup taşıyor. Bu da beraberinde stokçuluğu getiriyor.

Bu konuda en sık uyarılar ise tüketici derneklerinin temsilcilerinden geliyor. Vatandaşın zam endişesiyle hareket edip ihtiyacından fazlasını almasının spekülatörlerin işine geldiğini ifade eden tüketici dernekleri temsilcileri, temkinli hareket edilmesi gerektiğini salık veriyor.

 

acilisa-ozel-ucuz-yag-kapisildi-5-14479120_o.jpeg
Büyük marketlere hücum eden vatandaşlar, saatlerce kuyrukta durmayı göze alıyor / Fotoğraf: Twitter



"80 öncesinden beri tanık olmadığımız bir 'tüketici stokçuluğu' başladı"

Onlardan biri de Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz.

Birbiri ardına gelen zamlarla vatandaşın kıtlık psikolojisine sokulduğunu belirten Deniz, neredeyse 80 öncesinden beri tanık olunan 'tüketici stokçuluğunun' başladığını söyledi.

Kasım 2021'de başlayan kur yükselişi ile birlikte tüketiciye ulaşan her türlü mal ve hizmete, birkaç günde bir zam geldiğini hatırlatan Deniz, "Tüketici markete her gittiğinde, bir öncekinden farklı bir fiyat ile kaşı karşıya kalıyor. Zamlanacak endişesi ile uzun yıllardır, neredeyse 80 öncesinden beri tanık olmadığımız bir 'tüketici stokçuluğu' başladı" dedi.

 

820501-245954797.jpeg
Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Avukat Mehmet Bülent Deniz / Fotoğraf: Twitter



"Tüketici stokçuluğu ekonomideki olumsuzluğun en somut ve acı göstergesidir"

Deniz'e göre Türkiye ekonomisinde kontrol edilemeyen olumsuz süreç, tüketici tarafından normalleştirilmeye başlamışken, Ukrayna krizi ile birlikte özellikle gıda ürünlerinde kıtlık yaşanacağı endişesi ile tüketici stokçuluğu daha da arttı.

"Vatandaş adeta altın, döviz yatırımı yapar gibi yağ, un, bakliyat ürünlerini, normal kullanım miktarlarının üzerinde almaya başladı" diyen Deniz, "Akaryakıta zammın yürürlüğe gireceği gün, istasyonlarda kuyruklar oluşuyor" ifadelerini kullanarak şunları kaydetti:

Bütün bu gelişmeler, toplumun savaş ve kıtlık psikolojisine girdiğini gösteriyor. G20 arasında yer aldığı ifade edilen bir ülkede, tüketicinin stokçuluğu ekonomideki olumsuzluğun en somut ve acı göstergesidir. Tüketici stok yapabilmek için kuyruklarda beklemeyi göze alıyor ise, o ülke ekonomisi için söylenebilecek tek söz; 'savaş mı çıktı, kıtlık mı başladı' olabilir.

"Spekülatörlerin ekmeğine yağ sürülüyor"

Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin ise vatandaşın ihtiyacından fazlasını depolamaya başladığını ifade etti.

Şahin'e göre bir ürüne olan talebin artması o ürünün fiyatını artırmasına rağmen ufak birtakım spekülasyonlarla hücum edilmesiyle spekülatörlerin ekmeğine yağ sürülüyor.

 

Mahmut Şahin Tüketiciler Birliği Genel Başkanı.jpg
Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin / Fotoğraf: AA



"Caydırıcı yaptırımların olmaması stokçuluğun önünü açıyor"

Son günlerde ekonomik sıkıntıların artması, dünya genelinde anlamsız pandemi tedbirlerinin üretim ve dağıtım zincirini vatandaşın aleyhine bozduğunu aktaran Şahin, Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte daha çok kazanmak isteyen bazı spekülatörlerin basın aracılığı ile kamuoyunda oluşturduğu algıyla hedeflerine kolayca ulaştıklarını belirtti.

Stratejik olmayan ürünlerin bile bir anda haddinden fazla kıymetlenmesiyle hayat pahalılığını tamamen kontrolden çıkmasına yol açtığını vurgulayan Şahin, "Öyle ki, gıda konusunda başı çekmesi gereken aktörlerin yanında gıda sektörü ile hiç alakası olmayan kişi ya da şirketler gıda stokçuluğu yapmaya başlıyor. Stokçulukla yapılan vurgular hedefine ulaşıyor. Caydırıcı yaptırımların olmaması da bunun önünü açıyor" diye konuştu.

 

1_266.jpeg
Marketlerdeki yağ kuyruğundan bir kare... Vatandaş bir sonraki zamdan az etkilenmek için fazlasını almayı tercih ediyor / Fotoğraf: Twitter



"Spekülatörlerin işine yarar"

"Bizi yönetenlerin piyasaya güven vermesi ve olumsuz algıların önüne geçmesi en büyük beklentimizdir" diyen Mahmut Şahin sözlerini şöyle tamamladı:

"Bize düşen bazı sorumluluklar da var elbette. Her türlü stokçuluğu eleştirip, her birimiz evimizde küçük bir stokçuluk örneği sergilersek, kendimizi belirli bir süre için koruruz belki ama ileriye dönük daha büyük ve onarılamaz hatalara düşeriz. Piyasanın değişmez kuralları vardır: Talebin arttığı her ürün zamlanır. Panikle marketlere saldırmak sadece spekülatörlerin işine yarar."

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU