İran balistik füzeleri: Menzilde ABD güçleri, NATO ve Avrupa sınırları var

İran’ın yıllık askeri harcamasının arttığını belirten uzmanlar, söz konusu harcamaların nükleer anlaşmanın imzalamasından bu yana 14 milyara ulaşarak zirveyi bulduğunu belirtiyor

Tahran, İran füzelerinin menzilini Avrupa’yı vurabilecek kadar artırmakla tehdit etti / Fotoğraf: AP

Askeri uzmanlar, İran balistik füzelerinin tehdidinin ABD güçlerini ve ABD’nin bölgedeki çıkarların aşarak Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ve NATO’nun güney sınırına ulaşabileceği konusunda uyarılarda bulundular.

AB’nin ve NATO'nun bu tehditlerle daha ciddi şekilde ilgilenmesi gerektiğini dile getiren uzmanlar, Batı'nın İran saldırılarına ilişkin delil yokluğu bahanesiyle başlarını kuma gömmeyi bırakması çağrısında bulundu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Askeri harcama

ABD'nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, Avrupalılardan İran konusunda açık ve net bir pozisyon benimsemelerini talep etti ve ülkesi ile İran’a muamelelerde bulunma arasında bir tercih yapmaları çağrısında bulundu.

Hook, AB’nin Tahran’ın nükleer anlaşma içinde kalmasını sağlamak amacıyla her türlü yola başvurmasının İran’ın askeri yeteneklerini güçlendireceğini ifade etti.

İran’ın yıllık askeri harcamasının arttığını belirten Hook, söz konusu harcamaların nükleer anlaşmanın imzalamasından bu yana 14 milyara ulaşarak zirveyi bulduğunu belirtti.

Anlaşmanın bölgesel istikrarın pahasına gerçekleştiğini ifade eden Hook, bunun karşılığında bölgeyi ve dünyayı tehdit eden İran füzelerinin yayılmasına ilişkin kazanımların ise oldukça mütevazı olduğunu kaydetti.

Füze menzilinin arttırılması

Devrim Muhafızları Genel Komutanı General Hüseyin Selami, kıta ülkelerinin Tahran için tehdit oluşturması halinde İran füzelerinin menzilini Avrupa’yı vurabilecek kadar artırmakla tehdit etti ve füzelerinin menzilinin bin 250 kilometreden 2 bin kilometreye çıkarılacağını söyledi.

İran, 2015 yılında uluslararası toplumla nükleer anlaşma imzaladığından bu yana füze faaliyetlerinin savunma amacı güttüğünü öne sürüyor.

Fakat ABD’nin rejime yönelik balistik füzelere ilişkin suçlamaları, Avrupa için endişe kapısının açılmasına sebep oldu. Zira ilgili füzeler kendi topraklarına oldukça yakın olacak.

Füze çeşitleri

İranlıların iki modern füze platformu oluşturmalarının ve başarısız bir füze testi gerçekleştirmelerinin ardından Avrupa’da uyarı çanları çalmaya başladı.

Zilzal ve Fatih füzelerinin menzili 110 kilometreye ulaşırken, Zülfikar füzesinin menzili ise 200 ila 700 kilometre arasında değişebiliyor.

Avrupa Konseyi, Şubat ayında Tahran’ın füze çalışmalarını sürdürdüğü meselesini ele aldı ve İran’ın 1000 kilometre menzili bulunan Dezful adı verilen balistik füzesine ilişkin endişelerini dile getirdi.

Dezful füzesi, İran'ın Suriye ve Irak'taki gruplara karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda kullandığı Fatih-110 füzesinin geliştirilmiş bir versiyonu olarak biliniyor.

Tahran, sıvı yakıtlı ve savaş başlığı taşıyabilen Hürremşah füzesi de dâhil olmak üzere balistik füzelerini geliştirme çabalarından geri kalmadı.

Ajanların silahlandırılması

Independent Arabia’dan Kifaya Ollier’e konuşan Yakın Doğu ve Körfez Askeri Analiz Merkezi Müdürü Riyad Kahveci, İran'ın balistik füzeleri, Kuzey Irak'ta veya Kuzey Suriye'de kurulursa NATO ve AB’nin güney sınırlarını tehdit edebileceğini söyledi.

Bunun yanı sıra Akdeniz kıyılarına, Kızıldeniz’e veya Basra Körfezi’ne konuşlandırılacak gemi karşıtı füzelerin ise nakliye hatlarını tehdit edebileceğini ve ana ticaret yollarını kesebileceğini belirtti.

Bölgedeki ajan güçlerin son zamanlarda kapasitelerini ortaya koyduklarına dikkat çeken Kahveci, İran Devrim Muhafızları’nın halihazırda bu ülkelerde sayıları on binleri bulan ajan milis gruplarına sahip olduğunu dile getirdi.

Ayrıca bu ajanların balistik füzelerin yanı sıra savaş uçakları ve gemi karşıtı füzeler de dahil olmak üzere geniş bir silah cephanesi ile donatıldığını kaydetti.

Kahveci, AB ve eski ABD Başkanı Barack Obama'nın Tahran'ın genişlemeci politikalarına yönelik hoşgörülü ve sakin tutumunun, İran’ın Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de askeri olarak yerleşmesine yol açtığını ifade etti.

Uranyum zenginleştirmesi

Tahran, nükleer anlaşma kapsamında dünya güçlerince belirlenen uranyum zenginleştirme sınırlarını ihlal edeceğine dair tehditlerde bulunmasına rağmen, AB ve NATO şu ana kadar İran tehditleriyle yeterince ilgilenmedi.

İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi’nin zenginleştirme oranının 4 kat arttırıldığını ve 300 kg sınırının aşıldığını açıklamasına rağmen AB, İran’ın anlaşmada kalması için çalışmalarına devam ediyor.

Gözlemciler, özellikle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) Tahran'ın kapsamlı ortak eylem planı olarak bilinen anlaşmaya uymaması hakkındaki raporunun ardından Avrupa bloğunun anlaşmadan çekilmesinin ya da en azından Birleşmiş Milletler (BM) ile yeni bir anlaşmaya varmaya çalışmanın daha iyi olduğunu düşünüyorlar.

INSTEX mekanizması

AB, Tahran'a defalarca nükleer anlaşmanın hayatta kalması için daha fazla çaba göstermesi çağrısında bulundu.

İran Avrupa'dan ne istiyor?

İran basını, Tahran’ın nükleer anlaşma için daha iyi şartlar oluşturmaya çalıştığını, AB’den ülke ekonomisi için daha fazla yardımda bulunmasını ve ABD’nin yaptırımlarından kaynaklanan bazı zararların telafi edilmesini istediğini kaydediyor.

Ancak Avrupalılar, Tahran'ın taleplerini yerine getirmemeye çalışırken birtakım zorluklar ile karşı karşıya kaldı.

2019 Ocak ayında Fransa, Almanya ve Birleşik Krallık tarafından İran'la dolar dışı ticareti kolaylaştırmak amacıyla Ticaret Borsalarını Destekleme Aracı'ı (INSTEX) kurdu.

Ancak İranlı yetkililerin ifadelerine göre söz konusu mekanizmanın faaliyete geçmesi gecikti, etkilerinin sınırlı olacağı belirtildi ve yetersiz kalacağı kaydedildi.

Irak deneyimi

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD istihbarat yetkililerinin, İran’ın Körfez’deki iki tankere yönelik gerçekleştiren saldırıya katılımını gösteren çok sayıda delil ve veri ortaya koyduklarını söyledi.

İngiltere Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, İngiltere'nin tankerlere yönelik saldırıların arkasında Tahran'ın olduğu konusunda neredeyse emin olduğu yönündeki sözlerine rağmen, AB sessizliğini korudu.

AB’nin kanıtları değerlendirmek için daha fazla zaman gerektiği yönündeki çağrıları, 2003 yılında Irak’ta yaşanan senaryodan kaçınmakla bağlantılı olabilir.

O sıra ABD ve İngiltere, Saddam Hüseyin rejiminin kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair kesin kanıtlara sahip olduklarını belirtmişlerdi, fakat sonrasında buna dair herhangi bir şeye ulaşılmamıştı.

Bu ihtiyat, Lüksemburg Dışişleri ve Avrupa Bakanı Jean Asselborn’un şu sözlerinde de kendini gösteriyor:

İran'ın bu saldırılara katılımının kanıtlanmasına ilişkin oluşturulacak soruşturma komisyonu için BM tarafından açık bir şekilde yetki verilmesi gerekiyor. 2002 yılında olduğu gibi daha sonra yanlış olduğu kanıtlanan varsayımlarla harekete geçemeyiz.

Irak savaşı, Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerinin –özellikle askeri bir müdahalede bulunmak için- istihbarat delillerinin elde edilmesini şart koşmasına yol açmış gibi görünüyor.

Hollandalılar ve diğer ülkeler, ABD-İran askeri çatışmasına yol açmasından korkulan son gelişmelere ilişkin henüz kendileri tarafından elde edilecek bilgilere sahip değiller.

Analist Kahveci, bir dizi Avrupa ülkesinin ve diğer dünya güçlerinin, nükleer anlaşmadan çekilme konusunda Başkan Trump’la yaşamış oldukları anlaşmazlığa rağmen, Tahran tarafından yakın zamanda alınan kararlar ve yapılan tehditler ile birlikte ABD pozisyonuna daha yakın olduklarını belirtiyor.

Güç dengesinin ABD lehine olmasına rağmen İran’ın şiddet araçlarına başvurmaya ve durumu savaşın eşiğine getirmeye hazır olduğunu kaydeden Kahveci, İran’ın uluslararası topluma yönelik tehditler aracılığıyla ağırlıklı olarak şantaj stratejisi uyguladığına işaret ediyor. Kahveci’nin ifadesine göre İran, dış dünyayla ticaret yapmanın alternatifi olmaksızın yaptırımların devam etmesi durumunda, mevcut çatışmayı bölgesel bir savaşa sürükleyecek.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/37556

Independent Türkçe için çeviren: Adem İpekyüz

DAHA FAZLA HABER OKU