Temelli: Şeyh Sait, Seyid Rıza ve Said Nursi’nin mezar yerleri halk ile paylaşılsın

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında yeni anayasa, ekonomik kriz ve rejim tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli / Fotoğraf: AA

Grup konuşmasına Sivas Katliamı’nın 26’ncı yıldönümünde yaşamını yitirenleri anmakla başlayan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “33 canımızı unutmadık unutmayacağız, bu katliamın hesabını soracağız, adalet yerini bulana kadar bundan vazgeçmeyeceğiz. Tıpkı Çorum’da olduğu gibi bu coğrafyada Alevi katliamları hep böyle olageldi. Bu katliamlarla yüzleşmek gerekiyor. O yüzden de Meclis çatısı altında Hakikatler Komisyonu kurulmalı ve tarihle yüzleşme önemlidir” dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli’nin grup konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“Mezarları yoktur”

“Tıpkı Şeyh Sait gibi Seyid Rıza, Said Nursi. Burada mezarsızlık zulmü vardır. Mezarları yoktur. Kürt halkının bu duygusu yok sayılmıştır. Yok sayılmaya devam edilmektedir. O yüzden de mezar yerlerinin halkla paylaşılması talebimizi buradan yineliyoruz. Maalesef acılarımız büyük. Bu acılar çerçevesinde ismini anmadan geçemeyeceğimiz yoldaşlarımız var. Bunlardan biri de Sevgili Orhan Doğan.  Orhan Doğan’ı 12 yıl önce yitirdik. ‘Demokrasiye olan tutkumu asla teslim alamayacaksınız’ diyordu. Alamadılar. Bize bıraktığı o tutkuyu, o mirası büyütmeye devam ediyoruz.”

“Urfa’yı rahat bırakın, Urfa’dan elinizi çekin”

“Ceylanpınar’da bir eve yapılan baskın, o evde yaratılan zulüm bu iktidarı, bu anlayışı bir kez daha teşhir etmiştir. İş makineleri ile duvarları yıkarak ağaçları yerlerinden sökerek evin içini yıkarak bir kez daha kendilerini teşhir ettiler. Tünel aradıklarını söylüyorlar. O IŞİD’le yaptığın ittifaklarla oluşan tünellerde ara. Suçu orada ara. Urfa’yı rahat bırakın, Urfa’dan elinizi çekin. Şenyaşar ailesine yapılan zulmü unutmadık. Hala bir kişi bile gözaltına alınmadı. Şenyaşar ailesini katlettiler hem de devlet hastanesinde valiliğin gözü önünde katlettiler. Hala bir kişi bile gözaltına almadılar. Ama Suruç’ta insanlarını evleri başlarına yıkılarak gözaltına aldılar.”

“AKP’nin fabrika ayarlarından anladığı Yeni Osmanlıcılık”

“Bugünlerde hep tartışmalar var. Diyorlar ki AKP fabrika ayarlarına dönüyor. Ne fabrika ayarı. Ayar tutmaz bunlar. Bunların fabrika ayarlarından anladıkları işte Yeni Osmanlıcılık. Türkiye halkları, Türkiye emekçileri, kadınlar artık bu köhne siyasete yüzünü dönmeyecektir biz o fabrika ayarlarını biliyoruz. Bir de ekonomi tarafı var. Dış politikada bunu görürken yeni bir mesele önümüze geliyor. Ekonomideki bu kötü gidişat AKP fabrika ayarlarına dönerse düzelecekmiş. Ne düzelecek, AKP’nin ilk yıllarına dönüp bakın. 69 milyar dolarlık özelleştirme yapmışlar. Bugün bunca işsizlik, yoksulluk varsa bu denli iktisadi şiddet varsa işte o 2002-2007 dönemindeki iktisat politikaları yüzündendir. AKP zam hükümetidir. Başka bir şey bilmezler.”

“Demokratik anayasa zemininde uzlaşma, faşizme karşı mücadeledir”

Biz HDP olarak üzerimize düşen sorumluluğun gereği olarak tüm toplumu, tüm halkları, emekçileri, kadınları, STK’leri, Parlamento’daki siyasi partileri, Parlamentoda olamayan siyasi partileri, herkesi bu müzakere zeminine çağırıyoruz. Bu müzakere bir mücadeledir, faşizme karşı büyük bir mücadeledir. O yüzden de gelin faşizme karşı mücadelemizi büyütelim. Bu müzakere zemininde tüm toplumsal kesimler yan yana gelsin. Bir toplumsal mutabakatı var edelim. Yani anayasamızı var edelim, bugün demokratik anayasa zemininde uzlaşma, faşizme karşı mücadeledir. Bu zeminde buluşma demokrasi ve barış adına atılabilecek en güçlü adımdır. Bizden esirgenen anayasayı bizzat biz yapmalıyız. Beklemeyelim. Bizim adımıza birileri anayasa yapsın diye beklemeyelim. Biz yapalım.”
 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU